Basit kurallar
Geçenlerde Boston’daki dostlarla hepimiz İstanbullu olmamıza rağmen Boston Türk Festivali kapsamında gösterileceği söylenen ve İstanbul’u tanıtan bir filmi izlemeye gittik. Filmde röportaj yapılan kişiler arasında Sultanahmet Camii imamı sayın Emrullah Hatipoğlu da vardı. Röportajın bir yerinde Hatipoğlu “İslam’da ruhban sınıfı yoktur” dedi. Benim değinmek istediğim konu genelde pratikte ve bazı mezheplerde bunun aksine uygulamalar olmasına ve aradan bin 500 sene geçmesine rağmen İslam’da Hristiyanlıkta olduğu gibi hiyerarşik bir ruhban sınıfı oluşmasına engel olan kural. İslam’da ruhban sınıfının oluşmasına engel olan kural çok basit. Dinimizde kulla Allah arasına kimse giremez kuralı vardır. Söz gelimi namazı cemaatten herhangi birinin kıldırmasına mani bir şey yoktur. Bugün değinmek istediğim konu işte bu basit kurallar.
Bizim yöneticilik anlayışımız kural bolluğu ve kuralsızlık arasında gider gelir. Ya lastik gibi yönetmelikler hazırlar, milleti şaşkına çeviririz ya da hiç kural koymayız veya kural koyar, unuturuz. Yazılı kanunları pek olmayan içtihatla yönetilen ülkeler var. Bizim yönetim anlayışımız öyle değil. Daha Fransız ekolü. İyi düşünülüp uygulanırlarsa basit kurallar genelde detaylı kurallardan daha etkili ve daha etkindirler.
Basit kuralların üç özelliği vardır. (1) Kullanıcıyı yönlendirecek ama yaratıcılığı bastırmayacak az sayıda olmalıdırlar; (2) kuralın neyi kapsadığı açıkça belli olmalıdır; (3) kurallar kurumun başat kültürüne ve stratejisine uygun olmalıdır. Bazı örneklere bakalım. (*)
Kolombiyalı Alberto Perez’in kurduğu 180 ülkede 200 bin iş yerinde 15 milyon kişiye egzersiz yaptıran Zumba’nın başarısı ‘devamlı yenilemeye’ bağlanıyor. Zumba bu ‘yenilik’ uygulamasını iki basit kuralla sağlamış. 100 bin lisanslı egzersiz hocası olan Zumba her yenilik önerisini öncelikle (1) Eğitmenlere ne derecede yardımcı olacağı; sonra (2) FEJ olarak bilinen (freeing, electrifying joy) ve eğlenceye dayalı olup olmadığı kurallarından değerlendiriyormuş. Hangi yenilik önerisinin nasıl hazırlanacağı ve nasıl değerlendirileceği konularında başka bir kural, yönetmelik falan yok.
Zátiší Şirketi Prag’da uluslararası üne sahip bir restoran-kafeterya zinciri işletiyor. Kafeterya şef aşçıları yeni yemekler konusunda serbest bırakılmışlar. Sonuçta zincir her yıl bini aşkın yeni yemek sunan bir zincir haline gelince bazı sorunlar da ortaya çıkmış. Değişik malzeme satın almayı pahalı ve zor hale getirirken menü planlaması aksamış. Aşçı ve kafeterya yöneticilerinden oluşan bir kurul basit kurallar getirmiş. Menüdeki beş yemekten üçü en çok satanlardan oluşacak, en az iki yemek her kafeteryada sunulacak ve kullanılan malzemenin yüzde 90’ı günlük ve taze alınacak. Hepsi bu.
En başarılı yatırımcılardan olan ONSET şirketi destekleyecekleri firmaların stratejik planlarını bir yıl içinde mutlaka yeniden yazmalarını istiyormuş. Stratejik planlar uygulanmadan CEO değiştirmemelerini de şartlardan biri. Aynı iş kolundaki Techstars destekleyeceği firmaların en fazla beş başarı ölçütü kullanmalarını istiyor.
Bir yıl içinde ihracatçı lisansiyer sayısını üçe, temsilcilik sayısını ikiye katlayan Primekss şirketi iş ortaklarını seçerken basit kurallar kullanıyor. Kullandığı üç kural şöyle: Müstakbel ortaklarının birbirleriyle rekabet etmedikleri coğrafi alanlardan olması, ortak adayının son teknolojiye önem verdiğinin delili olarak bir Laser Screed makinasına sahip olması ve ortağın Primekss ile anlaşma imzalandıktan sonraki üç ay içinde satış yapması.
Pek bilmediğiniz bir şirket olan bilimkurgu filmlerinden çıkmışçasına yenilik yapan Defense Advanced Research Projects Agency (DARPA) bir başka örnek. Şirket tam teçhizatlı bir askerin ip kullanmadan düz duvara tırmanmasına olanak veren zihin kontrollü takma bacak ve tırmanma aletleri gibi şeyler yapıyor. Şirkette topu topu 120 teknisyen çalışıyor. Yenilik önerilerinin değerlendirilmesinde iki basit kural kullanılıyor. Kabul görmesi için bir proje temel bilimsel bilgiyi geliştirecek ve bir uygulaması olacak.
Malzeme yönetiminde etkinlik sağlamak Danimarkalı LEGO şirketinin önceliklerinden biri. Devamlı yeni karakterler ve oyunlar yaratan LEGO bunu sağlamak için her yeni oyunun eldeki parçalardan en az belli bir yüzdesini kullanmasını kurala bağlamış.
Uzun lafın kısası şu: Basit kurallar kurumlardaki kişilerin ‘istedikleri gibi at oynatmalarına’ mani olarak düzen sağlarken ‘nefes almalarına olanak vererek’ yeniliklere de mani olmayacak yönetmelikler ve kuralsızlık arası girişimlerdir. Kişilerin istenilen şeyleri yapmaları, istenmeyen şeyleri yapmamaları için ille de detaylı yönetmelikler gerekmeyebilir.
Doğal olarak basitle basitliği birbirlerine karıştırmamak gerekir. Basit kurallar sadece zeki insanların koydukları kulağa akıllı gelen kurallar değillerdir. Söz gelimi, ONSET basit kurallarını 300 şirketi inceledikten sonra koymuş.
Yönetmelikler yazmadan, daha da beteri yönetmelik yazsınlar diye danışmanlara filan avuç dolusu paralar vermeden bir düşünün. Ve de sağlıcakla kalın.
(*) McKinsey’den...