Banka hisselerinde kısa vadede sınırlı kar satışları görülebilir

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Sadrettin Bağcı / Yatırım Finansman

2011 yılı Kasım ayı sonuna doğru Dünya Gazetesi'nde 2012 yılının ilk aylarında banka hisselerine ilginin artabileceğini yazmıştık. Bu belentimiz dahilinde 9 Ocak'tan bu yana Türk bankacılık sektörü endeksi nominal olarak %28 artarken, Dolar bazında ise MSCI Gelişmekte Olan Banka endeksinin de %17 kadar üzerinde bir performans sergilemiştir. Bu dönemde faiz oranlarındaki gerileme (gösterge bononun faizi 130baz puan kadar gerileyerek 11.40% seviyesinden 9.1% seviyesine kadar gerilemiştir) banka hisselerinin performansı üzerinde oldukça önemli bir pozitif etki yapmıştır. Ancak geldiğimiz noktada bir miktar kar satışı olmasını ama bunun çok uzun vadeye yayılmamasını bekliyoruz. Muhtemelen 2012 yılının ikinci yarısında beklediğimiz karlılık artışının yaza giriş aylarında Nisan-Mayıs gibi yeniden fiyatlara olumlu yansıyacağını düşünüyoruz.

Neden kısa vadede sınırlı bir kar realizasyonu bekliyoruz?

(i) Yurtdışı kıyaslamada çok ucuz değiliz. Banka hisselerinin değerlemele çarpanları ortalama da 8.8x F/K ve 1.2x F/DD oranlarına ulaşmıştır. Bankacılık sektörünün özsermaye karlılığının 2012 yılında %15 seviyelerinde olacağını düşünürsek bu değerleme oranlarının benzer ülkelerinin bankacılık sektörü ile paralellik gösterdiğini görmekteyiz. Bu nedenle de Türk banka hisselerinin geneli için çok ucuzdur demek doğru olmayabilir.

(ii) 2012 yılı ilk çeyrek finansal sonuçları operasyonel karlılık açısından görece zayıf kalabilir. Başarılı olduğunu düşündüğümüz 2011 yılı son çeyrek sonuçlarının ardından bu yılın ilk çeyrek sonuçları bir miktar zayıf kalabilir. Bu da aslında 2011 yılı son çeyreğinde yükselen fonlama maliyetlerinin etkisini bu yılın ilk çeyreğinde görecek olmamızdan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar kredilerin daha yüksek fiyattan yeniden fiyatlanıyor olması marj tarafına olumlu katkı sağlasa da maliyet etkisinin daha ağır basmasını bekliyoruz. Bunun da kısa vadedeki kar satışına bir dayanak oluşturabileceğini düşünüyoruz.

(iii) Faiz oranlarındaki gerileme hızı yavaşlayacaktır. Her ne kadar Merkez Bankası dün koridoru üst taraftan daraltmış olsa da bunun piyasa faizlerine üzerine pozitif etkisi sınırlı kalabilir. Zira bankalar halihazırda zaten üst sınırın oldukça altında %7.5-%8.0 bandında bir fonlama maliyeti taşımaktalar. Beklenen enflasyonun %6.5, gösterge faizin %9.0 seviyelerinde olduğu bir ortamda reel getirinin kabaca %2.5 olduğunu söyleyebiliriz. İçinde bulunulan ekonomik dinamiklerde bunun makul sayılabilecek bir reel faiz olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de risk algılamaları iyileşmeden ya da enflasyon beklentileri aşağı gelmeden faiz oranlarının daha da gerileme ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz.

Yukarıda sıraladığımız nedenlere bağlı olarak kısa vadede banka hisselerine gelebilecek bir miktar kar satışı çok da şaşırtıcı olmayacaktır. Ancak Türk banka hisseleri için orta-uzun vadeli olumlu görüşümüzü de koruduğumuzu da belirtmek gerekir. Buna gerekçe olarak da aşağıdaki nedenleri sıralayabiliriz.

(i) Büyüme ortamının eski hızında olmasa da devam ediyor olması

(ii) Buna bağlı olarak sorunlu kredi yaratma olasılığının zayıflıyor olması

(iii) Yılın ikinci yarısında faizlerin bir miktar daha düşebileceği beklentisi

Sonuç olarak kısa vadedeki olası kar realizasyonu banka hisse pozisyonu almak için imkan sağlayabileceği gibi, mevcut portföyler içerisinde de değişiklik yapılmasına olanak sunacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017