Basın sanayii nasıl kurtulur?
Amerikan gazetelerinin yöneticileri, derinleşen kriz karşısında iki aydan beri harıl harıl "Biz bir yerde yanlış yaptık, acaba nerede?" diye toplantılar yaparak, hızlı düşüşe çare arıyorlar...
Başkan Obama'nın ekonomiyi canlandırma paketinin neticeleri, en erken 2009'un sonlarında görülecek; o nedenle gazetelerin kan kaybı devam edecek ve dayanamayanlar kapılarını kapatma yoluna gidecek.
Krizin Amerikan basını üzerindeki yıkıcı etkilerinin ciddiyetini gerçek boyutlarıyla kavrayabilmek için birkaç örneği göz önüne almakta yarar olmalı:
- Colorado eyaletinin en eskisi, "Scripps" grubunun Denver'daki gazetesi "Rocky Mountain News" tam 150 yıl sonra yayınını durdurdu. Bu köklü basın kuruluşu, reklam giderlerinin düşmesi, satış gelirlerinin genel giderleri karşılayamaması ve bir alıcı da bulunamaması nedeniyle kepenk indirdi.
- Connecticut eyaletinde "New Haven Register" gazetesi de iflasını bildirmekten başka çıkar yol bulamadı.
- Philadelphia'da "Philadelphia Daily News" ile Minnesota eyaletinde "Minneapolis Star Tribüne" de daha önce, iflası tek çare olarak görmüşlerdi.
- "Hearst" grubu tarafından 200 yılında satın alınan "San Francisco Chronicle" gazetesinin zararı 500 milyon dolara dayandı. Hearst, endüstriyel maliyeti düşürmekiçin, matbaayı kapatarak gazetenin baskısını San Francisco'da büyük bir matbaa kurmuş olan Kanadalı Transcontinental grubuna vermişti... Mevcut kadronun yüzde 50 oranında azaltılmış olmasına rağmen, 2008'in zararı 50 milyon doları buldu.
- "San Francisco Chronicle" ile Washington eyaletindeki "Seattle Post-Intelligencer" şu anda satışa çıkarılmış durumdalar. Seattle gazetesinin, 60 gün içinde bir alıcı çıkmadığı takdirde kapatılması bekleniyor.
Kriz kasırgası böyle sürerse, Amerika'daki metropol ve şehir gazetelerinin sayısı azalırken -inanması güç ama- bazı şehirler gazetesiz kalacak.
"Kurt" Murdoch ne planlıyor?
1930'lardan bu yana yaşanan en büyük krizle yalpalayan Amerikan basınında gözler şimdi "medya baronu" Rupert Murdoch'a çevrilmiş durumda...
Bu ay 78. doğum gününü kutlayacak olan Murdoch'un, elindeki "New York Post" gazetesini satarak "New York Times"ı ele geçirmeyi planladığından söz ediliyor.
Murdoch koltuğunu küçük oğlu James'e bırakmadan önce, "New York Times"ı satın alarak Amerikan ulusal gazete piyasasına hakim olmak arzusunda. Oğlu James, halen Londra'da Fox grubunun Avrupa ve Asya sorumlusu.
Birkaç gün önce, Fox'un Murdoch'dan sonra ikinci adamı olan, TV ve Los Angeles'taki stüdyoların CEO'su Peter Chernin'in beklenmeyen istifası, Murdoch'u çok rahatsız etti. Murdoch' un hedefinde olan "New York Times"ın piyasa değeri 500 milyon dolara duştu. Hisse senetleri, neredeyse yerlerde sürünüyor. 1.5 dolara satılan "New York Times"ın hisseleri borsada 3 doların altında işlem görüyor... İki gazete fiyatına, o gazeteye ortak ol!
Gazetenin kontrolünü elinde tutan Sulzberger ailesinin, Murdoch'la arası hiç iyi değil. Liberal eğilimli Sulzberger ailesi, bu saygın gazetenin muhafazakar Murdoch'un eline geçmemesi için çetin bir mücadeleye hazırlanıyor.
