Bankada altın mevduatını da sevdik
Türkiye’de hane halkının en güvenli gördüğü yatırım araçlarının başında gelen ve evde yastık altında bulunan altının banka işlemlerine tabi olması sonrasında vatandaşımız altın mevduatını da sevmiş görülüyor. Henüz toplam mevduat içersinde yüzde 1.5’luk paya sahip ancak altın mevduatın artış hızı çok yüksek. Geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 40.4, bu yıl başına göre altın mevduat hesapları yüzde 18.7 artış göstermiş durumda.
Bizim halkımızın en güvenli gördüğü tasarruf araçlarından bir altındır. Hemen her ailede hane halkının gücüne göre yastık altında, ya da kolda bilezik boyunda kolye olarak altın bulunur. Hem zor günün güvencesi olarak, hem de aile fertlerinden birinin bir ihtiyacı karşısında kolay nakde dönebilen altın, hep “Güvenli tasarruf” olarak kabul edilir.
Son yıllarda altın bankacılığının başlatılması bir yandan kuyumcularca “Kendi iş alanlarına bankaların girmesi, müdahalesi” olarak karşılansa da, fonlarda altın birikiminde de, altın mevduatında da hızlı artışlar gözleniyor. Vatandaşların banka ilişkileri içersinde de altının yeri hızla genişliyor. 21 adet fon içersinde 9 bin 202 kilo altın birikimi söz konusu iken, altın mevduat hesapları da bu yılın Nisan ayında 22 milyar 76 milyon seviyesine ulaştı.
Bu aynı dönemde 797 milyar 159 milyon liralık toplam mevduatın yüzde 1.5’u seviyesinde olması açısından önemli bir büyüklük olarak görülmeye bilir. Ancak, yılbaşına göre yüzde 18.7, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40.4’lük bir büyüme olduğunu dikkate alırsak bu alandaki büyüme hızının önemli olduğu sonucuna varırız.
Uzmanlar geleneksel yatırım araçlarından altına ilginin 2008 yılında kriz döneminde hızlı yükselişe geçmesinin ardından, ülkemizde de finansal sisteme girişini hızlandırdığının altını çiziyorlar. Hızlı yükselişin ardından bir miktar düşüş kaydeden altın fiyatlarının bu dönemde dalgalı bir seyir izlediğini belirterek önümüzdeki dönemde onsunun 1.300 dolar ile 1.500 dolar arasında seyredeceği tahminini yapıyorlar. Finans servisimizin haberinde yer alan HSBC Küresel Araştırma Servisinin beklentisi ise bu yıl altının ons fiyatının ortalama 1542 dolar olması.
Uzmanların bir başka altını çizdikleri konu, Amerika ve Avrupa’daki ekonomik gelişmelerin altına ilgiye yol açacağını ve fiyatlarına etkili olacağını belirtiyorlar. Bu dönem ilk etkinin FED’in açıklayacağı karara bağlı olduğunu belirtiyorlar. Eğer ekonomilerde bir iyileşme gündeme gelirse altın fiyatlarının biraz daha gevşeyebileceği tahminini yapıyorlar. Bununla birlikte alın yatırımının genellikle uzun vadeli oluğunu, kriz dönemlerinde “Güvenli liman” olması hakim düşüncesiyle fiyatının yükseldiğini, ekonomik düzelme ve istikrar dönemlerinde ise fiyatının düştüğünü belirtiyorlar. Son dönemde altın fiyatlarına bir başka etkenin Merkez Bankalarının tutumuyla ilgili olduğunun da altını çiziyorlar. Onların hareketlerinin büyük volümlü olmasının fiyatlar üzerinde önemli etkilerinin görüldüğünü belirtiyorlar.