Barça da krize boyun eğdi!

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

EKO SPOR / Tuğrul AKŞAR

Lionel Messi, Xavi Hernandez, Andres Iniesta, Carles Puyol gibi yıldızlarla Avruapa'nın sportif ve mali anlamda en değerli kadrosuna sahip olan Barcelona, geçen hafta tarihinde bir ilke tanık olundu. Bugüne kadar göğüs reklamı almayan ve sadece UNICEF'in logosunu formasında taşıyan Barcelona geçen hafta Katar Vakfı (Qatar Foundation) ile 5.5 yıllığına 165 milyon euroluk dev bir anlaşmaya imza atıp, bu alandaki yeni rekorun da sahibi oldu.

Bu anlaşmayla Katar Emiri Şeyh Hamid Bin Halife El Tani'nin sahibi olduğu vakıf, her yıl Barça'ya 30 milyon euro ödeyecek… 2015-2016 sezonu bitiminde sona erecek olan bu anlaşmayla, 2010-11 sezonunun ikinci yarısını da içerecek ve bu şekilde Katalan ekibinin kasasına 165 milyon Euro girmiş olacak. Kazanılan kupalar için de ilave 5 milyon Euro daha prim verilecek.

Tarihinde ilk kez

165 milyon euroluk anlaşma, finansal olarak büyük sıkıntı içerisinde olan Barça'ya can simidi oldu. Toplam borcu 442 milyon euroyu bulan kulüp, geçen sezon 7 yıl sonra ilk kez zarar açıklamıştı (79.6 milyon euro).  29 Kasım 1899 yılında kurulan Barcelona Kulübü, 111 yıllık tarihinde hiçbir zaman formasına reklam almamasıyla biliniyor.

Kulüp, formasında sadece Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) logosunu taşıyor ve bu nedenle UNICEF'e yılda 1.5 milyon euro ödüyor. Anlaşmanın ardından, ticari uzmanlar iki logonun da takımın formasında yer almasının yollarını arayacaklar. Kulübe göre, bu konuda çözüm bulunamaması halinde öncelik UNICEF logosunun olacak.

Açık ara önde

Bu anlaşması öncesi, Alman telefon operatörü Deutsche Telekom ile yaptığı yıllık 25 milyon euroluk reklam anlaşması ile Alman devi Bayern Münih ilk sırada yer alıyordu. Ancak Barça'nın bu anlaşması Barcelona'yı reklam liginde de liderliğe taşıdı. Üçüncü sırada ise Manchester United'ın Amerikan Sigorta şirketi AON ile yaptığı 23.6 milyon euroluk anlaşma bulunuyor. Manchester United'ı aynı tutarla Standart Charter ile anlaşma imzalayan Liverpool ve Liverpool'u da 23 milyon euroluk BWin ile anlaşma imzalayan Barça'nın ezeli rakibi Real Madrid takip ediyor.

Türkiye'de ise Galatasaray ilk sırada

Türkiye'ye bakıldığında ise Galatasaray Türk Telekom Arena Stadı'nın 10 yıllık isim hakkı ile birlikte 5 yıllık forma reklamı için 105 milyon dolarlık (Türk Telekom) bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma Galatasaray'ı Süper Lig'de lider duruma getirdi. Galatasaray'ı AVEA ile  yıllık 5 milyon dolarlık anlaşma imzalayan Fenerbahçe izliyor. Beşiktaş ise Cola Turka ile 4.5 milyon dolarlık, Trabzonspor da Türk Telekom ile yıllık 3.5 milyon dolarlık bir reklam anlaşması yapmıştı.

Barça bu reklam anlaşmasını neden kabul etmek durumunda kaldı?

 2009 yılını mükemmel bir performans ve altı kupayla kapatan, Avrupa'da ve La Liga'da toplanmadık kupa bırakmayan Barcelona'da 1 Temmuz 2010 tarihi, kulüp tarihi için önemli bir dönüm noktasını oluşturuyordu. On yıldır kulübü yöneten Joan Laporta'nın Barça'nın  mali tablolarında usulsüzlük ve aleni hile yaptığı yönündeki iddiaların ortaya atılması ve bu durumun resmi kayıtlara da geçmiş olması nedeniyle başkanlık koltuğunu eski başkan yardımcısı Sandro Rosell'e bırakmak zorunda kalması, Barça'da bir dönemin de sona erdiğini gösteriyordu. Böylesi bir atmosferde yapılan başkanlık seçimine tek adayla giren Barcelona yeni başkan olarak Sandro Rosell'i seçmişti. Seçimin hemen sonrasında basının karşısına çıkan Rosell, herkesin beklediğinin aksine tüm taraftarı ve futbol dünyasını şaşırtacak bir açıklamada bulunmuş ve kulübün resmi sitesinden taraftara özetle:

Kulüp önemli bir finansal sıkıntı içinde!

