Başbakanımız "sigorta yaptırın" dese ne olur?

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Geçtiğimiz pazartesi günü büyük Marmara depreminin 10 yıldönümüydü.. Büyük bir acı gerçekten. Geçtiğimiz hafta yazımda yazdım. Bu geçen 10 yılda devletimizin bizim için yaptıklarını ya da kendimiz için yapmadıklarımızı yazmıştım. TRT için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik ile röportaj yaptım. Hocam çok özet olarak, "Depremden korunmanın üç ana yolu vardır" dedi.. Birincisi: Yapıların depreme dayanıklı ve şartnamelere uygun yapılması, ikincisi deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapıların buna uydurulması ve üçüncüsü ise can kayıpları dışındaki maddi risklerin sigorta yoluyla sigorta şirketlerine ve reasürlere devredilmesi... Üçüncüsünü yapıyoruz onu biliyorum ama ilk iki korunma yöntemi konusunda pek olumlu bir kanaatim yok.

Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul Valiliği'nde bir basın toplantısı yapıldı. Hazine Müsteşarımız, valimiz oradaydı. Açık söyleyeyim salon ambiansı bir sigorta konulu toplantı için çok alışık olduğumuz gibi değildi. İçimden dedim ki "aman devlet büyüklerimiz işin bir tarafından tutmuşlar".. Çok da sevindim. Sayın valim, dışarıdan aldıkları fonlarla hastane, okul, ve daha birçok konuda hazırlık yaptıklarını söylediler. Yüreklerimize su serpildi. Ama korkulacak tarafı büyük depremin 10'uncu yılı ve çalışmalar hâlâ devam ediyor.

Toplantı başladı. Bütün yetkililerimiz zorunlu deprem sigortasının önemi üzerinde konuşmalarını yaptılar. Burada bir eksik yok. Ama benim en çok sevindim konu "gönüllülerimiz" ilk defa sigorta konusunda bir şeyler söyleyecek ünlülerimiz oldu. İşin ucunda deprem olunca bu kenetlenme normal… Ama anlamış değilim hâlâ bu gönüllüler arasında neden kabine üyeleri Başbakanımız ya da Cumhurbaşkanımız yok. Ben Devlet üst kademesinden kimsenin ağzından "sigortanı yaptır" lafını duyamadım. Bana bu yaşamımda da pek nasip olacağını da zannetmiyorum. Bu konuda mesaj vermek için üç argüman var aslında ve bunlar Devletimizin yararınadır. Bir, zorunlu deprem sigortası, iki; tarım sigortaları, üç; bireysel emeklilik sistemi…

Başbakanımız "sigorta yaptırın" dese ne olur

Allah korusun bir deprem olduğunda Türkiye Ekonomisi'nin bu yükün altından kalması neredeyse imkansız, bu nedenle zorunlu deprem sigortası yaptırmaya teşvik edeceksin ki riskin mali açıdan yurtdışı reasürlere plase edilmesi mümkün olsun… İki. çiftçimize "tarım sigortanı yaptır" diyeceksin ki her felakette çiftçimiz Devletin kapısına dayanmasın. Ve yılda milyonlarca TL para bu yolla boşa gitmesin.. Üç… vatandaşlarımıza "ben size büyük vergi avantajı sağlıyorum, gidin bireysel emeklilik sistemine katılın birikim yapın. Ülke ekonomimiz krizlerden korunsun" diyeceksin.. Bu kadar basit, bunlar devletimizin yararına konulardır. Ama ne hikmetse bizi yönetenlerin ağzını bu konuda bıçak açmıyor. Bakanlarımız reklam filmlerinde oynar ama iş sigortaya gelince ortada kimse yok. Ama biz ne yapıyoruz, son anda TBMM'de kanunları değiştirip "zorunlu deprem sigortasını" yaptırdığına dair belgenin istenmesine gerek yoktur, maddesi koyduruyoruz. Yani bir taraftan yapmaya çalışıyoruz, diğer taraftan daha yapamadan bozuyoruz.

Bu arada bir okurumdan, mail aldım. Diyor ki "zorunlu deprem sigortası ile toplanan paraların yüzde 80'i yurtdışındaki reasürlere gidiyor. Onlar kazanıyor. Bu paralar konutlarımızın güçlendirmesinde kullanılması daha doğru değil mi ?" Öncelikle ödenen 100 TL'lerle evinizi depreme karşı nasıl güçlendirebilirsiniz. (Bu arada parası olan bu güçlendirmeleri yaptılar.) Ama 100 TL ile 100 bin TL'lik teminat ancak reasürans yolu ile alınabilmektedir. Şu anda sigorta sektörü 10 milyar dolarlık hacmi ile 1.5 trilyon dolarlık teminatı da işte bu yolla verebiliyor. Bu sigorta mantığını anlamak ve bilmek gerek öncelikle. O zaman kimse kasko yaptırmasın aracını zincirle duvara bağlasın, ya da evini sigorta ettirmesin, yerine alarm taktırsın, ya da su pompası yangın söndürücü alsın. O zaman sigortaya dünya da milyarlarca kişi neden ihtiyaç duyuyor acaba. Bahsettiğim maili bir inşaat mühendisinin atmış olduğunu eklemek isterim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar