Başbakanımızın İstanbul üzerine hayalleri

Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı "81 İl, 81 Proje" adlı AB Projeleri Festivali ve AB Eğitim Programları çerçevesinde 200 öğrencinin Avrupa'ya uğurlanması törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan  konuşmasında  2007-2013 döneminde Türkiye'nin AB'den 5 milyar euro parasal yardım aldığını  anlatarak," AB fonlarıyla 35 şehrimizde katı atık depolama tesisi hayata geçirildi. Hatta Ankara-İstanbul hızlı tren hattının Köseköy-Gebze kesimine AB fonlarından yaklaşık 125 milyon euro kaynak aktarıldı. Bu hattın çok büyük bir bölümü bu kaynakla yapılıyor. Sadece İstanbul'da bu fonlar aracılığıyla gerçekleşen projelerin tutarı 200 milyon avroyu buluyor" dedi.

AB ile politik ve ekonomik çatışmalar kamu oyuna geniş ölçüde yansırken, AB'den sağlanan imkanlar genelde pek bilinmez.

Başbakan ilk defa AB fonlarının ekonomiye, kamu projelerine katkısından söz etti. Daha sonra da İstanbul'da gerçekleştirilecek yeni projeleri anlattı.

"İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman hayallerim vardı. Şimdi bu hayalleri tek tek gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bunların en önemlilerinden biri Marmaray'ı gerçekleştirmektir.  29 Ekim'de Marmaray'ı açıyoruz. Bitmedi, onun güneyinde bir de otomobil geçişi olan çift tüplü yine Boğaz'ın altından bir geçiş daha yapıyoruz. 2015'te de onu açacağız. Şu anda inşaatı yürüyor. Bir üçüncü aşkım daha vardı; o da Boğaz'a üçüncü köprüyü kurmak. O da bize nasip olmalıydı diyorduk, şimdi üçüncü köprünün temelini atmaya hazırlanıyoruz, 29 Mayıs'ta üçüncü köprünün temelini atıyoruz" diye konuştu.

Yapacakları projeler arasında üçüncü havaalanı ve Kanal İstanbul'u da anlatan Erdoğan, "Hepsinden öte çok önemli bir adım daha var; 'Yassı Ada'yı, 'Sivri Ada'yı, herşeyi hazır, inşallah demokrasi ve özgürlükler adasına dönüştürüyoruz. Orada demokrasi aşığı bir başbakanın, iki bakan arkadaşının idam kararı verildi. İşte öyle bir mekanı şu anda müze haline getireceğiz.

Orada oteller, çeşitli villalar, alışveriş yerleri, Sivri Ada'da da bin 500 kişilik kongre merkezini yapmak suretiyle Marmara'nın ortasında iki adada inşallah böyle bir sembol kongre merkezini inşaa edeceğiz. Galataport, engellediler. engelledikleri için yapamadık, bugüne sarktı. Ama şimdi onu da yapacağız" dedi. Erdoğan, AB sürecinde reformları kararlılıkla hayata geçirdiklerini söyleyerek, "İleri demokrasi standartlarını yakalamak için ne gerekiyorsa tereddütsüz onu yerine getirmeye devam ediyoruz, edeceğiz" diye konuştu.

Başbakan konuşmasını tamamlarken,"Şu anda tartışmasız Avrupa'nın en reformcu hükümetiyiz. O yüzden de bugün bir çok AB ülkesinden de ileriyiz ve AB üyesi olmayı bir çok AB üyesinden aslında daha çok hak eden biziz. Ancak bu gerçek de görmezden geliniyor, üzeri örtülüyor. AB, bu akıl tutulmasından bir an evvel kurtulmalıdır"dedi.
Sayın R.T.Erdoğan'ın İstanbul için yaptıklarını ve yapacaklarını alkışlamak gerekir.
Ne var ki o zengin hayalleri arasına, İstanbul için büyük bir opera binası, konser salonu, klasik ve çağdaş resim ve heykel müzesi binası gibi kültürel yapıtların  da yer alması, yapılanlarda bütünlüğü sağlayacaktır.

Son bir nokta da, bu yoğun imar faaliyetinin finansmanı konusudur. Bu güzel işlerin yapımına kaynak sağlamak için ekonominin canlı olması, üretimin artması, büyümenin hızlanması gerekir.

Aksi halde kıt kaynaklar imara yönelince, üretimde yatırımlarda kaynak yetersizliği sorunu ile karşılaşabiliriz.