"Kulübün nakit akışında çok önemli sorunlar bulunduğunu, bunu çözmek için arayışlara girdiklerini, bu kapsamda öncelikle maliyetlerini ve harcamalarını kontrol altına almaya çalışacaklarını, ancak aynı zamanda oyuncuların ve teknik kadronun maaş ve ücretlerinin ödenmesi için de yaklaşık 150 milyon euroya acilen ihtiyaçları olduğunu, bu tutarın en kısa sürede kulüpçe bulunabilmesi arayışına girdiklerini, bu bağlamda bazı bankalarla da görüşerek, bu parayı bulacaklarını, kulübün çok ciddi bir finansal sorunla karşı karşıya olmasına karşın, içinde bulundukları bu olumsuz durumdan çıkacaklarını, taraftarın paniğe kapılmamasını, bu sorunu çözeceklerini" duyurmuştu.

Aslına bakarsanız Barcelona patronu olmayan bir kulüptü ve yaklaşık 175 bin kayıtlı üyesi bulunmaktaydı ve taraftar kulübüne her sezon gerçekten yüklü ödemeler yaparak, önemli finansal destek de vermekteydi. Şüphesiz ki, bunda Barcelona'nın bir spor kulübü olduğu kadar siyasi bir yapısının da bulunmasının büyük rolü bulunuyordu. 

Kulüpte 2000 ile 2010 tarihleri arasında iki kez başkanlık yapan Laporta, bu dönemin son yedi yılına sportif ve parasal anlamda damgasını vurmuştu. Başkan Joan Laporta yedi yıl önce işbaşına geldiğinde kulüp 127 milyon euro gelir ile ayakta dururken, yedi yıl sonra ayrıldığında 415 milyon euro gelir üretir hale gelmişti. Gelirler artmasına artmıştı ama olayın bir de görünmeyen yönü vardı ki, işte bu nokta Laporta'nın da sonunu getirmişti. 

Laporta gitti borçlar ortaya çıktı!

Laporta başkanlık koltuğunu bıraktığında ortaya görünenin aksine çok farklı bir tablo çıktı.  Kulüp Laporta'nın son yılında kayıtlara göre yılı 11 milyon euro kar ile yılı kapatmıştı. Ancak, Deloitte'un yaptığı denetim sonucu bu kar rakamı  77.1 milyon euro zarara dönüşmüş ve gerçek durum ortaya çıkmıştı. Bu durum Başkan Sandro Rosell'in çağrısı üzerine toplanan Kulüp Genel Kurulu'nda da resmi kayıtlara geçirilmişti. Bu durum da gösteriyordu ki, aslında Barcelona'da işler dışarıdan görüldüğü gibi değildi ve kulüp gerçek anlamda bir borç batağında ve zarardaydı. Bu bir durum tespiti idi  ve bu saptamaya göre Laporta, kulübün son dönemdeki tablolarında bazı usulsüzlük ve aleni hile yapmış ve genel kurul üyelerini yanıltmıştı.

Bu sayede ortaya dökülen gerçekler, diğer kulüplerin de İspanya Maliye Bakanlığı tarafından incelemeye alınmasına neden olmuş ve İspanya kulüpleri, 2010 Eylül ayında parlamentodan geçen yeni vergi kanunları çerçevesinde, toplam 632 milyon euroluk vergi kaçağını ödemek zorunda kalmışlardı.

Son muhasebe kayıtları  diğer taraftan Barcelona'nın stat projesini de zora sokmuş, Camp Nou Stadı'nın 300 milyon euroluk yenileme yatırımını da  rafa kaldırmıştı.

Real'den sonra en fazla kazanan futbol kulübü

2010'da Forbes'ın yapmış olduğu araştırmalara göre yaklaşık 752 milyon euroya ulaşan piyasa değeriyle, Manchester United, Real Madrid ve Arsenal'dan sonra dünyanın en değerli dördüncü kulübü olan Barcelona, Deloitte'un 2010 Money League (Para Ligi) raporuna göre toplam 366 milyon euroluk geliriyle Bercelona, 401.4 milyon euro gelir elde eden Real Madrid'in hemen arkasından ikinci sırada yer alıyor. Real'in toplam ticari gelirleri 139.2 milyon euro tutarındayken, Barcelona'nın ticari gelirleri ise 112 milyon civarında…

