Belirsizlik, korku ve yine güven sorunu...
Eda Yücedağ / Yatırım Finansman
Piyasada son günlerde yaşanan sıkıntılı hava tatsız haberlerle günden güne yatırımcılarda olumsuz beklentileri güçlendirirken, üzerine geçen hafta sonlarına doğru vobda yapılan açık pozisyon sayısının hiç olmadığı kadar artması ve bunun hemen ardından Citigruop'un Akbank hisselerini sattığını açıklaması, olumsuzluğun yerini korkuyla birlikte panik dalgasına bırakmasına sebep oldu. Citigroup 1,27 milyar dolar değerindeki Akbank hisslerini 5.20-5.50 aralığından satmaya başlayınca, bu durum doğal olarak diğer bankalara da satış getirdi.
Ancak İMKB 30'a baktığımızda bazı hisselerin dışında kağıtların tutunma eğiliminde olduğunu görüyoruz zira sene başında baslayan ve Nisan ayına kadar süren yükselişin düzeltmesini yaşayan borsada hisseler yeterince ucuzlamış gibi. Herkesin konuştuğu kritik 55 bin seviyelerinde ne yapmamız gerekiyor? Kimine göre bu belirsizlik ortamında riske girmeyip nakitte kalmak daha doğru ancak unutmayalım ki bu seviyeye gelmemizin, en azından bu hızla gelmemizin sebebi yukarıda bahsettiğimiz tek bir hisse yani Akbank olduğu için beklemede kalıp izlemek de doğru bir karar olabilir. Bu aşamada İMKB'nin destek seviyelerinde tutunup tutunamayacağını şu an toparlama eğilimde olan yurtdışı borsalar belirleyecek.
Orada işler içeride olduğundan çok daha karışık.. Gözler şimdi bir sonraki AB Merkez Bankası toplantısında.. Likidite sıkıntısına bir çözüm bulmaya çalışacaklar ancak Sarkozy'nin yerine seçilen Hollande'in Merkozy ortaklığındaki büyüme için olmazsa olmaz sıkı kemer sıkma politikasından biraz daha geniş bir politika benimsemesi, gitmesine az bir zaman kalmış gözüyle bakılsa da Merkel ile farklı bakış açıları dolayısıyla seslerin yükseleceğini işaret ediyor. Merkel'in hala Almanya'da yürütmeye devam ettiği kemer sıkma politikasının, daha önce Yunanistan ve İtalya başta olmak üzere İspanya ve Portekiz'e de tavsiye edildiğini biliyoruz ve bunun sonucunda Yunanistan'da yaşanan halk ayaklanması ve yaratılan güvensizlik ortamı AB'ye olan karsıt tutumu daha da güçlendirdi. Bütün bunların doğal sonucu olarak da yatırımcılarda, yeni alınacak kararlarda uzlaşma sağlanamayacağı izlenimi yarattığı için piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor.
Bu günlerde olduğu gibi kritik dönemlerde, anlık verilere ve haber akışlarına bağlanan hızlı kararlar ve panik dalgası, gerçekte olması gereken altta yatan sebepleri irdeleme, gecmişte yapılmış hataların nedenlerini görebilme ve duygusallıktan uzak gerçekçi tahminlerde bulunarak objektif davranabilme, piyasaların ihtiyacı olan en önemli davranış biçimidir. Avrupa'da işler daha da karışırsa destek seviyelerini zorlayan paritede düşüş devam edecek ve dolar yine 1,90 lı seviyelere yükselebilecektir.. Altın ise düzeltmesini yapmış ve yeni bir yukarı trend başlatmak için hazır duruyor. Böyle bir durumda 54 binli seviyeleri görmüş olan İMKB'nin 55 binde tutunamayıp ilk etapta 53 binleri görmesi muhtemeldir. Bu hafta biraz daha olumlu seyretmesini beklediğimiz İMKB için, umalım da yurtdışında AB toplantılarından bir uzlaşma daha da önemlisi halkta güven hissi yaratacak kararlar çıksın ve Avrupa Borsaları ile birlikte biz de toparlayalım. Tabi bu sırada Yunanistan'daki Euro Birliği'ne yönelik alınacak yeni kararlar ve Çin'deki yavaşlamanın seyri de yakından takip edilecektir.