Bazı rakamlara bakıp iyi görmek isterken...

Her hükümet değişikliği yeni bir canlılık, yeni bir umuttur. Bu hükümet değişikliğinin de olumlu sonuçlar vermesini düşünüyor, bazı rakamlara bakıp geleceği iyi görmek için yeni bir hikaye yazılabilecek bir eşikte olup olmadığımızı söylemek istiyorum. Bunun için bazı iyi gelişmeler ve bazı sorunları sıralayacağım.

İyi yanından bakarken görebileceklerimizle başlayalım:

■ Yeni hükümette ekonomi yönetimi yeniden tek başlılığa döndü. Her kafadan bir ses çıkan yapı sonlandırıldı.

■ Makro ekonomik göstergelerde nisbi bir iyileşme söz konusu. İlk çeyrekteki yüzde 5’lik büyümenin ikinci çeyrekte de süreceği, yıl sonunda yüzde 4’lerin üzerinde bir büyümenin yakalanabileceği yolunda tahminler arttı.

■ Enflasyon yüzde 10.9 seviyesinde, önümüzdeki aylarda biraz daha inebileceği, sonbaharda biraz yükselerek yılı yüzde 10-11’ler seviyesinde kapatacağı tahminleri yapılıyor.

■ Artış gösteren işsizlikte istihdam seferberliğiyle tam istenen sonuç alınamasa da frene basılmış oldu. İşsizlik yüzde 10.5’lara geriledi.

■ Vergi indirimleri ve KGF destekleri piyasalarda bir hareketliliğe kıpırdanmaya yol açtı, Bir canlılık esintisi söz konusu.

■ Şimdi bakanlıkların hazırladığı 180 günlük eylem planları devreye girecek. Bunların açıklanması da iyi bakmaya yol açacak projeleri içerebilecek.

■ Doların hızlı yükselişinin ardından Yellen’in açıklamalarıyla frene basıldı. 3.50’lere gerileyen dolar bir süre bu seviyelerde kalacak gibi gözüküyor.

Peki iyi görmek isterken, kötü görmemize yol açanlar neler?

■ Geçenlerde de yazdım, iç siyaset seçim gölgesi altında sürekli bir gerginlikten kurtulamıyor. İktidar/ muhalefet işbirliği gerektiren kararların alınması önleniyor.

■ Hemen her gün bir dış ülke ile çatışmaya tanık oluyoruz. En önemli dış ticaret ortağımız Avrupa ve onun içersinde büyük önem taşıyan Almanya ile gerginliğimiz devam ediyor.

■ Bütçe açığımız yarı yılda 25.1 milyar ile 2016 yılının toplam açığının yüzde 88’i seviyesine gelmiş durumda.Bu 46.9 milyarlık yıl sonu açığının tutturulamayacağı yorumlarının artmasına, uzun süredir devam eden bütçe dengesinin bozulabileceği söylemlerine yol açtı.

■ İç ve dış borç yapısında bozulmalar ve çevirme zorlukları yaşanıyor.

■ Faizlerin emir komuta ile inmeyeceği hem kredi faizlerinde, hem mevduat faizlerindeki artışla gözlemlenmiş durumda.

■ OHAL’in sürmesi ve KHK’lerde ekonominin sağlıklı gelişmesine fren oluyor.

İşte bu nedenlerle ekonomik tablodaki bazı iyileşmelere karşın, yeni bir “ilgi çekici başarı öyküsü” yazma aşamasında olmadığımız düşüncesine varıyorum. Bakalım daha iyi bir tablo ortaya koyabilmek için yeni hükümet hangi adımları atacak?