Ancak 2010'un ikinci yarısında açıklanan mali verilere göre kulübün toplam gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 21.5 artarak 445.5 milyon euroya ulaşmış bulunuyor. İspanyol ekonomisi çok önemli finansal ve ekonomik krizler yaşarken, Barcelona'nın gelirlerinin yüzde 21.5'lik bir artış kaydetmesi gerçekten çok önemli. Şüphesiz ki, bunda 2009 yılının mükemmel sportif performansının büyük etkisi bulunuyor. Barcelona'nın 2008-09 sezonunda Şampiyonlar Ligi geliri 57.8 milyon euro düzeyinde gerçekleşti.  2013'e kadar toplam yayın haklarını yedi yıllığına 1 milyar euroya Mediapro'ya satan Barcelona'nın yıllık 158.4 milyon euroya ulaşan naklen yayın gelirleri Barcelona'yı eşitleriyle rekabette daha üst noktalara taşıdı.

Gelirler arttı, giderler de!

Doç. Dr. Kutlu Merih'in  futbol ekonomisine armağan ettiği en önemli pardokslarından birisini oluşturan bir konuyu Barcelona bir kez daha doğruluyor. Kutlu Merih'in saptamasına göre gelirleri artan kulüplerde giderler de aynı hızla artıyor ve kulüp verimlilikten doğal olarak ta karlılıktan uzaklaşıyor. İşte Barcelona'da da aynı durum geçerli.

Deloitte'un 2010 Temmuz'unda düzenlemiş olduğu rapordan da görülebileceği üzere Barcelona'nın 2008/09 sezonunda toplam gelirleri %16 artarak 366 milyon euroya ulaşırken, aynı dönemde giderleri de %58 civarında artarak 442 milyon euro'ya yükseldi. Bir sonraki senede yani 2009/10 sezonunda da kulübün gelirleri bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 21.5 seviyesinde artarak 445 milyon euroya yükselirken, giderleri 486.9 milyon euroya ulaştı. İşte bu durum, giderlerin kulüpçe kontrol altına alınmasında bazı yapısal problemlerin bulunuduğunu ortaya koyuyor. Deloitte bu durumu "structural problems" yani yapısal sorunlar olarak adlandırıyor. Barcelona'nın mevcut finansal yapısındaki bu durum yıl sonunda kulüpte 77.1 milyon euroya ulaşan rekor düzeyde bir zararın da doğmasına neden oldu. Bu süreçte Barcelona sportif anlamda mükemmel ötesi bir performans sergiledi ancak, kulübün giderlerindeki bir türlü dizginlenemeyen artış, transferin finansmanında kullanılan banka kredilerine ödenen faizler, kaynakların etkin kullanılamaması barcelona'nın yeni başkanını yeni kaynak arayışlarına itti. Kendi ifadesiyle oyuncu ve teknik heyete bir hafta içinde ödenmesi gereken 150 milyon euroluk bir ödeme sözkonusuydu fakat ortada para yoktu.

Barça 2009/10 sezonunu 77.1 milyon euro zararla kapattı

Aşağıdaki verilerden de görülebileceği üzere 2009/10 sezonunu Barcelona 77.1 milyon euro zararla kapattı ve kulübün aynı dönemde toplam nakit açığı da 79.6 milyon euro olarak gerçekleşti. 2010/11 sezonunu da 21,4 milyon zararla kapatmayı bütçeleyen Barça kendisine yeni kaynaklar yaratmak zorunda…

Deloitte'un finansal raporuna göre kulübün toplam borcu ise 552 milyon euroya ulaşmış durumda.

Gelirleri artırmanın çok da kolay olmadığı bir endüstri de kulüp kendisine yeni kaynaklar yaratmak zorunda. Bir yandan giderleri kontrol altına alıp, maliyet tasarrufuna yönelmek mutlaka gerekli iken, diğer taraftan banka kredisi gibi yabancı kaynaklara da başvurulabilir. Ancak bu kaynak son derece pahalı olması nedeniyle, bu şekilde bulunacak kaynak orta ve uzun vadede kulübün mali yapısını finansal olarak baskı altına alabilir. Diğer taraftan da bu sezon başında yaptıkları gibi bazı oyuncuları satma yoluna da gidilebilir. Nitekim bu sene Barcelona hatırlanacağı üzere iki önemli oyuncusu Yaya Toure'yi Manchester City'e, Dmytro Chygrynskiy'i de Shattar Donetsk'e toplam 50 milyon euro'ya satmıştı. Buradan gelen para ile de Valencia'dan milli golcü David Villa'yı yaklaşık 40 milyon euroya transfer etmişti. Diğer taraftan da Arsenallı Fabreguas'I transfer etmek istemişti, ancak yeterli kaynak bulamadıkları için bu transfer yatmıştı.

