Beklenti yönetimi

Bu sıralar otomotiv sektöründe faaliyet gösteren firma yetkililerinden kiminle görüşsem temkinli bir iyimserlik içinde. Şartların pazarın aleyhine gelişmesine rağmen, önümüzdeki dönemlerde pazarın arzu edilen noktaya yönelik hareketleneceğine dair bir iyimserlik taşınıyor.

Şartların neden aleyhe açıklamak için iki kelime yeterli; faiz ve kur.

Bugünlerde faizlerdeki artış araç sahipliğinin önündeki önemli engellerin başında geliyor.

Çünkü, kurların yükselmesi fiyatlar üstünde bir baskı kursa da firmalar bu baskıyı gerek genel merkezleri ile yaptıkları görüşmeler, gerekse karlarından verdikleri tavizlerle bir şekilde dengelemek için uğraş veriyorlar.

Buna bir de hurda teşviki ile sağlanan indirim eklenince fiyatlarda bir nebze de olsa rahatlama yakalanabilir.

Lakin hemen belirtmem gerekiyor ki otomobil fiyatlarının bugün geldiği noktanın kabul edilebilir olmadığını düşünüyorum. Kimseyi suçladığım yok. Çünkü firmalar ekonominin gereğini yerine getiriyor. Yüksek vergiler, yüksek kur tüm bunlar bir araya geldiğinde araçların etiketlerinde yazan rakamların doğal bir sonuç olduğunu biliyorum.

Ama brütü 2 bin lira düzeyinde olan asgari ücretle çalışan bir kişinin vasat bir otomobile sahip olmak için bile yemeden içmeden 3 yıl çalışması gerekiyor.

Dolayısıyla ortada tam anlamıyla tüketici aleyhine açılan bir makas bulunuyor.

Fiyatlar konusundaki dengesizliği bir kenara bırakırsak faizlerin yüksekliği de araç sahipliğine giden yoldaki en yüksek engel. Zira bugün 30 bin lira kredi alan bir kişi 3 yılda finans kuruluşlarına göre değişse de kabaca bin lira ile bin 200 lira arasında faiz ödemek zorunda.

Enflasyonun geldiği seviye göz önüne alındığında kredi faizlerinin gerilemesi çok mümkün görünmüyor. O yüzden paralel olarak otomotiv faizlerinin de gerilemesi olası bir senaryo değil.

Peki o zaman işlerin açılacağına yönelik ya da satışların yükseleceğine yönelik beklentilerin kaynağı nedir? Bu beklentinin ardında yatan neden bence pazarın açılmasıyla birlikte filo satışlarının artacağı ve bunun da genel otomobil pazarına olumlu yansıyacağı düşüncesidir.
Peki bu düşüncenin gerçekleşme olasılığı var mı? Bence ekonomik parametreler incelendiğinde yok. Lakin beklentileri o yönde yönetirseniz neden olmasın…