Basit usulde ticari kazancın tespiti ve yıllık beyan
Bilindiği gibi gelir vergisine tabi olan ticaret ve sanat erbabı kazancını, işletme büyüklüğüne göre, basit usul ve gerçek usul olmak üzere iki usulden birine tabi olarak tespit edebilmektedir. Yıllık hasılatları, iş hacmi ve yıllık kira ödemeleri itibariyle Gelir Vergisi Kanunu'ndaki hadleri aşmayan, faaliyeti daha ziyade kişisel emeğe dayanan mükellefler basit usule göre kazançlarını hesaplar ve beyan ederler. Bu gün yazımızda kısaca, basit usule tabi gelir vergisi mükelleflerinin kazanç tespiti ve beyanı üzerinde duracağız.
Basit usulde ticari kazancın tespiti
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark, faaliyetle ilgili olarak alınması ve verilmesi zorunlu olan alış ve giderler ve hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlar esas alınarak belirlenecektir. Kazancın bu şekilde tespiti sırasında emtia ticareti ile uğraşanlarca;
- Hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hâsılata,
- Hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değeri giderlere ilave edilecektir.
Ancak, kullanılan sabit kıymetler gider yazılmayacak ve üzerlerinden amortisman hesaplanmayacaktır. Kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin defter tutma yükümlülükleri bulunmamaktadır.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu'nun defter tutma hükümleri hariç; bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler, ceza hükümleri ile bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.
Yıllık beyannamenin verilmesi
Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, 2012 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname 2013 yılı Şubat ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar verilecektir. Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde, 2012 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname 2013 yılı Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar kayıtlı bulunulan vergi dairesine verilecektir.
Beyanname elden verilebileceği gibi posta ile de gönderilebilecektir. Beyanname taahhütlü olarak posta ile gönderildiğinde, postaya veriliş tarihi beyannamenin verildiği tarih olarak kabul edilecektir. Beyanname normal (adi), posta ile veya özel dağıtım şirketleri aracılığıyla gönderilirse, vergi dairesine ulaştığı tarih beyannamenin verildiği tarih olarak kabul edilecektir. Posta yolu tercih edildiğinde beyannamenin iadeli taahhütlü olarak gönderilmesi daha uygun olacaktır.
Tam otomasyona geçen vergi dairesi mükellefleri beyannamelerini, elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış olan, basit usul mükelleflerinin bağlı olduğu meslek odaları veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler aracılığı ile elektronik ortamda gönderebilirler.
Beyan edilecek gelir üzerinden yapılacak indirimler
Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 89'uncu maddesinde belirtilen hususları (şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı payları, eğitim ve sağlık harcamaları, bağış ve yardımlar, sakatlık indirimi vb.) indirim konusu yapabileceklerdir. Söz konusu indirimlerin yapılabilmesi için, yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.
Verginin ödeme zamanı
- 01-25 Şubat 2013 tarihleri arasında verilecek yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisinin iki eşit taksitte ödenmesi gerekmekte olup; birinci taksitin 28 Şubat 2013 tarihine kadar, ikinci taksitin ise 30 Haziran 2013 tarihine (30 Haziran Pazar günü resmi tatil olması nedeniyle 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü) kadar ödenmesi gerekmektedir.
- Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde Mart ayı içerisinde verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi mart ve temmuz aylarında olmak üzere, iki eşit taksitte ödenecektir.
Dikkat edilmesi gereken bazı hususlar
Muhafaza ve ibraz yükümlülüğü
Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, bir takvim yılı içinde aldıkları mallarla hizmetlere ait alış ve yaptıkları giderler ile hasılat belgeleri kayıtlarının tutulduğu bürolarda muhafaza edilecektir. Cari takvim yılına ilişkin belgelerin ibrazı da bu bürolardan talep edilecektir.
Cari takvim yılı kayıtlarının tutulması ve vergilendirmeyle ilgili tüm ödevler bürolarca yerine getirilecektir. Yıllık beyannamenin verilmesinden sonra o yıla ilişkin belgeler muhafaza edilmek üzere mükellefe teslim edilecektir. Teslim alınan belgeler, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılı başından başlayarak 5 yıl süre ile mükelleflerce muhafaza ve vergi idaresince istendiğinde ibraz edilecektir.
Bazı ödemelerde belgelendirme zorunluluğu
Maliye Bakanlığı'na tanınan yetkiye istinaden;
- Birinci ve ikinci sınıf tüccarların,
- Kazancı basit usulde tespit edilenlerin,
- Defter tutmak zorunda olan çiftçilerin,
- Serbest meslek erbabının,
- Vergiden muaf esnafın, kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 8 bin TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerini tevsik etmek (belgelendirmek) zorunluluğu bulunmaktadır.
Vergi levhalarının alınması ve bulundurulması
Basit usulde vergilendirilen mükellefler her yıl mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak yetkililerce istenildiğinde ibraz etmek üzere bulundurmak zorundadırlar.
Geçmiş yıl zararları
Gelirin toplanmasında gelir unsurlarından bazılarından doğan zararlar (Gelir Vergisi Kanunu'nun 80'inci maddesinde yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir. Bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden indirilir. Arka arkaya 5 yıl içinde mahsup edilmeyen zarar miktarı sonraki yıllara devredilemez. Bir vergilendirme döneminde geçmiş yıl zararı bulunmasına rağmen, ilgili dönemde kar beyan edilerek geçmiş yıl zararları indirim konusu yapılmamışsa, daha sonraki yıllarda bu dönem için indirim yapılamaz. Geçmiş yıl zararları ile ilgili indirim hakkından vazgeçilmiş kabul edilir.
Basit usulde vergi tevkifatı ve geçici vergi
- Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde, yaptıkları ödemelerden vergi tevkif edecekler arasında basit usulde vergilendirilen mükellefler sayılmamıştır. Bu nedenle, bu mükellefler yaptıkları ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapmayacaklar ve muhtasar beyanname vermeyeceklerdir.
- Diğer taraftan basit usulde vergilendirilen mükellefler geçici vergi ödemeyeceğinden buna ilişkin beyanname vermeyecekler ve bildirimde bulunmayacaklardır.
DÜZELTME:
31 Ocak 2013 tarihli Dünya Gazetesinde yayımlanan "İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi" başlıklı yazımızın 6. Paragrafında parantez içinde yer alan açıklama eksik kalmış olup doğrusu aşağıdaki gibi olacaktır:
"Öte yandan, işverenlerce bireysel emeklilik dışında hizmet erbabı için diğer şahıs sigorta primleri ödenirse, ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, brütleştirilmiş bu tutarlar da Gelir Vergisi Kanunu'nun 40'ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabilecektir. (Ancak, işveren tarafından ödenen bu şahıs sigorta primlerinin yukarıda belirtilen sınırı aşan kısmı ücretin gelir vergisi hesaplanırken gelir vergisi matrahından indirilemeyecek ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacak bu primler net kabul edilecek ve ilgili dönemde o kişinin ücretine uygulanan gelir vergisi tarifesi dikkate alınarak brütleştirilecektir. Bulunan bu brüt tutarlar ise ücret kapsamında giderleştirilecektir.)"
Diğer taraftan, 59 seri numaralı Gelir Vergisi sirkülerinin "3. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi" başlıklı ayrımında belirtildiği üzere; işverenler tarafından ödenen ancak indirim sınırını aşmayan şahıs sigorta primleri ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.