Batırılamayacak kadar büyük kurumların kaderi!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Geçtiğimiz hafta sonuna doğru ABD Başkanı'nın mali sektöre ilişkin söylemleri bazı gerçekleri açığa çıkardı. 2009 yılı genelinde çok zor da olsa gün kurtarılmış, sorunların ağırlaşmasına büyük ölçüde müdahale edilememiş, kırılganlık ve belirsizlik azaltılamamış ve yeni seneye oldukça yorgun bir şekilde başlanmıştı. Finansal sistem bugün için daha güçlü gibi görünse de, neredeyse çöküşe sebep olan aynı kurallara göre işliyordu. Bu gidişat sürdürülebilir değildi; finansal kurumların karmaşıklığı ve büyüklüğü yanı sıra riskli işler yapma gücünü sınırlamak için siyasi iradenin yetkilendirilmesi gerekiyordu. Finansal yapı bu gerçekleri elbette biliyordu, fakat dile getirilmesini hiç istemiyordu... Risk alma isteğindeki daralma hızlandı, beklentiler olumsuzlaştı, sermaye piyasaları satış baskısı altında kalırken gündem değişti ve enflasyonist baskılar geri plana düştü; kafalar karıştı!..

Bundan sonra orta ve uzun vadede yaşanacakları öngörebilmek adına konuya daha geniş bir açı ile yaklaşmak gerekiyor. Geçen hafta kısmen bu konuya girmeye çalışmıştık. Küreselleşme lehine eğilimler güç dengelerini farklılaştırarak yapısal sorunlar üretti, açıkça ifade edilmeyen büyük çıkar çatışmaları yarattı. Büyük finansal kurumlar, gerek siyasi iradeleri, gerekse merkez bankalarını yönlendirerek kendi lehlerine ve diğer kesimler aleyhine sürdürülebilir olmayan bir durum yarattı, çok yönlü istikrarsızlük büyüdü, şeffaflık azaldı. Sürdürülebilir olmayan bu tablo geniş kesimlerden sonra Merkez Bankası ve siyasi iradeleri de hızla yıpratmaya başladı ve bu gidişin sonunun felaket olacağı anlaşıldı. Finansal alanda batırılamayacak kadar büyük olan kurumların yaptığı yanlışların gelecek üzerinde yarttığı ipoteğin daha fazla büyümesini engellemek ve küçültmek için müdahalenin zorunlu hale geldiği algılaması güçlendi.

Eğer hiçbir şey yapımaz ise büyük finansal kurumların batmasına izin verilemeyecek oluşu, verilmesi durumunda sitemin çökeceğinin bilinmesi çok iddi bir açmaz yaratıyor ve sorunları ağırlaştırıyor, güven kaybının derinleşmesi kaçınılmaz hale geliyor. Batırılamayacak kadar büyük olanlara müdahale edilmez, batmaları halinde sistemik risk yaratmayacak hale gelmeleri için birşey yapılmaz ise istikrarsızlığın büyümesi pahasına gün kurtarılacak. Siyasi irade büyüyen bütçe açığını kontrol edemeyecek, enflasyon yükselecek, ekonomi daralacak; akıntıya karşı yüzmeye çalıştıkça sorunlar ağırlaşacak, kaybedecek bir şeyi kalmayanların sayısı arttıkça suç oranı ile birlikte sivil itiatsizlik de artacak. Hem batırılamayacak kadar büyük kurumlar da batacak, hem de büyük bir kaos yaşanacak. Siyasi alanda daha otoriter rejimler devreye girerken, ekonomi cephesinde kamu lehine ve özel sektör aleyhine hızlı bir değişim genelde ise çok büyük bir daralma yaşanacak.

Eğer batırılamayacak kadar büyük kurum sayısını azaltmak için kararlı olunur ise bu kez kısa vadede ciddi sıkıntılar yaşanacak. Faaliyet gelirleri azalacak, yatırım bankacılığı ve sermaye piyasaları en büyük sıkıntıyı yaşayacak, yeni bir düzen kurmak için daha kararlı ve uzlaşmacı olunacak. Fakat mevcut yapıyı yıkıp yenisini yapmak ortaya çıkacak devasa maliyetlere katlanmak  kolay olmaaycak. Siyasi iradeler bu bedelleri göze alamadığı sürece seçmenlerine verdikleri sözleri tutamayacak ve çok daha hızlı bir şekilde yıpranacak. Küresel düzeyde güç dengeleri, siyasi iradenin mali sektörü yönlendirebilidği Çin-Rusya gibi ekonomiler lehine ve ABD-İngiltere gibi batırılamayacak kadar büyük finansal kurumlar tarafından tercihleri belirlenenler aleyhine değişecek. Hal böyle olunca günü kurtarıp sorunları ağırlaştırarak tüketilen her günün Batılı ekonomilere olan toplam maliyeti ağırlaşacak.

Evet ABD Başkanı bazı mali kurumların büyüklüğü ve karmaşıklığı yanı sıra riskli işler yapma yeteneğini sınırlamak için kongreden yetki istemeye hazırlanıyor. Başka bir deyişle batırılamayacak kadar büyük kurum sayısının azaltılması için mücadele etmek adına yetki-güç ve destek bekliyor. Bu yetkiyi almak, hemen kulanmak anlamına gelmeyebilir! Sistemik risk unsuru nedeniyle söz konusu yetkiyi kararlı bir şekilde kullanmak, bu yetkiyi almak kadar kolay değildir. yetkinin zamana yaygın kullanımı, sermaye piyasaları ve yatırım bankalarının belli süre kollanması gibi ara seçenekler ise işi sulandırmak ve ciddiyetini anlamamaktır. Batırılamaaycak kadar büyük kurumlara teslimiyetin başka bir şeklidir, bir şeyler yapıyormuş gibi görünerek geniş kesimleri aldatmaktır.

Batırılamayacak kadar büyük kurumların durumu küresel ekonomiyi daraltmaya devam edecek. Sürdürülebilir olmayan sürecin yıldızları konumunda olan sermaye piyasası faaliyetleri belirsizliğin odağı olacak. Kısa vadeli spekülatif bakış açısı ile dünyaya bakanların yazdıklarımızı anlamısını beklemiyoruz; ancak merkez bankaları ve siyasi iradeler yıprandıkça sistem dışı tercihlerin ön plana çıkacağını ve küresel ekonominin dalgalı bir şekilde daralmaya devam edeceğini görebeliyoruz. Obama, kongreden yetki alabliri ama bazı şeyleri uygulamak, dile getirmek kadar kolay olmuyor, çok güçlü engeller aşılamıyor. Teşhisin gerçeğe biraz olsun yaklaşması tedavinin de başarılı olacağı anlamına gelmiyor. Zira bisaretsizliğin etki alanını genişletmesi engellenemiyor, kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan birey-kurum veya ekonomi sayısı hızlanarak artmaya devam ediyor. Hayal tacirleri ise kısa vadeli bakış açıları ile dünyayı cehenneme çevirmeye kararlı görünmüyor...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar