Başkan Putin önce satışa izin vermedi, sonra Türk ortaklı deve kayyım atadı
Ukrayna’nın işgaliyle birlikte 10 binden fazla yaptırım kararıyla tarihin en büyük ambargosuna uğrayan Rusya, bu sürece kayyım atayarak yanıt veriyor. Çoğu ABD ve Avrupa Birliği’nin oluşturduğu yönetimleri, “dost olmayan ülkeler” adıyla niteleyen Moskova, Rusya’da yatırımları ve varlıkları bulunan şirketlere de birer birer el koyuyor.
Türkiye, Rusya’nın diplomatik ve ekonomik ilişkisini sürdürdüğü ender ülkelerden olduğu için de şu ana kadar ne Batı’nın uygulamaya aldığı ambargoya katıldı, ne de ticaretini durdurdu. Aksine Batılı şirketlerin oluşturduğu boşluğu, Türk şirketleri aldı.
Birçok AVM’de boş kalan mağazaları Türk markaları doldurdu, başta beyaz eşya olmak üzere pazarın en büyük oyuncuları haline geldi. Ancak önceki gün Rusya Devlet Başkanı’nın aldığı karar, bu konuda bir ilk oldu. Rusya’daki en büyük Türk yatırımlarından biri olan Tuncay Özilhan'ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Anadolu Grubu’nun ülkedeki iştiraki AB InBev Efes şirketinin ülkedeki varlıklarına ve üretim tesislerine geçici yönetim atandı.
Bu, ilk kez bir Türk şirketine yapılan bir durum olarak şaşkınlık yarattı. İlk kez dost ülkeler kategorisinde bir şirkete kayyım atandı. Hem de bizzat Putin’in imzasıyla. Kararnameye göre Kararnameyle, AB InBev Efes’in geçici bir süre “GK Vmeste” adlı kuruluş tarafından yönetilecek.
11 bira fabrikası, 3 malt üretim tesisi var
Rusya’nın en büyük 3’üncü bira üreticisi olan, Türk şirketlerinin yatırımları konusunda da en büyüğü olarak nitelenen Anadolu Grubu’nun iştiraki AB InBev Efes’in 11 bira fabrikası ve üç malt üretim tesisi bulunuyor. 2018 yılında Türk Anadolu Efes ile Belçikalı AB InBev’in ortak girişimi olarak kurulan şirkete dair bu karar sadece Türkiye’de değil, Rusya’da da “şok” etkisi yarattı.
GK Vmeste, devlet adına AB InBev Efes’in 16 milyar adi hisse ve 93 bin imtiyazlı hisseyi "geçici olarak" devralacak. Bu durum Rusya’da da ilginç yorumlara neden oldu. Rus basınına yansıyan haberlerde analiz ve yorumlara bakalım.
Rus uzman: “Bu kararı beklemiyorduk”
Rusya’da oldukça tanınan alkol piyasası uzmanı Denis Puzyrev, Putin'in aldığı kararı beklenmedik bir haber olarak niteliyor. Daha önce alkollü üreticilerin devlete devredildiğini dile getiren Puzyrev, “Ancak AB InBev Efes için böyle bir adım kimse tarafından beklenmiyordu. Özellikle bu şirketin Türk ve Belçikalı ortaklardan oluşan bir ortak girişim olduğu düşünülürse, durum daha da şaşırtıcı. Türkiye, Rusya’ya düşman ülkeler arasında yer almıyor ve ilişkiler genelde olumlu. Bu nedenle, neden birleşme gerçekleşmedi ve Türk tarafı Belçikalı hisseleri devralamadı. Bu kararı anlamak zor” diye niteliyor.
Rusya’da sektörün en etkin kurumlarından ola Alkol Piyasası Profesyoneller Kulübü Başkanı Maksim Çernigovskiy ise “Rusya’daki bira üretiminin yüzde 95’i zaten yerli fabrikalarda gerçekleştiriliyor. Bu nedenle, hisselerin bir sahipten diğerine geçmesi, genel piyasa dinamiklerini önemli ölçüde etkilemeyecek” yorumunda bulunuyor.
Rusya’da bira üretiminin yerel üreticilerin hakimiyetinde olma nedenlerinden biri de 3 büyük üreticinin de devlet yönetimine geçmesi. Daha önce Baltika'nın sahibi olan Danimarkalı bira üreticisi Carlsberg Group, Temmuz 2023'te kamulaştırılmış, Hollandalı Heineken, 2022'de Rusya'dan ayrılma kararı alıp varlıklarını Ağustos 2023'e kadar satmıştı. Şimdi üçüncü büyük olan Efes’in de benzer sürece dahil olması, pazarı yerelleştirmiş oldu.
1 milyar dolar cirosu var
Rusya’daki şirketin Anadolu Grubu’na etkisi oldukça yüksek. Neredeyse cirosunun 3’te birini Rusya pazarı oluşturuyor. Rakamlara bakacak olursak, 108 milyar rublelik bir satış var. Bu da yaklaşık 1 milyar dolar anlamına geliyor. Kar ise 150 milyon dolar civarında. Haliyle Putin'in aldığı kayyım kararı, şirketin Borsa İstanbul’daki durumunu da etkilemiş oldu. Hisseleri, kararın açıklanmasının hemen sonrasında dakikalar içinde taban yaptı. Anadolu Efes ve Anadolu Grubu Holding yüzde 10’a yakın değer kaybetti. Hatta BIST 100 Endeksi’ni de aşağı çekti. Benzer durum, dün de yaşandı ve hisselerdeki düşüş önlenemedi.
2015’te de Türk şirketlerine baskın yapılmıştı
Gelelim bu durumun politik mi ekonomiyle mi alakalı olduğuna? Hem Rusya’da hem de Türkiye’de bu kararın beklenmedik olduğu ortada. Rusya’da 10 milyar doların üzerinde Türk yatırımını bulunurken ve dost ülkeler kategorisinde yer alırken Türkiye’ye yönelik bu karar, 2015 yılını hatırlattı.
24 Kasım’da Rus jetinin Türkiye sınırlarını ihlal etmesi ve sonucu olarak Türkiye tarafından vurulması sonrası Moskova, ilk misillemeyi ülkedeki Türk şirketlerine yönelik yapmıştı. Başta tekstil, inşaat şirketleri olmak üzere birçok Türk şirketinin ofisleri, merkezleri, tesisleri Rus polisi tarafından basılmıştı. Birçok Türk şirketi de bu baskınlar sonucunda Türkiye’ye geri dönüş yapmıştı. Özellikle Suriye’de Rusya’nın gücünün tamamen bitmesi ve yönetim değişikliği, Moskova’nın bir mesajı olarak yorumlanması hatta daha da ileriye gidileceğinin de sinyali olarak görünüyor.
Zira, Türk Anadolu Efes ve Belçikalı AB InBev ortaklığında yönetilen şirkette, Belçikalı ortağın Rusya’daki hisselerini Türk ortağa satma planları, yaz aylarında hükümetin onayı alamayınca gerçekleşmemiş, sonbaharda ise yeni bir teklif sunulmuştu. Ancak bu süreç, Türk tarafının hisseleri alması gerçekleşemeden, şirketin geçici olarak devletin atadığı bir yönetimin altına alınmasıyla sonuçlanması dostane bir adım değil çünkü.