Belirsizlikler Yılı: 2025
2025’in ilk gününe merhaba!. Karmaşık bir yılı geride bıraktık. Enflasyon, faiz kararları, piyasalarda inişler çıkışlar, kriptoparalar, Trump 2.0 beklentileri jeopolitik riskler küresel ekonomik gündemde yerini alırken, bizde bunlara ilave olarak işin toplumsal tarafını tedirgin eden ve vicdanları yaralayan kadın ve çocuk cinayetleri de epey canımızı sıktı.
2024 yılını küresel olarak da biraz daha kontrol altına alınmış enflasyon görünümü ve faizlerde indirime gitmeye başlayan MB’ler cephesinde tamamlamış olsak da, 2025 yılının makro görünümünün pür pak olacağını söylemek zor olabilir.
Trump belirsizliği sadece ekonomik değil siyasi gündem de yaratacaktır...
Trump etkilerine yönelik belirsizlikler seçim sonrasından beri gündemde. FED, 25 baz puanlık bir faiz indirimine gitmiş olsa da, 2025 yılı enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederek, faiz indiriminde daha çekimser davranacağını belirtti.
Trump döneminin enflasyonist geçeceği beklentilerinin altını FED de son açıklamaları ile çizmiş oldu. Aslında sadece bu beklentilerini dile getirmekle kalmadı, enflasyonda yukarı yönlü bir hareketlenme ile beraber para politikasına karar vermede bağımsız olduğunu da hatırlatmış oldu. Yılın son günlerinde Trump’ın Kanada, Grönland ve Panama Kanalı’na yönelik yaptığı açıklamaları ise 2025’in küresel boyutta, hem siyasi hem de ekonomik perspektifle bolca Trump hikayeleri konuşulacak bir yıl olduğunu da ispatlar nitelikte.
Bizde yaşam şartları: Beyaz yaka-mavi yaka...
Bizde ise yılın son günlerinde karar verilen asgari ücretin ortaya koyduğu sınırlı yaşam kalitesi de ayrı bir konu. Son yıllarda asgari ücrette mavi-beyaz yaka ayrımının ortadan kalktığını görüyoruz. Örneğin çok değil yaklaşık 3-4 yıl önce beyaz yakanın maaş ortalaması asgari ücretin 2.5- 3 katı iken bu makas şimdilerde çoğu işkolu için neredeyse ortadan kalkmış oldu.
Günümüzde üniversiteden yeni mezun bir genç kendine asgari ücret düzeyinde maaş ile iş bulduğunda seviniyor. Staj, deneme süresi gibi kavramların işletmeler tarafında sıklıkla kullanılması da gençlerimizin mezuniyet hayallerine gölge düşürmeye devam ediyor. 2025 yılı bu konuları çok konuşacağımız yıl olmaya devam edecek.
Güvercin görünümlü şahin...
Bizde ise yılın son günlerinde beklenmedik bir takvim ile apar topar açıklanan asgari ücrete yönelik tepkiler gölgesinde, MB faizlerde 250 baz puan indirime gitti. Bu indirim zaten beklenti dahilindeydi ve piyasa bunu çoktan fiyatlamaya başlamıştı.
Aksi bir senaryo yılın son günlerinde piyasayı oldukça mutsuz edecek bir görünüme neden olacaktı. MB’nin bu hamlesiyle piyasalara olumlu bir sinyal verdiğini ancak 2025 yılının Türkiye ekonomisi için belirsizliklerle dolu olacağının da altını çizmek lazım. Nitekim MB de 8 toplantı ile faizin yönünü tesis edeceğini duyurdu. Bu toplantıların takvimini açıklamadı.
Bu doğal, zira faiz kararı için hedeflediği aylık enflasyon rakamına kavuşmadan faiz indirimine giden MB’nin hem Aralık ayı hem de görece yüksek gelecek Ocak ayı enflasyonunu görmeden yeni bir faiz indirim kararı vermesi hatta takvim öngörebilmesi mümkün görünmemekte. 2025 yılının bizde sınırlı pozitif reel faiz ile devam edeceği bir yıl olacağını tahmin edebiliriz. Güvercin görünümlü şahin diyelim.
2025 hem riskler hem de fırsatlar yılı olabilir. . .
Faiz indiriminin devamı bir fırsat yaratabilir. Fakat, öğrendik ki kontrollü enflasyon için faiz seviyesinin de nötr hale gelmesi lazım. Özellikle biz faiz indiriminde pandemi sonrasında da epey bonkör davranmış ve küresel koşullardan sapmıştık. Aynısının tekrarlanmaması için MB’nin sıkı duruşu çok önemli. Sürekli ekonomi mi konuşalım?
Hayır. Teknoloji ve AI artık en önemli konular arasında. Yüksek katma değere ulaşmak en önemli hedef olmalı. Sıranın bunlara gelmesi, ekonomiyi stabil hale getirdikten sonra olabilir. 2025’in bu konularda fırsat yaratacağını düşünüyorum. Umarım bizde de şartlar yılın en azından ikinci yarısı için gündemi biraz daha değiştirebilsin. Sağlıklı bir yıl olsun!.