Barış çubuğu tütecek mi?

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

Hesabı tutulamaz olunca sadece tahminler var:100 milyar dolar mı, 150 milyar dolar mı? Yoksa, ihtiyatlı tahmincilere bakılırsa 50 ya da 60 milyar dolar mı? Şu, "yurt dışında depolanmış paralar", teknik tabiriyle tasarruflar, yıllardır her krizde akıllara düşer, hemen her hükümeti "defineci ihtirasına" sürükler.

"Defineci ihtirası" ama eldeki harita ya "efsanelere" yahut kulaktan kulağa fısıldanan "sır âlâmetlere" göre çiziktirildiğinden, falanca yerdeki "top ağaç" altına gömülü  küpler, sandıklar dolusu altına sahip olma hayalleri bir türlü gerçekleşmez.

Ne var ki "ihtiras" bu, kolay kolay sönmezÖ Efsane ise büyür de büyürÖ Bizim "yurt dışındaki paralar" efsanesi de öyle, 50 milyar dan 150 milyaraÖ Arada 100 milyar gibi dudaklara uçuk konduran fark var ama olsun!

Tahminler "afakî" olsa da ümit kesmemek lâzım. Bakarsınız, 60'ıncı Hükümetin "Bazı Varlıkların Millî Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı" Meclis'in bugünkü birleşiminde kabul edilir de "ak akçe kara gün içindir" ata sözünün "hikmetine" inanmış vatandaşlar yurt dışında "güvenilir limanlara" bordaladıkları paraların "palamarını" çözüp rotayı Türkiye'ye çevirirler!

Güven sorunu

Tasarı ilgili ekonomi kamuoyunda tartışma yarattı. İlgili kamuoyu; çünkü yurtdışındaki paralar konusu, bırakın yurt dışını, yurt içinde bile "para tutma şansına" sahip olmayan vatandaş çoğunluğunu ilgilendirmiyor. İlgilenen kesimde ise ciddi bir güven sorunu dikkati çekiyor.

"Güven sorunu" iki boyutlu. İlki, "bugün hükümete ve kanuna güvenip paramızı getiririz, yarın başımıza ne geleceği belli olmaz" kaygısıÖ Diğeri,

tasarıda yer alan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a bile "fazla geniş tutmuşuz" dedirten inceleme ve yaptırım bağışıklıklarının yetersizliği iddiası.

"Güvensizlik" duygusundan kaynaklanan tereddütlerin reel ekonomi kesiminde de etkili olduğu görülüyor. Nitekim tasarıyı DÜNYA Mikro Politika'ya değerlendiren Anadolu'daki sanayi, sanayi ve ticaret odaları başkanlarının bir kesimi tasarıyı desteklerken, bir kesimi de eleştiriyor. Ama, buluştukları ortak nokta güven meselesiÖ

Uysal'ın çağrısıÖ

Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal ise farklı yaklaşımıyla dikkati çekiyor. Uysal, bu konunun "içinde" bir isim. Bugün gündeme gelen tasarının "fikir" ve "eylem" mimarlarından biri. Kendi ifadesiyle, yurt dışındaki varlıkların Türkiye'ye çekilmesi meselesinin üç yıllık bir geçmişi var. Vergi Konseyi olarak üzerinde çalışılmış bir proje olarak hükümete önermişler.

Dolayısıyla, verdiği bilgiler reel ekonominin kanaat ve iş önderlerinden yansıyan güvensizliği ve diğer kimi tereddütleri giderebilir. Uysal'a göre, bu tasarı "son derece yerinde" bir düzenleme ve Türkiye'ye getirilecek varlıklar konusunda sahiplerine; özellikle "vergi ve soruşturma" korkusuyla uzak duranlar için "maksimum güvenceleri" içeriyor.

Uysal, "Gönül rahatlığı içinde kaynaklarını getirebilirler. Herkes sorumluluk içinde sisteme dahil olmalı" diyorsa, tasarıya bu açıdan da bakmakta fayda var. Bir de şu: Kişisel sebep ve tercihlerle yurt dışında "depolanmış" kaynaklar aslında Türkiye'nin kaynakları, Türkiye'de kazanılmış paralar, servetler değil mi? Ülke bu kaynaklara ihtiyaç duyduğunda ret edilir mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013