Bazı güzel şeyler

Trafikte kendimi genelde “doğruyu ararken, hata görürken” buluyorum. 20 metre ötesinde trafik ışığı varken yola atlayan yaya, emniyet şeridine girmiş bir “az gelişmiş”, yerli yersiz çakar kullanan bir “üstün”, bebeğini kucağına alıp ön koltukta oturan bir teyze, engelli parkına park edip huzurla alışverişe giden bir canlı…

* * *

Sayarım da bitmez. Ama bazı noktalarda da iyi gelişmeler de olmuyor değil yalnız gelişme hızımızın yavaşlığı dramatik. Mesela geçen gün bir sosyal medya videosu izledim, ambulansa yol vermeyen, önüne kıran hanzoların ardından fermuar prensibiyle sağa ve sola açılarak yol verenler de yine bizim vatandaşımız, yalnız orada mikrofon kimdeyse bir orkestra şefi gibi tüm otomobillerin markalarını söyleyerek “sen sağa sen sola sen çıkma” gibi net direktiflerle yönlendirdi herkesi.

* * *

Ne zaman bu direktiflere ihtiyacımız olmadan, doğruları biri bize söylemeden yapmaya başlarız o zaman medeniyet seviyesinde iyi bir yol kat etmiş oluruz. Bir diğer yandan emniyet kemeri takma oranlarının çok net bir şekilde yükseldiğini görüyorum, “boynumu sıkıyor, beni geriyor” diyenlerin sayısı azaldı en azından İstanbul’da bu da iyiye alamet.

* * *

Bir gün kavşaklarda, yaya geçitlerinde de gerçek kuralların uygulandığına şahit olursam benden mutlusu yok.