Beklentiler ve TCMB karar metni zorlu bir yola işaret ediyor

Burcu KÖSEM
Burcu KÖSEM [email protected]

TCMB’nin yayınladığı sektörel enflasyon beklentilerindeki piyasa katılımcıları, reel kesim ve hanehalkı arasındaki geniş beklenti makası, beklentilerin arzu edildiği gibi şekillenmediğini ifade etmekte.

Enflasyonla mücadele adına yürütülen sıkı para politika­sı, mevcut ekonomik görünümde kendini en çok beklenti kanalın­daki ayrışmalarla gösteriyor.

TCMB’nin de sıklıkla enflas­yon metin ve raporlarında vurgu­ladığı üzere manşet enflasyonun düşürülmesi önündeki en büyük engeller; hizmet enflasyonun­daki katılık, fiyatlama davranış­larındaki bozulma ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmamış ol­masıdır.

Özellikle TCMB’nin yayınladı­ğı sektörel enflasyon beklentile­rindeki piyasa katılımcıları, re­el kesim ve hanehalkı arasındaki geniş beklenti makası, beklenti­lerin arzu edildiği gibi şekillen­mediğini de ifade etmekte.

Makas en çok hanehalkında açık

Beklenti makasının en ayrış­mış bölümünde ise hanehalkı­nın yer alıyor olmasını; geçmiş yüksek enflasyonun kompozis­yonundaki gıda ve barınma fiyat­ları, gelir dağılımındaki bozulma ve asgari maaşa yakınsamış üc­retlerle açıklayabilirim.

Reel kesimdeki enflasyon bek­lentisinin piyasa katılımcıları­na göre yüksek oluşunu ise ima­lat sanayiindeki geçmiş ve öncü göstergelerle ihracatçının dış re­kabet ve talep koşullarıyla açık­lamak mümkündür ki; TÜİK ve­rilerine göre sanayi üretimin­de yıllık yüzde 5,3 düzeyindeki daralma bir tarafa ISO PMI ve TCMB tarafından açıklanan KKO’ları da ne yazık ki bu görü­nümün devamı niteliğinde…

ISO İmalat PMI göstergesin­de son 6 ayda faaliyet koşulla­rında bozulma eğilimi sürer­ken (eylül ayında 44,3), imalat KKO’n da son 18 ayın en düşük seviyesine (manşet 74,9) gelin­diği görülmekte.

İhracatçının rekabet koşulla­rı ne yazık ki ölçek ekonomisi ve düşük verimlilik nedeniyle bü­yük ölçüde fiyatla şekillenmek­te olup, Avrupa ve Almanya’daki ekonomik durgunluk ve jeopo­litik koşulların da zorlayıcı bir faktör olduğunu söylemezsem olmaz.

Enflasyonda henüz kalıcı bir düşüş sağlanamadı

İşin içine eylül ayı enflasyo­nun da beklenti üstü gelmesi eklenince; TCMB’nin bu ayki karar metninden şu sinyalleri alır olduk:

“Aylık enflasyonun ana eği­liminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yaklaşana kadar sıkı para politikası duruşu sürdü­rülecek; enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörül­mesi durumunda ise para po­litikası araçları etkili şekilde kullanılacak.”

Son yedi aydır politika faizini yüzde 50’de sabit bırakan TCM­B’nin PPK metnindeki bu ibare­sinden henüz enflasyon ve bek­lentilerde kalıcı bir düşüş sağla­namadığını ve bu durum devam ettiği sürece faiz indiriminin ra­fa kaldırıldığını ve de bundan böyle faiz artışı yerine Merkez Bankası’nın Z/K gibi diğer pa­ra politikası araçlarıyla piyasaya müdahale edeceğini anlıyoruz.

“Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yüksel­miştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin ya­vaşlamaya devam ederek enf­lasyondaki düşüşü destekleyi­ci seviyelere yaklaştığını ima ediyor.”

Bu ifade ile TCMB, imalat sana­yiindeki daralmayı, konut fiyatla­rındaki reel düşüşü ve otomobil piyasasındaki verileri de gördü­ğünü; büyümede istenmeyen tür­den bir daralmanın önüne geçmek için gerekirse aralık ayında bir fa­iz indirimine gidebileceğinin de sinyalini vermeyi ihmal etmiyor.

Acı reçete bir süre daha devam edecek

“Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile arttı; enflasyon beklentileri ve fiyat­lama davranışları dezenflas­yon süreci açısından risk unsu­ru olmaya devam ediyor.”

Metinde en çarpıcı ibarelerden biri olarak karşımıza çıkan ise enflasyondaki aylık düşüşlerin is­tenildiği gibi olmaması nedeniyle oluşan belirsizliğin enflasyonla mücadeleyi geciktirmesi anlamı­na geliyor ki; işte bu ifade acı re­çetenin bir süre daha tüm kesim­lerce içilmeye devam edileceğini de ifade ediyor.

Özetle Merkez Bankası da zorlu ve kritik bir yolda olunduğunun mesajını verirken, ekim ve kasım ayı manşet enflasyon verileri, bu yola daha ne kadar mecbur kala­cağımızın belirleyicisi olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar