Basın dünyasının zirvesinden, reçeteler: Dijitali kullan, kaliteyi artır

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA [email protected]

Yazılı basın, dijital dünyanın son gelişmeleri çerçevesinde nereye koşuyor? Bu kritik soruya geçtiğimiz günlerde medya dünyasının zirvesinde cevap arandı: Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği'nin (WAN-IFRA), Cartagena’da (Kolombiya) yapılan 68. yıllık kongresinde, basılı gazetelerin geleceği açısından ilginç saptamalar ortaya konuldu. Söz konusu toplantıya Türk medyasından, Dünya Editörler Forumu (WEF) Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Özkök ile birlikte ikimiz katıldık. En yetkin basın temsilcilerinin gündeme getirdiği güncel verileri, satır başlarıyla bir rapor halinde basın ve ekonomi dünyamızın dikkatine sunmakta yarar görüyoruz.

Reklam geliri, ilk kez satışın altında

Öncelikle belirtelim ki toplantıda, gazetelerin (dijital dahil) toplam satış gelirlerinin, ilk defa reklam gelirlerini geçtiği açıklandı. Yapılan araştırmalara göre, 2015 yılında, dünya çapında gazetelerin satış gelirleri 90 milyar dolar, reklam gelirleri ise 78 milyar dolar oldu. Son beş yılda gazeteler, yine dünya çapında yüzde 4,3 oranında gelir kaybına uğradı. Gelişmiş ülkelerde dijital platformların okunurluk miktarı basılı gazeteleri geçmiş olmasına karşın, dünyada 2 milyar 700 milyon yetişkin insan basılı gazete okumaya devam ediyor. İnternet kullananların yüzde 40' ı ise yalnızca “online” gazeteleri takip ediyor.

Akıllı telefon ve tablet onem kazandı

Akili telefonların benimsenmesi, haber yayıncıları için yeni ufuklar açtı. Birleşik Amerika'da tüketicilerin yüzde 80’i haberleri dijital platformlardan, yüzde 50'si de sadece akılı telefon ve tabletlerden takip ediyor. Telefon ve tablet daha da önem kazanacak. Bir süre öncesine kadar battı batacak denilen gazetelerin tirajları, dijital gelişmelere rağmen, dünyada artış gösteriyor. Son bir yılda yüzde 4.9, son beş yılda ise yüzde 21.6 oranında tiraj artışı kaydedildi. İlk bakışta kuşkusuz şaşırtıcı görünen bu artış, en temelde su etmenlerden kaynaklanıyor: Hindistan, Çin ve Güney Asya ülkelerinde okuma-yazma oranının artması, bu bölgelerde orta sınıfın güçlenmesi ve bunun yanında gazete satış fiyatlarının reklam gelirleriyle sübvanse edilerek düşük tutulması...

Nitekim gazete tirajları Asya'da yüzde 7.8 artarken, Birleşik Amerika'da yüzde 2.4, Avrupa'da ise yüzde 4.7 oranında azaldı.

Dijital gelir arttı, ama giderin altında

Buna karşılık dijital gelirler son bir yılda yüzde 30, son beş yılda yüzde 547 oranında arttı. Fakat kritik nokta şu ki, dijital gelirlerdeki artış; ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi basılı gazetecilikte önder ülkelerde reklamların düşmesinden kaynaklanan açığı kapatmaya yetmiyor.

Reklam gelirlerinin azalması, basılı gazeteleri tehlikeli bir konuma itti. Tek çıkış olarak görülen “Hibrit” gazeteciliğe ağırlık verilerek çözüm arayışına girişildi. Şu aşamada gündemdeki çıkar yol, iste bu; yani basılı ve dijital gazeteciliğin harmanlanıp paslaştırılarak iki alanda da optimum yarar sağlamak cabası...

Tasarruf, haberciliğe zarar vermesin

Bu arada İngiltere’deki “Independent” gibi gazeteler baskıyı durdurma kararı aldı. New York Times, Gannett ve McClatchy gibi Amerikan gazete grupları ise tasarrufa yönelerek, bazı bürolarını bile kapattılar. Ne var ki, tek başına “tasarruf” da sağlıklı bir çözüm gibi görünmüyor; tam tersine, dijital rekabet ortamında kaliteli haberciliğin önemi giderek artarken habercileri işten atmayı da yaygınlaştıran aşırı “tasarruf “ önlemlerinin, kendi kuyusunu kazmak anlamına geleceğine işaret ediliyor. O nedenle de WAN-IFRA toplantısında, yeni yaratılacak ek gelir kaynaklarından ve özellikle de akıllı telefonların sağladığı olanaklardan daha fazla yararlanılması önerisi öne çıktı.

