Baş pazarlamacı Sayın Zafer Çağlayan

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Hoş geldiniz aramıza, baş pazarlamacı Sayın Zafer Çağlayan…

Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan, İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi bir şirket gibi, kendimi de baş pazarlama elemanı gibi düşünüyorum. Yurtdışındaki ticaret müşavirlerini de pazarlama elemanları olarak kabul ediyor ve bu çerçevede her şirkette olduğu gibi müşavirlerin de bulunduğu ülkelerde Türkiye'nin ihracatını artırmak için pazarlamacı gibi çalışacaklar" diyerek, bu çerçevede ülkeler bazında uzmanlaşmak için bölge ve ülke masaları oluşturma çalışmaları yaptıklarını anlatmış.

Bu ülkenin ihracatına kendini adamış ve ihracatçı olmayı bir hayat tarzı olarak seçmiş benim gibi birisinin, bu ifadelerden ne kadar mutlu olduğumu anlatmak mümkün değil.

Sohbetlerimizin okurlarının hatırlayacağı gibi, 18 Nisan 2009 tarihli ve "Tik tak, imece saati çalışıyor" başlıklı sohbetimizde, beni oldukça şaşırtan ancak, bir o kadar da düşündüren bir hatıramı anlatmıştım. Yıllar önce bir Irak ziyaretimde, Iraklı bir tüccar dostumun bürosunda otururken, bu tüccara evrak getirmek için gelen kişinin Kuzey ülkelerinden birisinin, ticaret müşavir yardımcısı olduğunu öğrenmek beni çok şaşırtmıştı. Olayı daha ilginç kılan ise, gelen evrakın, müşavir yardımcısının ülkesinden bir özel sektör firmasının teklifi olması idi. Asıl şaşırtıcı olansa, bu genç adamın kamu sektörüne özel sektörde çalıştığı bir ihracat firmasından ayrılarak gelmiş olmasıydı.

O devlet, ihracat tecrübesi olan, pazarlama yeterlilikleri yüksek elemanları, özel sektörün elinden alıp, onları daha geniş bir yelpazede ülke yararına kullanmayı seçmişti. Hiç kuşkumuz yok ki o ülkenin bu olayında, siyasi mülahazalar, torpiller, kayırmalar, akrabalıklar ve "hamili kart yakinimdir" iletişimleri olmamıştır. Ad vermek gerekmiyor, o ülkelerin durumları ortada. Yabancı ülkelerde görevlendirilen ancak yabancı dil bilmeyenleri anımsamaksa üzücü.

Şimdi Sayın Zafer Çağlayan'ın kendisini "Baş Pazarlamacı" ilan etmesine ve ticaret müşavirlerinin ülkemiz pazarlamacıları gibi çalışacağını söylemesine, ben sevinmeyeyim de kim sevinsin?

Hep vurgularım ve bir kere daha söyleyeceğim. İhracat bir takım işidir. Yalnız kovboyların yapabileceği bir iş değildir. Bu takım, kamu veya özel fark etmeksizin, en geniş anlamda ülkenin ihracatla yakından uzaktan ilgilenen her sektörünün içerisinde bulunduğu bir takımdır. Birbirlerine destek olmazlarsa, bu iş ya yürümez ya da ciddi aksamalar olur. Ticaret müşavirlerimiz, bu takımların uç beyleri veya keşif elemanlarıdır. Onların gözlemleri ve bizlere sahadan aktaracağı güncel bilgiler hayati önem taşımaktadır. Bunu yapabilmek için de, sırça bürolarda değil, o ülkelerin piyasalarında aktif olmak durumundadırlar.

Öte yandan, gümrük idarelerimiz, nakliyecilerimiz, meslek kuruluşlarımız, koruma kontrol idareleri, sertifikasyon yapan vb. ihracatla ilgili tüm kuruluşlar, ihracatçılarımızın ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda ancak yasalar ve ülke menfaatleri çerçevesinde çalışmak zorunda olan kuruluşlardır.

Sayın Zafer Çağlayan'ın kendisini "Baş Pazarlamacı" ilan etmesi, bu anlamda çok önemlidir. Özel sektörün ve sanayinin içerisinden gelen bir kişi olması nedeniyle de bu açıklaması daha da bir etkinlik kazanmaktadır. Umuyoruz ve bekliyoruz ki bu niyetler ve ifadeler, bürokrasinin çarkları arasında öğütülmesin ve Sayın Bakanımız'ın düşüncelerinin eyleme dönüştüğünü görerek mutlu olalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019