Belirli belirsizlikler dönemi
Mart ayında küresel para politikaları açısından iki önemli belirleyicinin toplantılarını takip ettik. ECB ile başlayan furya Fed ile devam etti. Nedir furya kelimesinin anlamı? TDK şöyle açıklıyor: Olağandan çok fazla bulunma durumu. Gelin birlikte detaylandıralım.
ECB sonrasını tanımlarken, “destekleyici duruş ile belirsizliklerin öne çıkarılması isteği biraz fazla olmuş olabilir” yorumları dikkat çekiyor. Bu grup içerisinde ben de varım. Yakın dönem içerisinde GSYH’nin yüzde 40’ından fazla bir orana bilanço seviyesini yükselterek atılan ekonomiyi canlandırma adımlarının korunması ve heba olmaması için farklı kanallar üzerinden hamlelerin destekleyiciliği artırılırken, küresel belirsizliklerin bölge ekonomisine etkilerine de atıfta bulunuluyor. Böylece günün sonunda politika yapıcıların yaşadığı düşünülen kafa karışıklığı yatırımcı kesimine de aktartılmış oluyor. ECB toplantısı sonrası yaşadığımız ilk birkaç günlük fiyatlama ortamının açıklaması bu. Muhtemelen de aralıklarla devam ettiğini göreceğiz.
Fed ile devam edelim. Bildiğimiz gerçeklerin ekseninde “belki olmaz ama tam da emin değilim” dediklerimizin olduğu bir FOMC toplantısı gerçekleşti. Gelecek dönem faiz yönlendirmesine dair banka ile piyasa fiyatlamasının bir noktada birbirine yaklaşacağı tahmin ediliyordu ancak topyekun faiz artırım senaryosundan 2019 için vazgeçileceği fikri çok da kabul görmüyordu. En azından benim cephemde. Ama oldu. Fed de ECB gibi atılmış adımların heba olmasına izin vermeyeceği mesajını çok net bir şekilde piyasaya iletti. Diğer tarafta bildiklerimizin teyidi ve detayı geldi. Bilanço normalizasyon süreci daha önceki süreçte yapılan yönlendirme paralelinde yıl içerisinde tamamlanacak. Mayıs ayı itibarıyla tahvil azaltımları yarıya indirilecek ve Eylül ayına dek devam edecek. Sonrasında ise mortgage kağıtlarından tahvillere doğru portföyün evrilmesi söz konusu olacak. Detaylandırılmayan ancak piyasa açısından bir sonraki aşamada en önemli takip başlığı olacak konu ise önden yönlendirilmeye başlandı; Hazine kağıtlarında vadenin dağılımı henüz kararlaştırılmadı. Yıl içerisinde takip edilecek ilk birkaç toplantının artık en önemli satır arası bu konu. Neden? Getiri eğrisinin 2020 dönemi resesyon tartışmaları ile Fed’in yönlendirmesi arasında nasıl bir pozisyonlanmaya işaret edeceği merakından.
Sohbeti genişletelim. Fed’in nasıl bu noktaya geldiğini kısaca hatırlamak ve sorgulamak gerekiyor. Kasım ayında Başkan Powell’ın nötr faize değinerek yaptığı dönüş, Aralık ayı FOMC metni, Ocak ayında hem FOMC hem Powell’ın mesajları ve Mart ayındaki keskin değişiklik. İletişim konusundaki başarısı Mayıs 2013 sonrasındaki kısa dönemin tahribatı sonrasında alkışlanan Fed, 5 ay gibi bir sürede ilk dönüşlerde mutfak içerisinde sağa sola çarpma sayısını artırdı. Devamında yöneticilerin açıklamalarıyla gelen yönlendirme etrafın toparlanma süresini hızlandırdı. Bir nevi kendileri dağıttılar, kendileri de katılarak toparladılar. Merak edilen soru ise gelinen noktaya ne kadar gerek olduğu ve bilinmeyenler.
ECB ve Fed’in endişeleri aynı zamanda masanın diğer tarafındaki temsilciler olan yatırımcı kesiminin de paylaşımı oluyor. Gelişmiş ülke para politikalarındaki öngörülemezlik kat sayısının artışı gelişmekte olan ülkeler sınıfına da merkez bankacılığı mühendisliğinin böylesi dönemlerde ortaya çıktığı gerçeğini hatırlatıyor. Hatırlatacak da. Göz ardı etmenin, kaçınmanın süresi çok uzun olmazken maliyeti de artıyor. Şüphesiz ki 2018’in 4x25bp sıkılaşmasının ardından benzer ölçekte yabancı para borçlanma maliyetleri dünya genelinde söz konusu olmayacak. Stresin azalması bu kanalda gevşeme imkanı ve alan açacak. Diğer yandan ise her gelişmekte olan ülkenin kendi nezdinde ayrı fiyatlama hikayesi olduğundan döngü karşıtı kalanlar ve döngüye katılabilenler olduğunu göreceğiz. İki önemli otoritenin nefes alınmasını sağlamasını anlamaya çalışmak ise diğer önemli detay. Fed’in durması kadar neden duracak noktaya geldiği daha önemli. Bu da dolar endeksinin 24 saat geçmeden yükselmeye başlamasının yanıtı.