Bankalar kredi musluklarını ne kadar açıyorlar...
Cumhurbaşkanı, önceki gün finans kuruluşları sahiplerini eleştirerek, “Finans sektörü kredi musluklarını açmazsa karşısında bizi bulur” açıklamasını yapınca, “para alış-veriş kurumları” olan bankaların kredi musluklarını ne kadar açtığını rakamlarla irdeleme gereğini duydum.
Önce şunu belirterek başlamalıyım: Bankalar, mevduat toplayıp, bunu kredi olarak vererek para kazanan kurumlardır. Bu açıdan iki şeye bakmamız gerekir. Bunlardan biri, bankaların mevduat toplarken verdikleri faiz miktarı ile kredi verirken talep ettikleri faizdir. Mevduat faizleri yılbaşında ortalama yüzde 10.50 seviyesindeyken, bugünlerde 11-11.30 seviyesine yükselmiştir. Kredi faiz ortalaması ise yüzde 13 iken, agrasif fiyat olarak pazarlıklarla 12.50 seviyesine inebilmektedir.
İkinci bakmamız gereken, bankaların ne kadar mevduat toplayıp, ne kadar kredi verdikleridir. 13 Ocak tarihi itibariyle bankaların topladıkları mevduat 1.5 trilyon lira, verdikleri kredi ise 1.7 trilyon liradır. Bu, topladıkları mevduatın yüzde 116’sını kredi olarak kullandırdıklarını ortaya koyuyor. Yani topladıkları mevduatın üstüne bankalar dışarıdan borçlanarak ekledikleriyle kredi miktarını toplam mevduatın üzerine çıkarıyorlar. Bunun bir başka göstergesi de bankaların menkul değerlerde ne kadar yer aldığıdır. Bu da yüzde 22.5’ta kalmaktadır.
Bu konuda gazetemiz DÜNYA’da son günlerde İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Garanti Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Erbil ile İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın değerlendirmeleri yer aldı. Gelişmeler açısından kısaca bunlara da değinmeliyim.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, son üç yılda sık gerçekleşen seçimlere, 15 Temmuz dahil terör olaylarına rağmen iş dünyasının sağlam bir omurgası olduğunun ortaya çıktığını, zorlanmaması gerektiğini belirtiyor. Bankaların tutumuna değinirken, “Bankalar her şeye rağmen sağduyuyu kaybetmiyor. Münferit olaylar dışında onlar da bu dönemin hassasiyetini iyi değerlendirip panik yaratmadan daha sabırlı itidalli davranıyor. Herkes o dirayeti korumaya maksimum özen gösteriyor” değerlerdirmesini yapıyor.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankalar için bu dönemin rekabetinin feragat yarışı olduğunu belirtiyor. Kendi feragatlarını, “İş Bankası olarak ekim ayı sonunda yaygın kesimlere dokunan kredilerin tamamında faiz indirimine gittik. Tamamen kendi irademizle bu ülkenin doğrusu için gereği neyse yaptık. Faiz indirimleri daha çok bireye, tüketiciye, esnafa dokunan, içinde bulunduğumuz sürecin daralan şartlarından en fazla etkilenen kesimlere yöneldik” diye açıklıyor.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Erbil, bankacılık sektörünün yaşanan gelişmelere karşı alınan hızlı ve yerinde aksiyonlara karşı hızlı ve yerinde destek verdiğini söylüyor. Ekonomiyi canlandırmak için kamu-özel sektör arasında omuz omuza bir çabası olduğunu belirterek, “Ekonomi baharda canlanacak, karamsarlığa gerek yok” değerlendirmesini yapıyor. Türkiye’nin genç nüfusu ve demografisinden kaynaklanan herkes tarafından sahiplenilmiş hikayesini kaybetmemesi gerektiğini vurguluyor.
Bankacıların ve İSO Başkanı’nın değerlendirmeleri ve bankaların mevduat kredi miktarlarına ve oranlarına baktığımızda, reel ekonomi için zorluklar olmasına karşın, daha olumlu bir dönem beklentisi konusunda umutlarını ortaya koyduklarını görüyoruz.