“Baştan sona yeni düzenleme gerekir”
Ekim ayında yapılacak “İş piyasasının esnekleyştirilmesi”ile ilgilidüzenlemenin yer aldığı hnaberi aktarıp görüşüne başviurduğum sosyal siyaset hocası, aktardığım haberi dinledikten sonra, “İş yaşamınnda birçok konuyu yıllardır tartışıyoruz. Bu alanda birçok sorn var. O nedenle baştan sona yeni bir düzenleme gerekir” dedi.
Arkradaşımız Mehmet Kaya’nın haberi Ekim ayında TBMM’ye sunulması beklenen yeni iş piyasası düzenlemesinde “iş piyasasının esnekleşmesinin” amaçlandığı, yeni düzenlemede yeralacak üç temel başlığın kıdem tazminatı, taşeron işçilik ve kadınların doğum iznine yönelik düzenleme olduğu bilgilerine yer veriliyor.
Haberdeki bilgileri konuyu değerlendirmesi için aktardığım bir sosyal siyaset bilim adamı, “Bu konular özellikle kııdem tazminatı konusu yıllardır işçi ve işveren sendikalarının tartışma gündeminde.Önemli bir konu ama, iş yaşamının birçok soruinui var. Örgütlenmeden, kayıt dışılığa birçok önemli konu var. Yapının baştan sona gözdengeçirilip düzenlenmesi gerekir. Zaten işgücü verilerine bakmak bunu açıklıkla ortaya koyacaktır” dedi.
Onun uyşarısına uyarak orakamlara bakıp buraya aktarıyorum:
Türkiye’de 15 yaş üstü çalışmaçağındaki nüfus 55 milyon 406 bin. Nisan 2013’te kayıtlı işgücü 28 milyon 332 bin buna göre işgücüne katılım yüzde 51.1. Bunun 25 milyon 681 bini yüzde 46.4’ü istindam ediliyor, 2 milyon 641 bini yüzde 9.3’ü işsiz. İşsizliğin 15-25 yaş arasındaki genç işsizlerdeki oranı ise yüzde 17.5. Kayıtdışılık oranı ise yüzde 37.6.
Sosyal güvenlik kayıtları açısından karşımızaçıkan tabloda şöyle:
SGK’ya 18 milyon 770 bin kişi kayıtlı. Bunların 12 milyon 354 bini işçi, isteğe bağlı sigortalı,tarım işçisi, yurt dışında çalışanişçiler. 2 milyon 981 bini esnaf, sigortalı tarım işçisi ve muhtar. 2 milyon 650 bini ise kamuda memurkadrosunda olanlar.
İşçi sendikalarına üye olan1 milyon 32 bin kişi toplam SGK’lıların ancak yüzde 8.8’i oıluşturuyor. Memursendikalarına üye olanların sayısı ise 1 milyon 468 bin, bu da memurlarda sendikalaşma oranınınçokdahayüksek yüzde 68.7 olduğunu gösteriyor.
Bana göre bütün bunlar Sosyal siyasetçi hocamın dediğini, “Çalışma hayatında baştan sona bir düzenlemenin gerekyliliğini ve verilerle ilgili rakamların da gözden geçirilmesinin zorunlluğunu” ortaya koyuyor.
Bu verilerin piyasada günlük hayattakilerle örtüşmedoiğini de biliyorum. Onun için birsüre önce gittiğim Datça-Knidos’taki otelde çalışan gençlerle ilgili bilgi vereyim:
Otelde sabahınerken saatlerinden başlayarak “güleryüzlü” binr şekilde hizmet veren genç kızlar, akşam yemeği sonrası müzik aletleri çalıp, şarkı söylüyorlardı.
İlgimi çeken bu durumu kendilerine sordum. Adana’da üniversitede güzel sanatlar tahsili yaptıklarını, internetteki birilandan geçici işçi arandığını öğrendikleri bu işyerine başvuru yaptıklarını, hem bir tatil yeninde çalışma imkanı emde ettiklerini, hem de eğitimleri için para kazanarak aileleri üzerindeki yükü azalttıklarını söylediler.
Doğaldır ki, bu gençler ve benzerleri durumuindaki bir çok geçici işçi benim yukarda TÜİK verilerine dayanardak aktardığım rakamlarıon dışında kalıyorlar. Ve tabii o istatistiklerin dışında kalanlar sadece bunlarla da sınırlı değil....
Hak-İş’in haberde yerallan araştırmasında da çalışanların kural dışında haftalıkçalışma saatlerinin üstünde çalıştırıldığı, normal süre çalışmaları halinde işsizlerin yüzde 25’inin işe yerleştirilebileceği iddiası yer alıyor.
Bütün bunlar yeni düzenlemenin, kıdem tazminatı, taşeron işçilik, kadınların doğum izni üçlüsü ve esnek çalışma dışında başka alanları da içermesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Arolat’tan
“Baştan sona yeni düzenleme gerekir”