Başbakan 'kontrol altına alınmalı' dedi, gözler yeniden sıcak
EKO ANALİZ / Alaattin AKTAŞ
Başbakan Erdoğan'ın Lübnan'da verdiği mesaj, önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarında bazı radikal adımların atılacağını gösteriyor. Başbakan'ın kısa bir süre önce dile getirdiği görüşten neredeyse 180 derece döndüğü de dikkat çekiyor. Kısa bir süre önce "Güçlü TL benim şahsi meselem" diyen Başbakan, şimdi güçlü TL'nin yol açtığı sıcak para girişine karşı önlem alınması gerektiğini dile getiriyor. Gerçi Başbakan Erdoğan "Güçlü TL benim şahsi meselem" dediği günlerde de sıcak para girişinden pek de hoşnut olmadığını ifade ediyordu etmesine ama, güçlü TL vurgusu daha bir ön plana çıkmıştı.
Şimdi ise Başbakan, "Sıcak parayı kontrol dışı tutarsanız, siz onun kontrolüne girersiniz" diyor ve ekliyor: "Durumunuz felaket olur…"
Öyleyse felakete gidiyoruz!
Sıcak paraya ilişkin çeşitli tanımlar yapmak mümkün. Genel kabul gören görüşe göre, bir yıldan kısa vadeli ve her an yurtdışına çıkma olanağı bulunan para ya da hemen çıkılabilecek enstrümanlara yatırılmış para, sıcak para olarak niteleniyor. Bu tanıma göre, aslında Türkiye'deki sıcak para tutarını tam olarak belirleme olanağı neredeyse yok.
Arkadaşım Naki Bakır, her ay sıcak para stokunun miktarını hesaplıyor ve bu konudaki haber Dünya'da yer alıyor. Son veri ekim ayına ait. Buna göre, yabancıların 78 milyar dolarlık hisse senedi, 33 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi ve yaklaşık 9 milyar dolarlık mevduatı olmak üzere toplam 120 milyar dolarlık sıcak parası bulunuyor.
Ancak, bu paranın çok kısa sürede ve tümüyle çıkarılabilmesi elbette mümkün değil. Yani bir stoku gösteren bu 120 milyar doların, değil bugünden yarına, yıllar içinde bile tümüyle sıfırlanmasının söz konusu olamayacağı ortada.
Ayrıca hisse senedine ilişkin stok rakamını, yeni hisse senedi alış ya da satışı dışında fiyatlardaki değişim daha çok etkileyebiliyor. Devlet iç borçlanma senetlerinin ne kadarının sıcak para tanımı içine giren bir yıldan kısa vadeli olduğuna ilişkin veri de bulunmuyor. Ancak, devlet iç borçlanma senedinde vadenin bir yıldan uzun olması, bu senetlerin elden çıkarılması açısından elbette bir engel oluşturmuyor.
Ekim sonundaki yaklaşık 120 milyar doların tümünün elden çıkarılması söz konusu değilse bile, bu paranın onda birinin bile bir anda çıkarılmaya kalkışılması, tüm dengeleri bir anda değiştirmeye yetecek önemde. Çok kısa bir süreye sığacak 12 milyar dolar civarındaki bir çıkış hareketi, tüm dengelerin bozulması sonucunu doğurabilecek.
Yeni giriş frenlenmeli
Peki, sıcak paraya karşı alınabilecek önlem, ne ya da neler olabilir. Kuşkusuz Türkiye'ye girmiş olan para için çıkış kapısını daraltmak, oyun oynanırken kural değiştirmekle eş anlamlı. Dolayısıyla, atılacak adım, bundan sonra girecekleri kapsamalı. Hem, mevcut yabancı sermaye için çıkışı zorlaştıracak bir düzenleme düşüncesi, bu sermaye için kulaklara kar suyu kaçması demektir ki, o düzenleme yapılmadan kaçacak para zaten kaçar.
Bu yılki rekor giriş
Merkez Bankası'nın ödemeler dengesi istatistiklerine göre bu yılın ilk dokuz ayında 13.5 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi oldu. Şimdiye kadar, hiçbir yılın tümünde bile böylesine büyük tutarlı portföy yatırımı girişi gerçekleşmemişti. Geçen yılın ilk dokuz ayındaki portföy girişinin 777 milyon dolar olduğu, geçen yılın tümündeki girişin ise 196 milyon dolarda kaldığı (son üç ayda 581 milyon dolarlık çıkış var) dikkate alınırsa, bu yılki rakamın büyüklüğü daha iyi anlaşılır.
Daha önceki en büyük giriş ise 2005 yılının tümünde 13.4 milyar dolarla gerçekleşmişti.
