Bayram yazısı
Hemen her bayram öncesinde ve sonrasında klasik trafik yazıları yazılır. Önce şöyle bir bayram kutlaması yapılır ardından yollarda yaşanabilecek potansiyel tehlikelere dikkat çekilir. Ben de bu modaya uyayım ve siz bu satırları
okurken yollara düşecek birisi olarak da biraz öngörüde bulunayım. Öncelikle yola çıkmakta biraz geç kalmış bir kişi olarak hemen belirtmeliyim ki tatil yola çıktığınız anda başlıyor. Burada benim tercihim mümkün mertebe kafamda bir rota çizmekten çok hızlı, hızlı derken limitleri aşmayacak fakat ortalama hızımı da düşürmeyecek şekilde alternatif yöntemleri de kullanmaktan geçiyor.
Örneğin, İstanbul’dan güney illerine gidenler bilir. Genelde herkes Eskihisar-Topçular hattını kullanır. Buradaki 14 feribot böyle bayram günlerinde maalesef yetersiz kalıyor.
Ama bayramda buradaki feribot sayısını da söz gelimi 24’e çıkarmak da ekonomik olarak mantıksız. Zira, senede iki-üç kez yaşanacak bir tıkanıklık için yapılacak yatırım çok gereksiz olur. Tüm bunlara rağmen, bu bayramda da iskelelerde yığılma olmuş. Ben böyle durumlarda, Pendik-Yalova hattını tercih ediyorum ya da doğrudan körfezi dönmeyi. Eğer amaç zaman kazanmak ise bu iki alternatif de oldukça mantıklı geliyor.
Lakin Yenikapı çıkışlı hatların fiyatlarının biraz pahalı olduğunu belirtmek gerekiyor. Özellikle 4 kişilik bir aile olarak seyahat ediyorsanız. Yaklaşık 120 kilometrelik bir mesafeyi kazanmak için neredeyse yarım depodan fazla bir benzin tutarını feribot için ödüyorsunuz.
Eğer seyahat süresinin uzunluğu sorun değilse ve otomobilde uzun yolda araç kullanabilecek iki şoför bulunuyorsa karayolundan şaşmamak en iyi tercih.
Bununla birlikte güneşin solldan yükseldiği saatlerde yola çıkmak da yine eni iyi tercih. Zira, güneye inen yolların büyük bir bölümü çift yön oldu ve 110 kilometre hız limitine izin veriyor. Şimdi bu rahatlık içinde en büyük tehlike uykusuzluktan kaynaklanıyor. Varış noktasına erken ulaşmak adına geç saatlerde ya da sabahın ilk ışıklarında yola çıkmak uyku sorunu yaratabilir. Uyku derken sadece insanların değil biz de bol bulunan hayvanların da dinç olduğu saatleri tercih etmeliyiz. Zira, bir hayvanla çarpışmak da önemli hasara ulaşabilir dolayısıyla, bizim onları gördüğümüz kadar onların da bizi görebilecekleri saatleri tercih etmeliyiz. O yüzden yolun önemli bölümünü dinç bir şekilde sabah saatlerine gitmek en güvenli alternatifler arasında.
Yandaki sütunlarda okuyabilirsiniz. Mazda’nın yaptığı bir araştırmada kazaların yüzde 5’nin aynı yönde seyreden araçlar arasında oluştuğu ve bunların da yüzde 80’inin hatalı şerit değişimlerinden kaynaklandığı tespit edilmiş.
Uzun yollarda hele ki bölünmüş ise rehavet de önemli bir tehlike oluşturabiliyor. Bu rehavetin en önemli sebeplerinden bir tanesi de “Uzun yola gideceğim diye koltuk ayarlarına olması gerektiğinden daha rahat şekilde” ayarlamak. Normalden daha uzun gidilen sürelerde dikkati sürekli üst seviyede tutacak şekilde araç kullanmak en iyisi. Benim bu noktadaki önerim bol sıvı tüketimi ve kısa süreli molalar. Bol sıvı deyince farklı bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum o da araç içindeki boş şişeler. Bunların mutlaka kontrollü bir şekilde toplanması gerekiyor ki ani bir fren anında ayağa dolanmasın.
Yaz mevsiminde havanın ve asfaltın sıcaklığının otomobilin yol tutuşuna olan etkilerini de iyi analiz etmek gerekiyor.
O yüzden yola çıkmadan önce mutlaka lastik hava basıncının doğru değerlerde olup olmadığını kontrol etmek gerekiyor.
Uzun yola yönelik bir diğer önerim de ön cam temizliğine ilişkin. Uzun süre araç kullanıldığında özellikle ön camda bir çok böcek birikir. Bunlar, hava kararmaya yüz tuttuğunda, sizin görüşünüzü azaltacaktır. O yüzden kısa molalarda farlarınız ve camlarını temizleyin.
Emniyet kemeri bağlamanın hem ön ve hem de arkadaki önemini artık vurgulamaya bile gerek yok.
Şimdiden herkese iyi bayramlar...
Yollara ilişkin dönüş izlenimleri ise bayram sonrasında burada olacak.