Belirsizlik para girişini yavaşlatıyor
Seçim haftasına giren Türkiye, gelişmekte olan piyasalardan yine negatif ayrışıyor. Türkiye piyasalarının bayram tatilinde olduğu geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda; Fed, ECB ve BOJ’un para politikası toplantıları yakından izlendi. Fed, politika faizini beklentiler paralelinde 25 baz puan artırdı. ECB, varlık alım programını yıl sonunda sonlandıracağını açıklarken, faizlerin 2019 yaz dönemine kadar mevcut seviyesinde seyredeceğine işaret etti. BoJ ise, para politikasında değişikliğe gitmezken, enflasyon beklentisini düşürdü. Ayrıca, ABD ile Kuzey Kore arasındaki siyasi gelişmeler ile küresel ticaret savaşına ilişkin endişeler haftanın öne çıkan gelişmeleri oldu. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda bayram tatilinde dolar/TL 4,76 seviyesine kadar çıkarken, yeni haftaya ise 4.70’in üzerinde başladı. Bu hafta ise gündemde seçim ve Hazine ihaleleri var.
Sermaye girişi kısıtlı
• Bu hafta gündem yoğun! En önemlisi hafta sonunda yapılacak olan ve yarattığı belirsizlik nedeniyle Türk Lirası varlıkları üzerinde negatif baskı yaratan genel seçimlerin tamamlanması olacak. Görüştüğümüz analistlere göre, her seçim dönemi öncesinde görülen sermaye girişinde bir yavaşlama görülüyor. Seçimler öncesinde pozisyonlarını artıran yabancı yatırımcıların bu sefer çekimser kaldığı söyleniyor. Bu nedenle de TL varlıklardan bir çıkış yaşanıyor.
•Analistlere göre, bunda en önemli sebep küresel eğilim. Zaten gelişmekte olan piyasalarda bir çıkış yaşanıyor. Bu da TL varlıklardaki düşüşü açıklıyor. Fakat Türkiye’nin negatif ayrışmasında, yabancının çekimser kalmasında en önemli neden olarak ise seçim belirsizliği gösteriliyor. Analistler, “Seçimlere yönelik bir çok senaryo bulunuyor. Fakat senaryo ne olursa olsun seçim sonrasına yönelik büyük bir belirsizlik var. Yabancı yatırımcı da bu riski almak istemiyor” derken, yabancının bu tavrını da normal karşılıyorlar.
Seçim ve popülizm sarmalı
•Piyasada, Cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimlerine yönelik bir çok senaryo dolaşıyor. Analistler, “Fakat bu süreçte siyasilerin söylemleri, seçim vaatleri ve seçimi kim kazanırsa popülist bir yaklaşım benimseyip benimsemeyeceği önemli olacak” vurgusunu yapıyor. Ayrıca “Sonuçta kim kazanırsa kazansın kolay bir süreç beklemiyor. Esas önemli olan seçim sonrasında atılacak adımlar olacak. Yeniden bir seçim sarmalına mı girilecek yoksa popülizm sarmalına mı? Ayrıca yeni kurulan hükümetin ekonomiyi toparlaması için frene basması ve yumuşak bir iniş yapması gerekiyor” deniliyor.
Lokal bankalardan talep geldi
Hazine, dün düzenlediği 2 tahvil ihalesinde 6 milyar 721,9 milyon lira borçlandı. Hazine Müsteşarlığı, birinci ihalede 5 yıl (1820 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 8.1 kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvilinin ilk ihracını yaptı. İhalede basit faiz yüzde 16,56 ve bileşik faiz yüzde 17.24 oldu. Nominal teklifin 1 milyar 610 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 844 milyon lira, net satış 834 milyon lira olarak gerçekleşti. Kamu kuruluşlarından gelen 510 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 2 milyar 596 milyon liralık teklif alındı ve 1 milyar 947 milyon liralık satış yapıldı. Hazine düzenlenen ikinci ihalede ise 10 yıl (3493 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 1,45 reel kupon ödemeli, TÜFE ye endeksli devlet tahvilinin yeniden ihracını gerçekleştirdi. İhalede reel basit faiz yüzde 3.15 ve reel bileşik faiz yüzde 3.17 oldu. Nominal teklifin 1 milyar 762 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 1 milyar 172 milyon lira, net satış 1 milyar 220,9 milyon lira oldu. Kamu kuruluşlarından gelen 510 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 3 milyar 400 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 1 milyar 700 milyon liralık satış yapıldı. Bankacılar, seçim öncesinde ihalelere yönelik tedirginlik hakim olduğunu belirterek, “Fakat beklendiği gibi olmadı ve talep iyi geldi. Yabancı ilgisi olmamasına rağmen, lokal bankalar kendi portföyleri ve piyasa yapıcı yükümlülüğü nedeniyle talep gösterdiler. Bugünkü ihaleleri bekliyoruz” dediler.