Golcü Zlatan Ibrahimovic'I bir sene önce Samuel Eto'o ve ilave 10 milyon euro karşılığı İnter'den satın alan kulübün bir sene sonra bu oyuncuyu Milan'a hemen hemen aynı fiyata satması ise Barcelona'ya  70 milyona mal olmuştu.

Barcelona'nın Finansal Durumu

2009/10 Sezonuna Göre

Toplam gelirler: 445.4 milyon euro

Toplam giderler: 486.9 milyon euro

Brüt kar/zarar :-41.5

 Diğer Gelirler : +47.9 milyon euro

Finansman maliyeti ve diğer giderler -83.5 milyon euro

Net kar ve zarar : -77.1 miyon euro  zarar

Nakit Açığı : -79.6 milyon euro

Barcelona'nın forma sponsorları ve üreticileri

Süre Forma üreticisi Sponsor

1982-1992 Meyba -

1992-1998 Kappa 

1998-Günümüz Nike  

2006-2010  unicef

2010- Günümüz  Qatar Foundation

Sonuç

Kısacası Barcelona'nın içinde bulunduğu ekonomik ve finansal sıkıntılardan mevcut kaynaklar ve ilave borçlanma ile çıkmaya çalışmasının yeterli olmaması, kulübün mevcut nakit ve bütçe açığını karşılayabilmek için taze paraya ihtiyaç duyması kulübü yeni kaynak ve gelir arayışına itti. İşte böylesi bir ortamda yeni başkan  Sandro Rosell'in çağrısıyla toplanan yönetim kurulunun aldığı karar gereğince Barcelona formasına yaklaşık yüzyıllık bir aradan sonra reklam almak zorunda kaldı. Bunda şüphesiz ki, İspanyol ekonomisinin içine girmiş olduğu ekonomik krizin de büyük rolü bulunuyor. Gelirlerindeki esas artışın Şampiyonlar Ligi sportif performansına bağlı bir gelişim göstermesi, reklam ve sponsorluk gibi günümüz endüstriyel futbolunun en önemli gelir kalemlerinden yoksun kulübü önemli sıkıntılara itti. Klasik gelir kalemlerinden  bilet ücretlerine yaklaşık üç yıldır zam yapamayan ve buna bağlı gelirlerinde bir artışa yönelemeyen Barcelona reklam gelirine kayıtsız kalamazdı ve nitekim şövalyeliği bir kenara itip bu reklam anlaşmasını yapmak durumunda kaldı. 

FC Barcelona

Tam isim Football Club Barcelona

Takma isim(ler) Azulgranas

Barça

Blaugranas

Culers

Renkler Bordo-Mavi

Kuruluş 29 Kasım 1899

Stadyum Camp Nou

Kapasite 99,354

Başkan Sandro Rosell

Teknik direktör Josep Guardiola

Lig La Liga

2009-10  La Liga,  1.

Resmî site fcbarcelona.com

Başarıları

İspanya

· La Liga

Şampiyon (20): 1928-1929, 1944-1945, 1947-1948, 1948-1949, 1951-1952, 1952-1953, 1958-1959, 1959-1960, 1973-1974, 1984-1985, 1990-1991, 1991-1992, 1992-1993, 1993-1994, 1997-1998, 1998-1999, 2004-2005, 2005-2006, 2008-2009 , 2009-2010

· İspanya Kral Kupası

Şampiyon (25): 1909-1910, 1911-1912, 1912-1913, 1919-1920, 1921-1922, 1924-1925, 1925-1926, 1927-1928, 1941-1942, 1950-1951, 1951-1952, 1952-1953, 1956-1957, 1958-1959, 1962-1963, 1967-1968, 1970-1971, 1977-1978, 1980-1981, 1982-1983, 1987-1988, 1989-1990, 1996-1997, 1997-1998, 2008-2009

· İspanya Süper Kupası

Şampiyon (8): 1983, 1991, 1992, 1994, 1996, 2005, 2006, 2009

· İspanya Lig Kupası

Şampiyon (2): 1982-1983, 1985-1986

Avrupa

· Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası / UEFA Şampiyonlar Ligi

Şampiyon (3): 1991-1992 , 2005-2006, 2008-2009

· Kupa Galipleri Kupası

Şampiyon (4): 1978-1979, 1981-1982, 1988-1989, 1996-1997

· Fuar Şehirleri Kupası / UEFA Kupası/UEFA Avrupa Ligi

Şampiyon (3): 1955-1958, 1958-1960, 1965-1966

· UEFA Süper Kupa

Şampiyon (3): 1992, 1997, 2009

Dünya

· FIFA Dünya Kulüpler Kupası

Şampiyon (1): 2009

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar