Belirsizlik arttıkça görünüm farklılaştırılıyor!..
Uzunca bir süredir beklenti yönetimi çerçevesinde kısa vadeli spekülatif odaklanma ön plana çıkmış ve piyasalar arası etkileşim güçlenmişti; fakat son iki haftadır bir tuhaflık var. Genelde dolar değer kaybettikçe gerek sermaye, gerekse emtia piyasaları yükseliş eğilimi sergiliyor, aksi ihtimalde ise gerileme eğilimi ön plana çıkıyordu; sermaye ve emtia piyasaları paralel bir eğilime abone olmuş gibiydi. Son iki hafta içinde doların kısmen toparlandığını, emtialar geriler iken sermaye piyasalarının farklı bir görüntü sergilediğini izledik. Bu durum yıl sonu nedeniyle likiditenin azalmasından veya kanal içi yatay hareketlerden kaynaklanmış olabilir ve başta belirttiğimiz genel eğilimden uzaklaşma anlamına gelmeyebilir. Fakat düşük bir ihtimal olmakla beraber bir şeylerin yapay da olsa değişmeye başladığını da dikkate almak faydalı olabilir.
Bu aşamada öncelikle kredi derecelendirme kuruluşlarının uyku halinden çıkmasını da hesaba katmak gerekiyor. Örneğin Yunanistan, İspanya veya Dubai'nin durumu yeni bir şey değil; bir yıl öncesinden söz konusu bölgelerdeki ekonomik koşulların alınmış olan aşırı risk nedeniyle kötüye gideceği biliniyordu. Neden kredi notlarını daha önce düşürmediler de bugün kerhen ve kısmen harekete geçtiler? Etkili ve yetkili kesimlerden icazet mi gerekiyordu? Bu eylemin küresel finansal yapıya yükleyeceği ek maliyet nedeniyle mi tutuk davranıldı? Yoksa küresel soruna küresel çözümün mümkün olamayacağı ve her ekonominin başının çaresine bakmak zorunda kalacağından hareketle mi eyleme geçildi? Bu ve benzeri soruları çoğaltmak mümkün, bir şeylerin farklılaştığı algılamasını ifade etmek için bu kadarı yeterli...
Ayrıca pek çok ekonomide bütçe açığının büyüdüğünü, hem para hem de maliye politikalarındaki aşırı gevşekliğin ciddi yan tesirler üretmeye başladığını da hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor. Enflasyon baskısını küresel olmaktan çıkarıp yerel ve bölgesel gibi göstermek, diğer bölgeleri kollamak için bir şeylerin değişmesi gerektiği herkesin malumu!.. Birkaç örnekten hareketle ne demek istediğimizi, ifade etmeye çalışalım. İngiltere, son krizde ciddi sıkıntılar yaşadı, para ve maliye politikasını gevşeterek olumsuzlaşma eğilimini kontrol altına almaya çalıştı. Eğer Euro'ya geçmiş olsa idi, diğer AB ülkeleri İngiltere'ye yardım adına ek bir maliyete katlanmak istemeyecekleri için İngilizler'in yaşamak zorunda kalacağı sıkıntı daha büyük olacaktı. Yunanistan ise Euro kullandığı için durumu daha farklı olacak; onlar AB'yi ödenecek faturaya ortak etmek isteyecek, fakat muhtemelen diğerleri buna yanaşmayacak. Bu durumda ciddi bir ekonomik daralma yaşanacak ve bunu zamana yaymak ister ise belki Euro kullanmaktan vazgeçip Drahmi'ye geri dönmeyi düşünmek zorunda kalacaklar. Bu koşullarda da Yunanistan'ın kredi notunun gerilemesi normal ve daha aşağı doğru yuvarlanması da muhtemel.... Evet Yunanistan'ın borçları mecburen yapılandırılacak ve bu durum küresel bankacılık sisteminin aktif kalitesini olumsuz yönde etkileyecek, fakat büyüyen açığı finanse etmekte isteksiz olunacak ve bu durum Yunanistan'ın yatırım yaptığı Doğu Avrupa ekonomilerini de etkileyecek. Küresel krizde ikinci dip yaşanacak, fakat yerel sorunlarmış gibi gösterilmeye çalışılacak; bu yolla sorun çözülmeyecek, fakat zaman kazanılacak. Özetle ifade etmek gerekirse batmayı geciktirmek adına yükün hafifletilmesi gerekiyor galiba!...
Biraz sadeleştirme yapmaya çalışır ve orta vadeli eğilimleri öngörmeye çalışır isek söyleyecek çok şey var. Finansal piyasalar görmezden gelmeye çalışsa da belirsizlik ve kırılganlık artacak, bölgesel bazda farklılıklar olsa da küresel ekonomi daralacak. Süper güç adaylarının birincil ilgi alanı dışında olan veya dışına çıkan, aynı zamanda ciddi tasarruf açığı olan bölgelerde yaşanacak olumsuzluklar ciddi boyutlara ulaşacak; söz konusu bölgelerde zorunlu kamulaştırma, parasal genişleme ve korumacı eğilimler güçlenecek. Küresel düzeyde borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşanacak, sorunlu krediler artacak, bölgesel çapta varlık değerlerinde ciddi kayıplar yaşanabilecek. Sermaye hareketleri daralacak. Söz konusu ekonomilerin IMF ile anlaşma yapmış olmaları sonucu değiştirmeyecek, IMF'deki değişim rüzgarı rafa kalkacak. Hem para hem de maliye politikasının gevşek olmaya devam ettiği ekonomilerde işsizlik ve enflasyon birlikte artacak. Bölgesel farklılaşmalar nedeniyle ezbere dönüşen piyasalar arası etkileşim farklılaşmış gibi görünecek. Sorunlar ağırlaştıkça bakış açısı kısa vadeden orta vadeye kayacak, bu süreçte güven bunalımı derinleşirken istikrarsızlık artacak, tasarruf stoku ve birlikte gelirler eriyecek. Yaşanacak gelişmeler, küreselleşmeye gönül verenleri daha çok üzecek... Zaman içinde kendi başına sorunlarını çözemeyenler çıkışı bölgesel entegrasyonlarda aramaya başlayacak. Az veya çok herkes üzülecek, kimsenin evdeki hesabı tutmayacak ve beklenti yönetimi çerçevesinde yönlendirme imkansızlaştıkça daha sağduyulu yaklaşımlar ön plana çıkacak.
Son iki haftada yaşanın gelişmeler yeni bir dünya düzenine doğru geçiş döneminde yeni bir aşamanın başlangıcı olabilir de olmayabilir de; fakat nisan ayından bugüne kadar yaşanan eğilimlerin aynı şekilde devam edemeyeceğini de kabul etmek ve bundan sonrası için çok dikkatli ve seçici olmak gerekiyor. Dolarda yaşanan toparlanma, ABD bütçe açığı büyüdüğü sürece kalıcı olamaz ve sadece belirsizliğin hızla arttığı anlamına gelir... Ciddi risk almış olanların bu gerçeği kabullenmiyor olması sonucu değiştiremez...