Barbenheimer
Geçen hafta Barbie ve Lego Ekonomisi yazımızda iktisat alanındaki farklı araştırmalara ve ekollere yine dikkat çekmeye çalışmıştık. Keza ortodoks ve heterodoks iktisat arasındaki farklar noktasında dünyadaki tartışmalara paralel farklı görüşlere de.
Geçen hafta “The Monetary Policy Institute” zoom toplantısında “Inflation, Monetary Policy Response and Team Transitory” oturumunda, az sayıda ekonomist katılımcı önünde eski Fed ekonomisti Claudia Sahm, Louis-Phillippe Rochon, Sylvio Kappes ve Joseph Stiglitz tartıştılar. İlginç değil aslında ama orada heterodoks ve ortodoks iktisatçılar birbirleri ile tartışabiliyorlar.
Stiglitz Biden’ın hazine paketleri enflasyon yaratmaz diyen 17 Nobel ödüllü iktisatçıdan biriydi. Sonra arz ve enerji enflasyonunda faiz işe yaramaz demişti. Sahm “Ekonomik durgunluk dönemlerinde maliye politikaları para politikalarından daha güçlüdür” ve “Phillips Eğrisi talep enflasyonuyla alakalıdır ama diğer yandan arz kaynaklı enflasyon da var” dedi.
Bizde ana akım ortodoks yorumlar genelde salt doğruymuş gibi sunuluyor ve algılanıyor. Oysa yukarıdaki örnek gibi çok fazla tezatı kendi içerisinde bizde de barındırıyor. Bu tezatlara burada çok dikkat çekmeye çalışıyoruz. Özetleyelim. CDS primi düşüyor derken artan dış borç faiz tutarına hiç değinmiyorlar.
ABD hazinesi kendi birimi ile borçlanınca sorun olmuyor ama dediklerine göre bizde oluyor. Denk bütçe ütopyasını dünyada tutturabilen ülke yok. Kur korumalı mevduat döviz cinsinden ifade edilmez. Nitekim görüldüğü gibi KKM azalırken hepsi DTH’a gitmiyor. Reel faiz olmalı diye hep söyleniyor, enflasyon küreselde yükselirken de benzerdi, hala dünyada 100 civarında ülkenin politika faizi enflasyonun altında.
Politika faizi ile mevduat faizleri arasındaki link koptu deniyor ama AB genelinde mevduat faizleri yıllardır enflasyonun çok altında getiri sunuyor. Muhteşem iletişim diye iktisat biliminin nirvanası dedikleri Fed’in politika faizine rağmen mevduat faizleri onda biri seviyesinde (https://fred. stlouisfed.org/series/SNDR). Kredi kartları ve tüketici kredileri enflasyonun nedeni deniyor.
ABD’de kredi kartı faizleri politika faizinin Dört Katı seviyesinde, link kopmuş ama enflasyonu düşerken borç miktarı 1.13 trilyon, tüketici kredileri de 17.5 trilyon dolar ile rekorlar kırmaya devam ediyor. (https://www.newyorkfed.org/microeconomics/hhdc). TV’lerde söylüyorum. Sebep sonuç ilişkisinde sonuca değil nedene odaklanmak lazım. Bizde de kredi kartı ve tüketici kredilerindeki artışın nedeni enflasyon, tersi değil. Enflasyon sebep, kredi kartı sonuç.
Aynen ABD gibi. Okul taksitlerini insanlar kart ve kredi ile ödüyor. Gelirde ilk %20’lik dilime faiz artışı etki etmiyor, kalan %80 ise günü, evi çevirmeye çalışıyor. Mikro işletme ve esnaflarda genelde işletme sermayesi kredi kartları ile döner. Geçmişte mobilya, kuyum, beyaz eşya için alınan taksit, vb. önlemler sonrası esnafların taleplerini hatırlayın. En emek yoğun çalışan sektörde personel giderleri %30’u geçmez.
Faizin merkezi bütçe giderleri içerisinde payı %10 civarı. Kamu personel gideri ise %20. Ana akım ortodoks inanışa göre eğer maaş, asgari ücret kaynaklı talep enflasyonu varsa matematik bize bütçedeki faizin payını niye hiç dikkate almıyorsunuz dedirtmez mi?
İşte faiz sebep, enflasyon sonuç. Bilanço esasına göre çalışan şirketlerin gelir tablosunda (reel sektör istatistikleri) ekonometrik tek anlamlı çıkan Satışların maliyeti ile finansman giderleri. Kambiyo kâr, zararı paçalda eşit. Kur riski yönetiliyor. Yönetilemeyen faiz. Swap hariç net rezerv. Çok yazdık.
Dünyada olmayan, zorlama, kaynakçasız bir hesaplama. Bilançoda kasa, bankalar, MK hesabı başka, faaliyetlerden ve finansmandan doğan nakit akışı başka, gelir tablosunda faiz gideri başka. Ortodoks iktisat deneyi ama göl maya tutmaz. İş dünyası enflasyonla korelasyonu olan kur istiyor haberi geçti.
Haziran sonrasında enflasyonda değişim %67, kurda değişim %55 yukarı, endojen olduğu iddia edilen politika faizinde değişim %414 yukarı. Eksojen döviz likiditesi, yatırımlar için reel faiz lazım diyenler de yine ana akım ortodoks yorumlar. Kuru enflasyon kadar çıkaracaksak bu kopuk faiz linki ne, faizi bu kadar arttırdıysak enflasyon ve kur linki niye burada?