Beklenenin açıklanmasıyla gelen panik…
FED’in kriz döneminde başlattığı genişletici politikaları terk etmesinin zamanının geldiği, tahvil alımlarında daraltıcı yeni bir politikaya geçebileceği son dönemde sık sık tartışılıyordu. FED aylık 85 milyar dolarlık alımları yılsonuna kadar tedrici olarak azaltacağını 2014 yılında sonlandıracağını açıklayınca, “Beklenenin açıklanması panik “ yarattı. Gelişmekte olan ülkelerde faizler arttı, borsalar hızla düştü, yerel paralar değer kaybetti.
Dünyadaki gelişmeleri değerlendiren uzmanlar yaklaşık bir yıldan bu yana Amerika’nın kriz döneminden bu yana uyguladığı genişleyici para politikasına bir yerde son vereceği ve mali sıkılaştırmaya gideceğini belirtiyorlardı. FED’in bunu planlamak zorunda olduğu yorumlarını yapıyorlardı.
FED yaptığı açıklamada, kademeli olarak tahvil alımlarını azaltacağını 2014 yılı içinde de sonlandıracağını açıklayınca, ilk tepkiler “Beklenenin açıklanmasının sürpriz olarak algılaması” şeklinde oldu. Gelişmekte olan ülkelerde ve onların içinde yer alan ülkemizde borsalarda hızlı düşüşler, faizlerde artışlar ve yerli paralarda değer kayıpları yaşandı.
Türkiye’de dolar tarihi zirve olarak 1.93’ün üzerini görünce Merkez Bankası dün bir biri ardından döviz satım ihaleleri açtı. İlkinde 75 milyon dolar, ikincisinde 50 milyon dolarlık satışların ardından iki tane de 25 milyon dolarlık ihale yaptı. Bunların sonucunda saat 17’de dolar 1.9250 seviyesinde seyrediyordu.
Uzmanlar FED’in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alım programını yavaşlatarak, 2014 sonunda sonlandıracağını açıklarken. FED’in 3.5 trilyon dolarlık bütçesini küçültmeyi düşünmediğini belirtiyorlar. Buna bağlı olarak 10 yıl vadeli tahvillerin itfası gelenlere bağlı olarak yeni alımları sürdüreceğinin altını çiziyorlar. Ayrıca, Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankasının genişleyici politikalara devam edeceği yönündeki açıklamalarının bilindiğini belirtiyorlar. Bir frenleyici etkinin de Dünya Bankası’nın Gelişmekte olan Ülkeleri destekleyici politikalar uygulamayı sürdüreceğini açıklaması ortaya koyduğu görülüyor. Bütün bunlar “Beklenenin açıklanmasıyla yaşanan panik görüntüsünün” kısa sürede son bulacağını gösteriyor.
Yeni dönemin iyimser ve kötümser senaryolarında da hep Amerika’daki gelişmeler önde tutuluyor.
İyimser senaryoya göre, FED tahvil alımlarını azaltırken ABD’de istihdam ve büyüme verileri iyi gelmeye devam eder. Buna bağlı olarak global piyasalarda panik son bulur, yeni bir denge sağlanır.
Kötümser senaryoya göre, FED tahvil alımlarını azaltırken istihdam ve büyüme verilerinde olumsuz gelişmeler gözlenir. Yılsonu Amerikan tahvil faizleri yüzde 3’ler seviyesine yükselir. Gelişmekte olan ülkelerde panik devam edip faizler yükselmeye devam eder.
Tabi kötümser senaryonun kötüsü de yaşanabilir. ABD verilerinde hızla bozulma başlar. Faiz hadleri hızla yumarı çıkar ve FED yılsonuna doğru tahvil azaltma politikasını terk eder. Bu senaryo gündeme gelirse global piyasada panik artarken, altın yeniden “Güvenli liman” koltuğuna oturur.