Ama yine de, Murdoch bu... Günlük gazete toplama heveslisi olarak, elindeki iki milyar dolar nakdi masaya sürerse şaşmamak gerekir. Eski kurt, Sulzberger ailesinin gözlerini kamaştıracak böyle bir teklifle her an sürpriz yapabilir. Murdoch, metropol gazetelerinin kapanmasının, elindeki basın organlarının değerini artıracağına inanıyor.
Gazeteleri kurtarma önerileri
- Web siteleri paralı olsun
Bugünlerde Amerika'da, gazetelerin kurtarılması ile ilgili ortaya atılan önerilerin başında şu eğilim yer alıyor:
Gazetelerin web sitelerinin "paralı" hale getirilmesi.
Çünkü bu ülkede yıllardan beri tüketici, gazetelerin içeriğini "ücretsiz" görebiliyor...
O kadar ki, gazete sabah piyasaya çıkmadan önce, yalnız köşe yazılarını değil, hatta tüm haberleri okuma olanağına sahip... Böyle olunca da kriz ortamında su soru ağırlık kazanıyor:
- O zaman, özellikle geleneksel okur kitlesinin dışında kalan ve gençlerden oluşan kesim, neden para verip gazete alsın?
"İçeriğe ödeme "aslında yeni bir fikir değil... "Wall Street Journal" taa 1990'lardan beri web sitesine giriş için para talebinde bulunuyor ve 1 milyonu askın aboneye sahip. Gazetenin ücretli web sitesi başlangıçta çok yoğun eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Ama şimdi bunun ne kadar doğru ve uzak görüşlü bir adım olduğu apaçık ortaya çıktı.
"Financial Times"ın web sitesinin önemli bölümleri ile "Bloomberg" ve "Thomson-Reuters"in finans sitelerine de ancak aylık ödeme yapılarak girilebiliyor.
Amerika'da gazeteler, başlangıçta büyük bir yanlış yaparak web sitelerini okuyucuya bedelsiz sundular. Okuyucu bu "bedava" haber ve yorumlara çabucak alışınca da geleneksel basının temellerinden en iri tuğla çekilmiş oldu. Ve, çökmenin yolu açıldı.
- Gazetelere devlet yardımı yapılsın
Tartışılan diğer bir öneri, gazetelere Fransa'daki gibi devletin yardım elini uzatması...
Gazetelerin "Demokrasinin Atar Damarı" olduğu vurgulanarak, ekonomiyi canlandırma paketlerinden basın için de tıpkı bankalar, sigorta şirketleri gibi pay talep ediliyor.
Avrupa'ya bakarsak, bunun örneklerini görmek mümkün:
- İsveç, ülkedeki gazetelerin indirimli kağıt almalarını sağlıyor.
- Fransa gazetelerin dağıtımında, bu amaçla kurulmuş NMPP kooperatifi sayesinde kolaylıklar getiriyor.
- Almanya ise gazete satışında düşük KDV uygulaması yapıyor ve bunun yanında yatırımlara kredi kolaylıkları sağlıyor.
Ancak Almanya'da, devlet yardımına ilginç de bir karşı duruş göze çarpıyor. Bu önerinin gündeme gelmesi üzerine, basın piyasasının önemli bölümünü kontrol eden Springer Grubu sesini yükseltti. Springer, devlet yardımının basın hürriyetine darbe olacağını öne sürdü ve buna şiddetle karşı çıktı.
- Gazeteler, bağımsız fonlara bağlansın
Amerika'da gazetelerin kurtarılmasına yönelik diğer bir öneri de, sıkıntıda olan önemli metropol gazetelerinin, bağımsızlıklarını koruyabilmeleri için, büyük hayır kurumları ile üniversite vakıfları tarafından devralınması... Bu amaçla, söz konusu gazetelerin yönetimlerinde etkin rol oynayacak bir fon kurulması öngörülüyor.