Video salgınını kazanc kapısı yap

Ağırlıklı olarak Amerika'da geleneksel kablolu televizyon da, internet televizyonunun yaygınlık kazanması ile abone kaybetmeye başladı. Amazon, You Tube, Netflix ve Hulu gibi internet devleri, video yayınlarıyla geleneksel TV yayıncılarının tahtlarını sarsmaya başladı. Özellikle gençlerin video yayınlarına yönelmeleri. TV piyasasını altüst etmeye başladı. Video yayıncılığı , bu “tehditkar” etkisinin yanında, geleneksel basın için bir umut ışığı da sundu, yeni bir kazanç kapısı açtı: Videoların prodüksiyonu, haber yayıncıları için pahalıya geliyor. Genç tüketiciler daha çok haber videolarına ilgi gösteriyor. Ancak “canlı” videoların maliyeti daha yüksek. Bu yüzden videoların You Tube ve Apple TV gibi devlerle paylaşılması, hem gelir artırıcı oluyor, hem de yayın organı markasının yayılmasını sağlıyor.

Pazarlamada yenı olanaklar kullan

Gazeteler videoları genellikle kendi bünyelerinde ve kendi personel ve yazarlarıyla hazırlama gayreti içindeler... Özellikle You Tube pazarlama konusunda önemli bir platform. Bir Ornek; Hindistan’ın güney batısındaki Kerala eyaletinde bölgesel Malayalam lisanında yayınlanan 2.5 milyon tirajlı “Malayala Manorama” gazetesi, haber ve eğlence programlarının yanında yemek tarifleri ve sağlık konularındaki videolarıyla da You Tube ile başarılı bir işbirliği içinde. İsveç’in yüksek tirajlı gazetesi “Aftonbladet” in internette 3 milyon 660 bin abonesi var. 9 milyonluk İsveç için bu çok iyi bir rakam. Aftonbladet video isinde Apple TV ile işbirliği yapıyor. Aftonbladet’in 2.5 saatlik günlük sabah programına, gün içinde de bölüm bölüm erişmek mümkün. Finlandiya’nın medya devi Sanoma grubuna ait “Ilta Sanomat” gazetesini de, video konusunda, Avrupa'nın öncüleri arasında, sayabiliriz. Facebook canlı videoya önem verirken, videolarını paylaşanların kimler tarafından izlendiğini, çalınıp çelinmediğini belirleme olanağına sahip... You Tube da benzer bir sistemle, paylaşılan videolara kimlik numarası vererek, kontrol imkân sağlıyor.

Görsel gazeteciliğe kendini hazırla

Yapılan hesaplara göre 2020 yılında, dünyadaki akıllı telefon trafiğinin yüzde 75'i video olacak. Bu yüzden Facebook şimdiden akıllı telefonlar için canlı video yayınlarına başlamış durumda. Wall Street Journal gazetesi de Facebook'un bu imkânından faydalanacaklar arasında. Elini çabuk tutan The New York Times ise, Mekke ile ilgili sanal gerçeklik (Virtual Reality) videosunu yayınladı ve reklamlarda da bu sistemi denemeye başladı bile. Bu arada Ricoh'un 360 derecede çekim yapabilen, akıllı telefon büyüklüğündeki Theta S kameraları ile panorama video çekimlerinde yeni bir çığır açıldı. Önümüzdeki yıl “görsel gazetecilik” yılı olacak. Videoya ağırlık veren, sanal gerçekliği de göz ardı etmeyen “görsel gazetecilik”, geleneksel gazeteciliğe yeni bir boyut getirecek ve kalite katacak.

Tasarruf ile intiharı sakın karıştırma

Son WAN-IFRA toplantısında ortaya çıkan önemli bir temel mutabakat da şu oldu: Gazetecilik, basılı gazetelerin özellikle Batı dünyasında değer kaybetmiş olmasına rağmen, yeni gelişmelerle yine olmazsa olmaz hale gelecek. Yeter ki gazete yönetimleri, dijital gelişmeler çerçevesinde gündeme gelen yeni perspektifleri kendi yararlarına değerlendirecek yönetim hünerini ortaya koyabilsinler...

Ve o çerçevede, kaliteli habercilik yapabilecek donanımlı gazetecilerin sayısını artırmayı başarabilsinler. Unutulmamalı ki, basının ana girdisi olan haberden ve kaliteden “tasarruf”, asla tasarruf sayılamaz...

Buna, dense dense “intihar” denir !

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar