Başarı mı, değil mi daha sonra anlaşılacaktır!

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

Sayıları ülkemizde üç milyona yaklaşa Suriyeli mülteciler bizden çok AB’ni rahatsız ediyor. Evet, Türkiye’ye gelenlerin çoğunluğu daha müreff eh ülkelere gitmek niyetinde ama bu kadar çok insanın amacına ulaşması mümkün değil. Yine de, denizden ve karadan ölüm tehlikesine maruz kalarak AB’ne gitme girişimleri bitmiyor. Dolayısıyla, bu hareketliliğin denetim altına alınma çabalarını anlayışla karşılamak lazımdır. 

AB üyelerinin karşılaştıkları göç dalgasına karşı gösterdikleri tepki, bu olgunun kontrollü olarak yürütülmesinin çok ötesinde. Hemen her ülke göçe, özellikle Müslüman göçmenlere karşı kesin tavır alıyor. Bu tutumun mantıktan ziyade duygulara ilgili olduğu söylenebilir. Çoğu Avrupa ülkesi henüz içinden çıkılmamış bir iktisadi bunalımın etkisi altında; işsizlik yaygın; bilinen iktisadi ve finansal araçlar bir türlü beklenen sonuçları vermiyor. Böyle bir ortamda, halk göçmenlerin yerlilerin işlerini ellerinden kapacağından, yük teşkil edeceğinden endişe ediyor. Daha derin bir sorun da var. Çoğu ülkenin güçlüklerle baş edebileceğine ilişkin özgüveni kalmamış durumda. Bu duygu dışarıya güvenmeme, içine kapanma, Müslüman istememe gibi uzun vadede başarısızlık olasılığını daha da yükselten davranışlara yol açıyor. 

Başbakanımız, göçe karşı olumsuz yaklaşımların egemen olduğu bir ortamda AB ile bir çözüm arayışına girdi. Göçmenlerin yarattığı baskı kullanılarak, çok farklı konuları birlikte ele alan bir paket ortaya kondu. AB ile tıkanmış olan müzakerelerin açılmasından vatandaşlarımızın Schengen ülkelerine vizesiz seyahatine kadar uzanan konular gündeme dahil edildi. Vizelerin kalkması ve beş fasılda müzakerelerin açılması adeta kesinleşmiş havası yaratıldı. Cuma günü varılan anlaşmada gerçekleşmesi şarta bağlı olan ve olmayan maddeler olduğu anlaşılıyor. 20 Mart’tan sonra Türkiye’den AB üyesi komşulara izinsiz geçenler iade edilecek, buna karşılı iade e dilen mülteci karşılığında bir kişi de AB’ne gidebilecek. Yıllık sınır 72000 kişi. Bu işlemlerle ilgili masrafl ar AB tarafından karşılanacak. Ayrıca göçmenlerin Türkiye’de ikameti sırasındaki ihtiyaçlarını karşılamaya dönük programlar için AB ilk yılda 3 olmak üzere toplam 6 milyar Euro yardım verecek. Başlangıçta öngörülenden farklı olarak beş değil bir fasıl açılacak. 

Türk kamuoyu ise en çok vize uygulamasının kaldırılmasıyla ilgileniyor. Bu işlem çok sayıda şartın yerine getirilmesine bağlı. Bunlar arasında beş faslın müzakeresini engelleyen Rum Kıbrıs’a limanlarımızın açılması da var. AB ülkeleri aslında Türklere vizeyi kaldırmak istemiyor. Vizenin kalkması AB Konseyi ve Parlamentosunun onayına bağlı. En kötü ama uzak olmayan ihtimal, sonuçta vizelerin kalkmasının onaylanmaması, ve Rumlara limanları açarak, Ada’da yürüyen müzakerelerde Türk tarafının elini zayıfl atmamızdır. Brüksel’de varılan anlaşma başarı mı, ancak daha sonra anlayabileceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019