Belediyeler ücretsiz ulaşım hizmeti sağlayabilir mi?
Ahmet ARSLAN - Denetçi, CPA, MBA
Bazı belediyelerin belli günlerde özellikle seçim mitingleri zamanlarında belediyeye ait taşıma araçlarını ücretsiz hale getirdikleri veya bazı belediye başkanı adaylarının seçildikleri takdirde ulaşımı ücretsiz yapacakları şeklinde vaatlerde bulundukları görülmektedir.
Oysa, mevcut yasal düzenlemeler bu tür vaatlere imkan vermediği gibi ücretsiz hizmet sunumunu belli bazı yaptırımlara bağlanmıştır. Bedelsiz mal veya hizmet sunumuna ilişkin en önemli hukuki düzenleme, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da yer almaktadır.
Söz konusu kanunun 1’inci maddesine göre;
“Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun’a tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.”
Söz konusu kanun hükmünün başlıca istisnaları Kanunun aynı maddesinde; engelli, şehit, gazi ve bunların yakınları ile 65 yaş ve üzeri vatandaşların ücretsiz; öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerinin ise indirimli olarak yararlanması ve belediyelerin 60 ila 65 yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilmesidir.
Dolayısıyla, söz konusu kanuna göre belediyelerin engelli, şehit, gazi ve bunların yakınları, öğrenci ve basın kimlik kartı sahipleri dışındaki kişilere ücretsiz veya indirimli şekilde ulaşım hizmeti sağlaması yasal olarak mümkün değildir. Söz konusu istisnalar dışında ücretsiz veya indirimli ulaşımın kamu yararı vb. hangi amaçla sağlandığının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Söz konusu kanuna aykırılık adli açıdan olduğu gibi mali açıdan da yaptırım gerektirmektedir. Zira, ücretsiz ulaşım yasal dayanağı bulunmadığı halde kamu kaynaklarında azalışa sebebiyet vermekte dolayısıyla kamunun zararına yol açmakta ve bu hizmetten faydalananlara haksız menfaat sağlamaktadır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun kamu zararına ilişkin 71’inci maddesine göre, mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması veya idare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması kamu zararına yol açan haller sayılmıştır. Aynı şekilde, söz konusu kanuna istinaden yayımlanan yönetmeliğe göre kamu idarelerine ait taşınır veya taşınmaz malların tahsisi, yönetimi ve kullanımının mevzuata aykırı şekilde yapılması kamu zararına yol açan haller sayılmıştır. Kamu zararı ise bu işlemlere sebep olan kamu görevlilerinin zararı tazmin etmesini gerektirir.
Sonuç;
4736 sayılı Kanun’da sayılan istisnalar dışında belediyelerin hangi amaçla olursa olsun ücretsiz veya indirimli tarifeyle ulaşım hizmeti sağlaması mevcut yasal düzenlemelere göre mümkün değildir. Buna rağmen belediyelerin ücretsiz veya indirimli tarifeyle ulaşım hizmeti sağlaması kamu zararı olup ilgili kamu görevlilerinin adli ve idari açıdan yasal sorumluluğunu gerektirmektedir.