Bayram sonrası motivasyona dikkat
Bayram tatilleri kabul edelim hepimize iyi geliyor. Kafamızı dinleme, biraz olsun zihnimizi işlerden uzaklaştırma, geleceğe dair planlarımız üzerinde düşünebilme imkânı sağlıyor.
Öte yandan şirketler açısından bu durum, bazı dezavantajlara yol açıyor. O ayın hedefleri sapıyor, cirolar ve tonajlar düşüyor, verimsiz bir dönem oluyor. Bir de tatilden dönüş süreci var. Toparlanmak ve işe odaklanmak da birkaç gün alabiliyor.
Hızlı adaptasyon için ne yapmalı?
Birlikte çalıştığım şirketlere bu tür dönemlerde önerdiğim yaklaşım bayram sonrası ilk iş haftasına bir koordinasyon toplantısı ile başlamak. Haziran ayı hedefleri, üç aylık ikinci çeyrek hedefleri, KPI’lar, bunların gözden geçirilmesi ile başlamak gerekiyor. Yönetim ekibinin kendi arasında yaptığı bu toplantıyı, birimlerin kendi iç koordinasyon toplantıları takip etmeli. Haziran ayının kalan günlerinde neler yapmak gerektiği, bu ay yaşanan iş ve verimlilik kayıplarını bir sonraki çeyrekte nasıl telafi edebileceğimiz üzerine etraflıca düşünmek gerekiyor. Tabi insan beyni bu kadar uzun bir tatilden sonra hızlı toparlanamaz. Bu nedenle, odaklanmayı artırmak amacı ile yöneticilerin kendi ekiplerinin işlerini birkaç gün yakın takip etmeleri, motivasyon amaçlı konuşmalar yapmaları, kısaca ofisleri dolaşarak, herkese dokunarak, duygusal bağ kurarak işe ısındırmalarını (management bu walking around) şiddetle öneriyorum.
Hızlı kazanımlar işe motive eder
İnsanları işe yeniden odaklayacak en önemli unsur sonuçlar, ilerlemelerdir. Bu nedenle, özellikle birkaç gün, ekiplerini yönetirken sonuç odaklı olmanızı öneririm. Küçük başarılar, tamamlanan işler, projelerde atılan ekstra adımlar, yapılan satışlar, imzalanan sözleşmeler, tamamlanan küçük bakımlar, devreye alınan ufak uygulamalar ve benzeri hızlı kazanımlar motivasyonu artıracaktır. Pazar günü tüm yöneticilerin kendi yönettikleri alan ile ilgili olası hızlı kazanımları düşünmeleri ve Pazartesi günü bunu beklenti haline getirip ekipleri ile paylaşmalarını da öneriyorum.
Bireysel olarak işe adaptasyon için ne yapalım?
Benim çalışan arkadaşlara önerim, Pazar sabahtan itibaren işe dönüş zihin yapısına geçmeleri olacaktır. Pazar öğleden sonradan itibaren kitap okumak, işle alakalı plan ve hedeflerin üzerinden şöyle bir geçmek, pazartesi günü gönderilecek bir iki ufak e-posta üzerinde çalışmak da işe ısınmanız için faydalı olur. Pazar akşamı açık havada yapılacak bir yürüyüş de işe odaklamanız için iyi bir fırsat olacaktır.
Üçüncü ve dördüncü çeyrekler önemli
Haziran sonu itibariyle iki zorlu çeyreği geride bırakmış olacağız. Geriye iki çeyrek kaldı. Bütçeler, hedefler ve eylem planlarını, yeni makro göstergeler ve dış riskler ışığında yeniden gözden geçirmenizi, bunu da Haziran ayı içinde yapmanızı öneririm. 2024’ün kalan iki çeyreğinin, ilk iki çeyrekten daha zor geçeceğini tahmin ediyorum. Özellikle önümüzdeki 2-3 aylık dönemde iç talep çok yavaşlayacak gibi gözüküyor. Lütfen, finansal analizlerinizi sağlıklı şekilde, senaryo bazlı yapın. Perakende ve hizmet sektörleri, ihracatı olmayan şirketler bu dönemde çok zorlanacaklar. Sene başından bu yana uyarıyorum; lütfen nakit akışlarını sıkı takip edin. Gelecekte yaşanabilecek nakit darboğazlarını tahmin etmeye çalışın.
Geçtiğimiz altı aylık dönemin mali ve operasyonel analizini, hedeflerden sapmaları, müşteri memnuniyetini, ürün ve hizmet kalitesini değerlendirmenizi öneririm. Gelecek altı ay için en başa yazabileceğiniz önerim, nakit akışlarınızı olumlu yönde etkileyen, vade açısından sizi üzmeyen müşterilerinizi ve tedarikçilerinizi kaybetmemek olacaktır. Bayram sonrası bu konular, patronlar ve üst yöneticiler için işe hızla adapte olmada faydalı başlangıç noktaları olacaktır.