Başkan Yellen ile soru-cevap

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

S: Yüzde 2 enflasyon hedefini artırmayı düşünüyor musunuz veya düşünenler var mı?

C: Söz konusu değil

S: Para politikası mali politika arasındaki sınır silikleşiyor, para politikası sektör ayrımı yapmaksızın uygulanır mali politikalar ise ise bazılarını destekler. Varlık alımları ikincisine denk düşüyor, görüşleriniz? (konut bazlı menkullerin alınmasından bahsediliyor)

C: Hazine alımlarımız sektör gözetmez ancak MBS alımlarımız kriz sonrası gereklilikti. Herhangi bir sektörü desteklememiz söz konusu değil.

S:Fed öğrenci kredileri satın alabilir mi? Toplantılarınızda tartışıldı mı? (1.3 trilyon dolara dayanan bir öğrenci kredisi sorunu var, soru buna yönelik)

C: Emin değilim, bilgim dâhilinde hayır.

S: Enflasyon seviyesinde yüzde 2 simetrik hedefse FED’in faiz artırmak için biraz daha beklemesi gerekmiyor muydu?

C:Hedef altında olsa da çekirdek enflasyon sene başında yüzde 1.8'i gördü bu nedenle artırdık. Henüz hedeften uzaklaştığımızı söylemek için erken.

S: Neden küçülme stratejinizde hazine tahvillerinde azaltma miktarı (6 nilyar dolar) MBS’lerden (4 milyar dolar) daha yüksek ?

C: Hazine tahvil piyasası daha derin ve likit, portföy payı da yüksek, gerekirse tavanları değiştirebiliriz.

S: Fed bankaların tuttuğu rezervlere yüzde 1.25 faiz ödüyor ve hedeflerinize ulaşırsanız daha da yüksek ödeyeceksiniz. Yani bankalar sübvanse ediliyor. Bankalar faizlerde yaşanan bu yükselişi mevduat sahiplerine yansıtacak mı? Bazı bankalar mudilere 1 puan ödüyor siz bankaya 125 puan….

C: Yavaş yavaş mevduat faiz oranları artıyor, rekabet artıkça oranlar da artacaktır.

S: Taylor kuralı (FED faizlerinin enflasyon ve işsizlik oranına bağlı olarak mekanik bir şekilde tespit edilmesini sağlayan bir faiz kuralı) ile ilgili ne düşünüyorsunuz

C: Tek bir kurala bağlı kalmayı doğru görmüyoruz. Taylor kuralından faydalanıyoruz ancak pek çok başka kural daha var. GDP, atıl kapasite, işsizlik ve faizlerde denge oranını belirleme gibi faktörleri göz ardı edemeyiz.

Yellen’ın çarşamba ve perşembe günleri Senato’da gerçekleştirdiği sunum ve ardından gelen bazı sorularla cevapları paylaştım. Fed 3 belirsizlik görüyor:

1- Enflasyonun ne zaman ve ne hızda yükseleceği

2- Trump harcama paketinin akıbeti

3- Yurtdışı gelişmeler

Birinci madde yani enflasyon konusunda görüşleri net. İşsizlik oranı çok düşük seviyelerde ve bu kaçınılmaz olarak ücretlerde artış yaratacak. Bu da tüketimi destekleyecek vs vs. Kavramsal olarak katılıyor olsam da Japonya örneğinde ücret artışının yıllar boyunca gelemeyeceğini de görüyoruz.

İkinci konu ise kelimenin tam anlamı ile kabak tadı verdi. Bütçe ve sağlık reformu üzerinde anlaşmaya varamayan politikacıların enflasyonu azdıracak veya büyümeyi kalıcı bir şekilde hızlandıracak bir harcama paketi ve vergi indiriminde uzlaşması çok zor görünüyor. Bu konu 2018’e bile kalabilir.

Üçüncü madde ise AB’den Çin’e kadar pek çok ülkeyi kapsıyor. “Euro” krizi kesinlikle bitmiş değil ve Çin de sağlıklı bir büyüme modeline geçebilmiş değil. Bu belirsizliklere rağmen faiz artışları ekonomik toparlanmaya paralel devam edecek.

Ancak bulunduğumuz noktada tahminim Fed’in eylül ayında bilanço küçültme operasyonunu açıklaması Aralık ayında da faiz artışına gitmesi. Bilançosunun küçülmesi ise, şayet başlarsa, fazla hafife alınıyor. Fed’in aradan çekilmesi Hazinenin yeni bonoları için piyasada yeni talep bulması gerektiğini gösteriyor. Bütçe açığı verilmesi durumuna benzetebiliriz. Diğer koşullar sabit bu teknik olarak borçlanma maliyetlerinin yükselmesi demek. Öte yandan Fed’in bilançosunun küçülmesi de para tabanının daralması anlamına geliyor. Yine diğer tüm unsurların değişmediğini var sayarsak bu gelişmeler global borçlanma oranlarının ve doların yükselmesi anlamına geliyor. Piyasaların son ECB açıklaması ile rahatladığını ve “hani Euro 1’in altına düşecekti” sorusunu sorduğu bir ortamda bu boşa giden bir uyarı olabilir ancak çok ince bir buz üzerinde yürüyoruz ve karşı tarafa ulaşmamıza daha henüz çok var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019