Bankalar özkaynak karlılığının yetersizliğinden şikayetçi

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Bankacılarla Anadolu’da birlikte düzenlediğimiz toplantılarda Anadolu’lu işadamlarından en sık duyduğumuz şikayet, “Milyarlarca karınıza karşı bize yüksek oranda faizle borç veriyorsunuz” şeklindeydi. Bankacılar bu soruya muhatap olduklarında bir yandan, yurda şube ağıyla yayılarak vermek zorunda hizmetlerin ortaya çıkardığı maliyetlerin yüksekliğini anlatarak muhataplarını ikna etmeye çalışırlardı. İkna olmayanların sayısı artınca bir soruyla devam derlerdi. “Sizin firmanın özsermaye karlılığı ne kadar , bizim bankaların ki ne kadar biliyor musun?” 

Bankalar iş dünyasını ikna edemediği gibi son yıllarda ekonomi yönetimini de karlılık konusunrda ikna edemediler.Bankaların çok kar ettiğini düşünen ekonomi yönetimi birbiri ardından bankalara yeni yükler getirdi. Şube kurma harçları artırıldı, işlem komisyon ücretleri sınırlandırıldı, kredi ve kartta sınırlamalar getirildi. Çeşitli vergi cezalarına muhatap kılındılar. Bugün gelinen sonucu değerlendirirken bankacılar, düşen karlılıkları nedeniyle sermadarlarının kendilerine, “Biz sermayedar olmaktan vazgeçtik. Sizin bankada mevduat müşterisi olsak 2-3 puan daha fazla getiri elde edebiliriz. Üstelik kar dağıtımı gibi kısıtlara da tabi olmayız” dediklerinde haklı olacaklarını söylüyorlar. 

İSO 500’deki kuruluşların özkaynak karlılıkları yüzde 14’e yükselmişken, bankaların önlemler nedeniyle düşen öz kaynak karlılıkları yüzde 10’lar seviyesine grlemiş durumda. Buna karşın mevduat faizleri bunun 2 puan üzerinde yüzde 12 seviyesinde. 

Bankacılar düşük tasarruflu ülkemizde yatırımları destekleyebilmek, ülkenin büyümesine katkıda bulunmak, istihdamı ve işsizliği artırmaya destek verebilmek için bankacılık sisteminin çalışması gerektiğini belirtiyorlar. “Bankacılığın fonksiyonunu sağlıklı yerine getirmesi için tedbirler alınmasını ve bankacılığın verimliğinin ve karlılığının gerilemesine son verici önlemler alınmasını” istiyorlar. 

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali sektörün içinde bulunduğu durumu değerlendirirken, “Bankacılık sektörünün sisteminin matematiği çalışmıyor. 2010 yılında yüzde 5.8-6 net faiz marjımız vardı. Bugün yüzde 3.5’un altında. Öz kaynak karlılığı yüzde 18-19’lardaydı, bugün yüzde 10-11 bandına gerilemiş durumda. Mevduat faizi bugün bunun üzerinde. 

Bankacılığın fonksiyonunu sürdürmesi için tedbirler almalıyız. Bu bankacılığın karlılığının artmasından geçiyor, azalmasından” değil diyerek bankacı olarak içinde bulunulan durumdan şikayetini dile getiriyor. Bankacılığın stratejik bir sektör olduğunu, savuinma, haberleşme ve enerji sektörleri kadar stratejik olduğunun altını çiziyor. 

Bankacılık sektörünün rahatlatılması için Bankalar Birliği öncülüğünde finans dünyasına bir vergi kolaylığı getirilmesi çalışması yapılıyor. Ekonomi Bakanlığının da sıcak baktığı belirtilen konu KDV ve BSMV’nin birleştirilip, basitleştirilerek tek vergi olarak uygulanmasınac geçilmesi düzenlemesi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, konuyu değerlendirirken, “Finansal kurumların vergileriyle ilgili açıklığa kavuşturulması gereken konular var. Onları düzenliyoruz. Bütün finans sektörünün bu vergi konuları karşısında aynı duruma gelmesini istiyoruz” diyerek konu üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Bankacılık sektörünün dile getirililen şikayetleri ile karlılıklarını gerileten önlemler alınması, zorlanmaya başlayan kredi verme artışlarını rahatlatacaktır. Özellikle KOBİ’lerin daha çok ve uygun şartlarda kredi kullanmalarına imkan vermesi açısında önemli olacaktır. 

İş dünyasının sağlıklı ve süreklilik taşıyan krediye ulaşmaları için bankaların karlarının düşmesinden çok artmasına ihtiyaç olduğunu, bunun da bir karşılıklı denge içersinde gelişmesi gerektiğini kabul etmeleri gerekir...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar