Batının beğeneceği temel göstergelerin keyfini çıkaramıyoruz

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Uzun süredir hükümet Suriye ve İran ile iyi ilişkiler oluşturma arayışını sürdürüyordu. Marmara Gemisi baskını İsrail ile ilişkileri gerdi. Güvenlik Konseyi'nde İran ambargosu kararına red oyu vermemiz ABD ile ilişkilerimizi gerdi.

Bu tabloda hükümetin Arap ülkelerine (karşılığı olmasa da) yakınlaşma çabası dikkatleri çekmeye başladı.

Yurt dışında ve içeride Türkiye'nin ekseninin Batı'dan Arap ülkelerine kaymakta olduğunu söyleyenlerin sayısı arttı.

Hükümet, bundan sonra Arap ülkeleriyle ticaretin daha da geliştirileceğini, ekonomik bölgesel birlikler oluşturacağını, gerekli finansmanın Arap ülkelerinden kolaylıkla bulunabileceğini tekrarlar oldu.

Arap ülkeleriyle ticarette, ekonomik ilişkilerde, finansal ilişkilerde, ülkenin temel göstergeleri değil, liderler arası kişisel sempati önem taşır.

Halbuki batı ülkeleriyle ticari ilişkilerde finans ilişkilerinde önemli olan temel göstergelerdir.

IMF'in, kredi değerlendirme kuruluşlarının, bankaların ülkenin ekonomik durumu konusundaki değerlemeleridir.

Şansa bakınız ki, kriz dönemi öncesinde bizin temel göstergelerimiz Batı ülkeleri ölçüsünde iyi değildi. Krizde hem Batı ülkelerinin göstergeleri bozuldu, biz göreceli olarak iyi duruma geldik, hem de bizim göstergelerimizde iyileşmeler görüldü.

Nedir bunlar ?

Bizim kamu borcumuzun milli gelire oranı çok düşük

Bütçe açığını sınırlıyoruz,bütçe faiz dışı fazla veriyor.

Sıkı para politikası uyguluyoruz. Banka sistemimizin sermaye yeterlilik oranı yüksek.

Krizde çok aşağıya inen milli gelir, bu yıl hızlı bir çıkış işareti veriyor.

Bütün bunlar Batı için çok olumlu göstergeler. Türkiye'nin Batı çevrelerinde değerini, saygınlığını artıracak göstergeler.

Geliniz görünüz ki, biz bu olumlu tabloyu Batı'ya satmaya gerek görmüyoruz. Hükümet Batı'yı terk etmiş bir havada bu göstergelerin satışını yapamıyor, keyfini süremiyor.

İsrail ile arayı bozmak, İran'ın nükleer enerji sorununun avukatlığına soyunmak bir yana, Arap ülkeleriyle iyi ilişki kurmak Türkiye'ye zarar getirmez, yarar getirir. Irak sorununa ek olarak sınırımızdaki bir başka ülkede İran'da sıcak çatışma olasılığını önlemek bize zarar değil yarar getirir.

Fakat Türkiye'nin Batı'yı gözden çıkararak Arap ülkelerine ümit bağlaması büyük riskler taşımaktadır. Gerçekçi olalım bizim tüm iyi niyetimize rağmen Arap ülkeleri Türkiye ile ticari ilişkilerde ve parasal ilişkilerde hiçbir zaman samimi davranmaz.

Uluslararası ilişkilerde Türkiye bugüne kadar dengelere dikkat edegelmiştir. Birileriyle iyi olmak için mutlaka başkalarıyla bozuşmak gerekmez. Dini içeride de dışarıda da politikaya alet etmek yanlış olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018