Geleneksel gazetecilik "can çekişiyor"
Ağır krizle gelen gelişmeler karşısında gazete yönetimlerinin mevcut stratejilerini "köklüce" gözden geçirmeleri ve ivedilikle de "ücretli" web sayfaları düzenine geçmeleri kaçınılmaz görünüyor.
Gazeteleri kurtarma diyaloğunda, geleceğin gazetesinin nasıl olacağı da öncelikle tartışılmalı...
- Bugünün okuyucusunun/tüketicisinin gazetelerden neler beklediğinin kriz ortamında yeniden analiz edilmesi ve alışılmış kalıpların dışına çıkan önlemlerin gecikilmeden hayata geçirilmesi şart...
- Editörlerin kendilerine "Hangi tur haberleri üretirsek, okuyucu bunları web'de okumak için para öder? sorusunu sormaları ve gerçekçi yanıtlar üretmeleri gerekiyor.
Amerika'da öne çıkan tercihleri özetlersek; bugünün okuyucusu televizyon ve yerel radyolarla yarışta üzerinden gün geçmiş "bayat" haber istemiyor, 24 saat öncesinin olaylarıyla yetinmiyor. Gazetelerde, ajans haberlerinde göremeyeceği, iyi araştırılmış, güzel yazılmış konuları tercih ediyor. Özel mahalli haberlerle spor haberlerini ve detaylı hava raporlarını buna ekleyebiliriz.
Özellikle günümüzün "internet kuşağı", bugünkü gazetede dünün olaylarını yansıtan haberlere tahammül edemiyor ve bu bağlamdaki geleneksel gazeteciliğin "olduğunu" ilan ediyor. Bu, bizim kişisel yargımız değil: Amerikan kamuoyu araştırmaları kurumu Zogby, 18-29 yaşları arasındaki kuşağı "İlk Globaller" olarak tanımlıyor ve bunların geleneksel gazeteciliği, "demode" haberciliği tamamen reddettiklerini altını çize çize vurguluyor.
Yeni gazetecilik
Gazetelerin en önemli işlevi, sonuçta okurların isteklerine tam olarak cevap vermek değil mi?
O halde sunu söylemek de mümkün olmalı:
- Reklam ajanslarına endekslenen, ağırlıklı olarak onların tercihlerini hedef alan ve ancak reklam gelirleriyle ayakta durabilen bir gazete, eninde sonunda okuyucuları ile bağlarını kopartmış olur.
Okuyucu eğer sizin sayfalarınızda yansıttığınız haberlerle giderek ilgisini kesiyorsa, reklamlarla sübvanse edilse dahi böyle bir medyanın daha uzun sure hayatiyetini koruyabilmesi mümkün görülmüyor.
1960-2000 yılları arasında gelişen gazetecilik modeli artık "ölü" olarak nitelenirken, bugünün, "yeni gazeteciğinde" değerlendirme kriterleri de değişiyor...
Sabahları okuyucuya sunulan gazete, aslında "dünün" gazetesi olmakta ısrar eder de eski alışkanlıkların rehaveti içinde 24 saat geriden gelmeyi sürdürürse, internet ortamındaki rakipleriyle nasıl yarışacaktır?
Çanların kimler için çaldığı o kadar belli ki...
Google, Yahoo, MSN, Twitter, Facebook, You Tube, My Space...
Çoktan gazetelerin önüne geçtiler bile.
Çanlar bangır bangır çalıyor ama "geleneksel" gazetelerin birçoğu hâlâ kendi konformizmleri içinde esnemekle, gerinmekle zaman kaybediyor.
Oysa Google-onlar tatlı uykularından uyanmazken - gazetelerin içeriğini "ücretsiz" kullanıp yüz milyonlarca dolarlık ilan geliri sağlıyor!
Gazetelerin "multi medya platformları" olarak yeniden yapılanmayı ve "içerik" kozlarından yeni bir kavrayışla yararlanmayı gecikmeden başarmaları gerekir.
Aksi halde, ne yazık ki kendi idam fermanlarını imzalayacaklar.