Beklentiler...

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

İş dünyasının 1 Kasım sonuçlarını; “Ekonomik ve sosyal reformların hız kazanması, yaşanılan sorunların bir an önce çözümünde yurttaşlarımız verdikleri oylarla  AK Parti’yi tek başına iktidar yapmıştır.

Toplumsal barış ve uzlaşı ortamının yeniden tesis edilmesi, yatırımların güven içinde tekrar başlaması, adalet ve hukuk sisteminde güven ortamının sağlanması, Avrupa Birliği süreci ile demokratikleşme sürecinin devam etmesi gibi konularda, halkın AK Parti'ye verdiği yeni bir fırsat” olarak gören açıklamalarına katılmamak mümkün değil...

Yeni hükümetten beklentiler ise, seçim sonuçlarının değerlendirilmesinde özetlenmiş durumda.

2015 yılının ekonomik göstergelerine göz atıldığında; büyüme, işsizlik ve cari denge / GSYH oranı, enflasyon ve faiz, doğrudan yabancı sermaye girişinde azalma, orta gelir tuzağı gibi  temel göstergeler, ekonomide ciddi bozulmaların varlığını gösteriyor...

Seçim atmosferi ve seçimler geride kaldığına göre yeni kurulacak hükümet, zaman yitirmeden sorunların çözümüne odaklanmalı...

İş dünyasının dile getirdiği sorunlar arasında yer alan eğitim, insani gelişmişlik, küresel rekabet, inovasyon, Ar-Ge gibi alanlarda uluslarası sıralamalara ilişkin derlediğim göstergeleri  çözümler üretilmesinde katkısı olur düşüncesiyle buraya taşımak istiyorum...

Örneğin, eğitim alanında:

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA); OECD tarafından her 3 yılda bir 15 yaş grubu öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen alanlarındaki okuryazarlığını ölçmekte. 2012 yılında programa, 34’ü OECD üyesi olmak üzere toplam 65 ülke katılmış. Türkiye, PISA’ya 2003 yılından beri katılmakta.

Türkiye’nin katıldığı dördüncü ve son değerlendirmede (PISA 2012), Türk öğrenciler matematikte 64 ülke arasında 42’nci, fende 65 ülke arasında 43’üncü, okuma becerisi alanında 65 ülke arasında 41’inci...

Türkiye bu dallarda 2003’ten bu yana puanını bir miktar artırmasına rağmen sıralamadaki yerini geliştirebilmiş değil.

Sadece bu gösterge bile Türkiye’nin bugünkü eğitim sistemini köklü olarak değiştirmesi ve eğitimde tümüyle bilimin egemen kılınmasından başka çare bulunmadığını gösteriyor...

İnsani Gelişmişlik Endeksi (İGE) için; bir ülkede herkes için evrensel eğitim ve sağlık olanakları sağlanıyor mu, cinsiyet eşitliği güçlendiriliyor mu, anne sağlığını iyileştirme, uzun ve sağlıklı yaşamı özendirme mümkün kılınıyor mu gibi son derece temel ve insani meselelere ayrıntılı olarak bakılıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1993’ten beri her yıl düzenleniyor. 

2002 yılı İGE raporunda 0.742 puan ile 85’inci sırada olan Türkiye 2013 raporunda 0.722 puan ile 90’ıncı, 2014'te sıramız aynı kalmış.

Türkiye’nin İGE dönemsel yıllık artışı: 1980-1990 yüzde 1.50, 1990-2000 yüzde 1.27, 2000-2013 yüzde 1.16.

Küresel Rekabet Endeksi: Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl hazırlanan raporunun 2014 versiyonunda Türkiye Küresel Rekabet Endeksi’nde 45. sırada yer alıyor.

Küresel İnovasyon Endeksi (KİE): Teknoloji çevrelerinde en saygın yeri olan kriterlerinden biri... Amerikan Cornell Üniversitesi, Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Fikri Sermaye Örgütü (WIPO) ve merkezi ABD’de olan INSEAD İşletme Okulu. KİE, sıralamasında Türkiye 2007 yılında Barbados’un hemen altında, Kıbrıs’ın hemen üzerinde 45. sıradaydı.

2014 raporunda ise Türkiye 54. sırada yer aldı.

Ar-Ge harcama sıralaması: GSYİH'dan Ar-Ge harcamaları için binde 9.5 civarında oldukça düşük bir pay ayıran Türkiye; Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz gibi en büyük 20 ekonomi arasında yeralmayan ülkelerin gerisinde. Son 15 yılda binde 4.5'den binde 9.5'e yaklaşan bu pay  yüzde 1'ler seviyesine ulaşamadı.

Süleyman Şah Üniversitesi Ekonomik Etütler Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (EKOMER) göre Türkiye, Ar-Ge harcamalarının bu kadar düşük seviyelerde seyretmesi nedeniyle teknoloji geliştirme konusunda atılımlar yapamıyor, düşük / orta-düşük teknolojilerin ve küçük ölçekli tesislerin giderek yaygınlaştığı bir ekonomik yapıdan kurtulamıyor.

Bu sebeple tonlarca tarım ürünü ihracatından elde edilen katmadeğer, 50 gram ağırlığındaki bir iPhone cihazından elde edilen katmadeğeri ancak karşılayabiliyor.

Uzmanlar, Ar-Ge teşviklerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, yeni teknolojilerin üretimine önem verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Göstergelerdeki durumumuz bizleri karamsarlığa sevk etmemeli...

Seçim sonrası parlamentoda  güçlü desteğe sahip olacak bir hükümetin bu göstergeleri iyileştirici düzenlemeler yapacağına ve toplumumuzun,  iş dünyasının beklentilerine  çözümler getirileceğine inanıyorum...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar