Beklentilerin iyi idare edilmesi gerekiyor

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

Merkez Bankası'nın geçen hafta faizlerde 200 baz puanlık indirimi bazı iktisatçılarca "şok" olarak nitelendirildi. Piyasa ise olumlu cevap verdi. Para Piyasası Kurulu'nın yaptığı dengeli açıklama da hem bu köşede geçmiş dönemde yazılan yazılarda hem de bu ve diğer gazetelerde yazı yazan birçok iktisatçı ile paralel.

Kurul, açıklamasında iç ve dış ekonomideki yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki sert düzeltmenin enflasyon baskısını gevşettiğini ve 2009 enflasyonunun, hedefin altında kalabileceğini söylüyor ve "bundan sonraki olası faiz indiriminin miktarı ve zamanlaması enflasyon görünümünü etkileyen unsurlardaki gelişmelere bağlı olacaktır. Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, kurulun geleceğe yönelik duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır" diyor.

Karar doğru ve esasında TCMB, kanuni görevinde yer almasa da kendi elindeki politika aracıyla ekonominin daha da yavaşlamasını engellemeye çalışıyor. Yukarıdaki metindeki son cümlenin aksine, TCMB gelecek dönemdeki kararlarında hem para ve sermaye giriş-çıkışının ve uluslararası finans piyasası konjonktürünün etkileyeceği kur hareketlerine ve ekonomik aktiviteye bakmak durumunda kalacağını bekliyorum. Bu sene içinde 300 baz puana yaklaşan ilave indirim olursa kimse şaşırmasın.

Bu kararı getiren ve yukarıda bahsettiğim ilave indirimleri gerektiren resmi grafik panellerinden kolaylıkla izleyebilirsiniz:

- Aralıktaki hafif düzeltmeye rağmen Tüketici Güven Endeksi hâlâ çok zayıf seyrediyor. Tüketici güveninde iyileşme emareleri var (örneğin, son yayınlanan endekse göre (Aralık 2008) tüketiciler dayanıklı tüketim malı alımı için durumun uygunluğu konusunda geçen iki aya göre daha iyimser). Ancak güven endeksinin yükselmesi ve aksiyona dönüşmesi zaman alacak.

- Reel kesimin siparişlerinde ve üretim beklentilerindeki zayıflama da devam ediyor. İmalat sanayiinde siparişler azalıyor. Aralık 2008'deki sonuçlara göre şirketlerin yüzde 66'sı ellerindeki toplam siparişlerin seviyesini 'normalin altında' niteliyor. İhracat siparişlerinde bu oran yüzde 63. Tek başına bakıldığında bu iki rakam iç piyasa ile dış piyasanın her ikisini de benzer seviyede kötü olduğuna işaret ediyor. Daha önemlisi beklentide düzelme emaresi görülmüyor.

Benzer trend gelecek üç aydaki üretim beklentisi için de geçerli. İşletmelerin yüzde 58'i gelecek üç ayda üretiminin düşmesini bekliyor. Eylülden itibaren başlayan şiddetli kötüleşme beklentisi son iki ayda bir miktar stabilize olmuş gözüküyor. Ancak beklentide düzelme konusunda bir işaret yok.

- Aynı durum yatırımlarda da geçerli. İlk defa geçen eylül ayında dikkat çektiğimiz, sabit sermaye yatırımlarındaki yavaşlama beklentisi / isteği artarak ediyor. Kasım ayından itibaren, yatırım harcamalarında azalma beklentisi aynı kalma/artma beklentisinin üzerine çıktı ve aralıkta da devam etti.

- Bunlara paralel olarak, işletmeler giderek artan bir bölümü önümüzdeki dönemde satış fiyatlarının düşmesini bekliyor.

Tüm bunları bir araya getirince hem tüketici hem üretici tarafta güven ve beklentilerin kötü olduğu ve düzelme işaretlerinin olmadığı görülüyor. Bu da beklentileri yönlendirmenin, iyimserlik oluşturmanın önemini ortaya çıkartıyor. Bunu TCMB yapamaz. Görev hükümete ve basına düşüyor.

Not: İsrail'in insanlık dışı katliamı devam ediyor. Türk halkı olarak doğrudan sivilleri hedef alan bu iğrenç operasyona tepki vermeye devam etmemiz gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018