Barışın savunucusu; AB

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Bu yılki Nobel Barış Ödülü'nün sahibi AB. Nobel Barış Komitesi, ödülün gerekçesi olarak yüzyıllardır savaşlarla yıpranmış Avrupa'nın, barışın ve istikrarın egemen olduğu bir kıta haline dönüşmesine AB'nin yapmış olduğu katkıyı gösteriyor. AB'nin ekonomik olmanın ötesinde, siyasi bir birlik oluşunun bundaki payı yadsınamaz.

Ekonomik açıdan topluluk kriterlerinin çok uzağında olmalarına karşın Varşova Paktı'nın eski üyelerinin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra birer ikişer birliğe kabul edilmelerinin arkasında, demokrasiyi Kıta'nın geri kalan bölümüne yayarak, savaş olasılığını asgariye indirmek düşüncesi yatıyor. Türkiye'nin de, birliğe üye olmak istemesindeki temel neden zaten bu değil mi? 1963'te imzalanan Ankara Antlaşması'ndan bu yana geçen nerdeyse yarım asırlık sürede Cumhuriyet hükümetlerinin topluluğa üye olmak istemesinde, ülkenin ekonomik kalkınmasına destek arama dışında, tarih boyunca demokrasinin beşiği olan Avrupa'yla siyasi bütünleşmeyi gerçekleştirerek, ülkenin siyasi ve askeri yönlerden karşı karşıya kaldığı riskleri azaltmak düşüncesi etken olmuştur.
 

***
 

Dünyanın şimdiye kadar ki en önemli siyasi ve ekonomik birliği, 2008 Büyük Resesyonu'ndan bu yana zor günler yaşıyor. Yüksek kamu borçları ve rekabet gücünün farklılığından kaynaklanan ekonomik sorunların nasıl aşılacağı konusunda üye ülkeler arasında henüz bir konsensüs sağlanmış değil. 1973'te Danimarka ve İrlanda ile birlikte topluluğa katılan İngiltere'nin birlikten ayrılabileceği söylentileri artmaya başladı.

Economist dergisinin bu haftaki sayısında en önemli haber bu. Aslında, İngilizlerin başından beri AB'ye pek sıcak baktıkları söylenemez. Resesyon ve sonrasında gelişen olaylar bu düşünceyi pekiştirmiştir. İngilizler arasında AB'nin biriken ekonomik ve siyasi sorunları çözecek dinamizmden yoksun olduğu; bir ekonomik güç olarak önemini kaybettiği görüşü giderek güçleniyor. Üyeliğin devamından yana olan Başbakan David Cameron'ın milletvekillerinden gelen, AB üyeliğinin devamı konusunda halk oylamasına gidilmesi taleplerine daha ne kadar dayanacağı meçhul.
 

***
 

İngiltere esasen AB projesine Almanya ve Fransa kadar destek olmamıştır. Bu ülkenin uzun süre topluluk dışında kalmasında, kıta Avrupası'yla arasında AB politikasına ilişkin çıkar uyuşmazlığı önemli bir etkendir. Birliğe katılmadaki esas amacı Avrupa pazarlarına kolayca ulaşabilmek olan İngiltere, ayrılma durumunda ihracat gelirlerinin azalmasından çekiniyor.
 

Başbakan Cameron'ın, Norveç'i örnek göstererek, topluluk dışında kalarak Avrupa Ortak Pazarı'nın imkanlarından yararlanmak istediklerini söylemesi boşuna değil. İngiltere birlikten ayrılırsa ne olur? Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi Almanya'nın işine gelmez. Almanlar, Parasal Birlik üyesi olmasa bile, İngiltere'siz bir AB'yi bir arada tutmanın daha zor olacağını görüyorlar. İngiltere'nin AB üyeliğine de Gaulle döneminde defalarca karşı çıkan Fransa'nın tutumu ise şüpheli.


***
 

Barış ödülünün, 2008'den bu yana ekonomik krizle mücadele eden; geleceğine ilişkin spekülasyonların yapıldığı bir kuruluşa verilmesi anlamlı. Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığına karşı mücadelesi nedeniyle 1984'de ödüle layık görülen rahip Desmond Tutu, askeri bir güç olan AB'ye barış ödülü verilmesi kararının yanlış olduğu görüşünde. Peki, Nobel Komitesi'nin bunca yıldan sonra ödülü AB'ye vermek nasıl aklına geldi?

Bunun nedeni, dağılma senaryolarının ortalarda dolaştığı şu dönemde üye ülkelere acaba, demokrasi ve barışın sürekliliği için AB'nin ipine sıkıca sarılmaları gerektiğinin zarif bir biçimde hatırlatılması olamaz mı? AB projesinin hayata geçirilmesinde emeği geçen siyasetçilerden biri olan Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Kohl'e göre, Parasal Birlik ve AB'nin Avrupa'daki barış ortamının sürdürülmesinde katkısı büyük. Nobel Barış Ödülü'nün AB'ye layık görülmesi, Kohl'un bu tespitinin bir bakıma teyit edilmesidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016