Bu yıl dokuz ayda 13.5 milyar dolarlık portföy yatırımı girişi olduğunu belirttik. Doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları dışında kalan diğer yatırımlar kaleminden gerçekleşen giriş de 21.1 milyar dolara ulaştı. Bu kalemden sağlanan girişin sıcak para olarak nitelenmesi de tartışma konusu. Ama ortada bir gerçek var; Türkiye'ye dokuz ayda 13.5 milyar doları portföy yatırımı, 21.1 milyar doları diğer yatırım olmak üzere toplam 34.5 milyar dolar girdi. Şimdiye kadar hiçbir yılın tümünde bile bu düzeye erişilememişti. En fazla giriş, 28.3 milyar dolarla 2005 yılının tümünde sağlanabilmişti.
Her rekor girişin sonrası üzüyor
Türkiye, son küresel krizi saymazsak son yirmi yılda iki kez kriz ve ciddi döviz çıkışı yaşadı. Bu iki krizin ortak yanı, kriz öncesinde yoğun bir döviz girişi gerçekleşmiş olması.
1993 yılında 8.3 milyar dolar girdi, 1994'teki kriz yılında 4.5 milyar dolarlık bir çıkış oldu.
2000 yılında 12.8 milyar dolarlık bir giriş gerçekleşti, izleyen yıl yaşanan 2001 krizinde 7.2 milyar dolar çıktı.
Şu görüş dile getirilebilir elbette: "Son yıllarda çok daha fazla döviz girdiği halde hızlı ve keskin bir çıkış yaşanmıyor." Doğru, ama Türkiye sıcak para için öylesine kar sağlayan bir konuma geldi ve küresel kriz, yarattığı getiri farkıyla bu durumu öylesine besliyor ki, sıcak para Türkiye'den vazgeçemiyor. Ama bu demek değil ki, hiç vazgeçmeyecek.
Grafikte de görüldüğü gibi, bu yılın dokuz ayındaki giriş, diğer yıllara fark atmış durumda. Bu yüksek tutarlı giriş kaygı yaratıyor; 1994 ve 2000'i düşünenler ve TL'nin o dönemlerde de şimdiki gibi çok değerlendiğini anımsayanlar, "Acaba" diye endişelenmekten kendilerini alamıyor…
Yatırım girişi rekorlar kırıyor (Milyon Dolar) | |||
Portföy | Diğer | TOPLAM | |
Yatırımları | Yatırımlar | ||
1993 | 3.917 | 4.364 | 8.281 |
1994 | 1.158 | -5.634 | -4.476 |
1995 | 237 | 3.903 | 4.140 |
1996 | 570 | 4.301 | 4.871 |
1997 | 1.634 | 4.753 | 6.387 |
1998 | -6.711 | 5.067 | -1.644 |
1999 | 3.429 | 1.782 | 5.211 |
2000 | 1.022 | 11.801 | 12.823 |
2001 | -4.515 | -2.667 | -7.182 |
2002 | -593 | 7.191 | 6.598 |
2003 | 2.465 | 3.425 | 5.890 |
2004 | 8.023 | 4.156 | 12.179 |
2005 | 13.437 | 14.903 | 28.340 |
2006 | 7.373 | 11.544 | 18.917 |
2007 | 717 | 24.066 | 24.783 |
2008 | -5.046 | 24.574 | 19.528 |
2009 | 196 | 2.805 | 3.001 |
2009 (dokuz ay | 777 | -2.913 | -2.136 |
2010 (dokuz ay) | 13.461 | 21.078 | 34.539 |
Sıcak para stoku (Milyon Dolar) | ||||
Borsa | DİBS | Mevduat | TOPLAM | |
Aralık 07 | 70.309 | 31.752 | 5.068 | 107.128 |
Aralık 08 | 27.460 | 19.858 | 6.094 | 53.412 |
Aralık 09 | 55.558 | 20.684 | 7.119 | 83.361 |
Ocak 10 | 58.003 | 22.236 | 7.401 | 87.640 |
Şubat 10 | 51.684 | 20.455 | 8.051 | 80.190 |
Mart 10 | 59.767 | 21.879 | 8.082 | 89.728 |
Nisan 10 | 63.435 | 25.769 | 8.216 | 97.420 |
Mayıs 10 | 54.531 | 25.384 | 7.758 | 87.672 |
Haziran 10 | 56.891 | 25.188 | 8.087 | 90.166 |
Temmuz 10 | 63.880 | 27.549 | 11.594 | 103.023 |
Ağustos 10 | 63.013 | 29.929 | 12.004 | 104.947 |
Eylül 10 | 73.922 | 31.786 | 9.700 | 115.408 |
Ekim 10 | 78.140 | 33.199 | 8.612 | 119.951 |
Merkez Bankası'nın ödemeler dengesi istatistiklerine göre