BALO’da ihracatçıların küresel dansı
Bayram değil yılbaşı değil, bu balo nereden çıktı demeyin. Kaç zamandır gazetemizde yer alıyor bu balonun haberleri. Bu balo “Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar AŞ” için kullanılan BALO sözcüğü.
Amacı tren taşımacılığının maliyet avantajlarını kullanarak Türk ihracatçısına daha ucuz, güvenli ve hızlı lojistik hizmeti sağlamak. BALO odalar, borsalar ve OSB’lerin katılımıyla 92 ortaklı bir yapı olarak şirketleşmiş. Şu an itibariyle Ankara, Konya, Manisa yük toplama merkezlerine getirilen ihracat malları, Bandırma ve Tekirdağ terminalleri aracılığı ile şimdilik bazı Orta ve Batı Avrupa ülkelerine gönderiliyor. Yakın bir gelecekte, VİKİNG Treni denilen ve Ukrayna, Belarus ve Litvanya üzerinden Baltık Denizine ulaşan demiryolu ağına entegrasyonu sağlanarak, kuzey ülkelerine de uygun maliyetli taşıma olanaklarının sağlanması planlanmış. Burada çok önemli bir nokta da bu hatta bağlanılması sonrasında Rusya coğrafyasına tren taşımacılığının daha kolay yapılabilme imkânının sağlanabilecek olması. Bunu sağlayabildikleri takdirde, Türk ihracatçısına yüksek maliyet getiren Rusya karayolu taşımacılığına ciddi bir alternatif ve ihracatçıya rekabet gücü getirecektir.
Aldığımız bilgilere göre, maliyet açısından kara taşımacılığına göre yüzde 30’ların üzerinde avantaj sağlıyor. Eylül ayında Manisa’dan çıkan trenin Avrupa varışı süresinin de TIR taşımacılığını aratmadığını gösteriyor. Sistemi kullanmak isteyen ihracatçılarımızın, kendi çalıştıkları taşımacılık ve lojistik hizmeti veren firmalarla temas ederek bu konuda sefer ve fiyat bilgisi almaları gerekiyor. Çünkü BALO doğrudan ihracatçılara perakende servis vermiyor ancak nakliyeciler aracılığı ile hizmet sağlıyor. Kullandıkları konteynerler 90 metreküp hacminde ve “Büyük Hacimli” diyebileceğimiz taşımacılıkta “High Cube” diye anılan konteynerler kullanıyorlar. Nakliyecilerle bu konuyu konuşmadık amma bu konuda çalışan taşımacıların “Parsiyel Yükleme” yaparak, klasik konteyner taşımacılığında olduğu gibi, bir konteynerin içerisine birden fazla ihracatçının mallarını yüklemesinin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. BALO sisteminin taşıma ücretleri ile rekabet avantajı sağlayabilmesi için yük verecek olan ihracatçının, yük toplama merkezlerine 100 kilometre civarında bir uzaklıkta veya daha yakın olması gerekiyor. Yük toplama merkezlerine uzaklık arttıkça, yüklerin bu merkezlere getirilmesi karayolu ile yapılacağından, uygun taşıma fiyatıyla sağlanacak rekabet gücü kaybolmakta. Bu nedenle de BALO gelecekte yük toplama merkezlerini Anadolu’ya yaymaya çalışacak.
Uluslararası ticaret piyasası, rekabetin kıran kırana olduğu bir piyasa. İhracatçının rekabet gücü de oldukça yüksek sayıdaki etkenlere bağlı. Bunların en önde gelenlerinden birisi de “Taşıma Fiyatları.” Eskiden demiryollarını çok kullandığımızı hatırlarım. Mersin çıkışlı ve Irak varışlı yüklerimizin başında durmak için, Mersin istasyonunda çok toz yutmuşuzdur.Haydarpaşa Ticari Eşya Ambarı’nda işlemleri yaptırıp, istasyonun arkasındaki yükleme yerinde vagonu yükleyip Suriye’deki Halep ve Humus şehirlerine ürün gönderdiğimiz günler yılların gerisinde kaldı.
Demiryolları neden yük taşımacılığında geride kaldı dersek, kişisel fikrime göre sebebi, uzun aktarma ve taşıma süreleri ile rekabet sağlamayan taşıma bedelleridir. BALO bu aksamaları ortadan kaldırıp, uygun taşıma fiyatı ve makul taşıma süreleri ile tren taşımacılığını bir avantaj olarak ortaya koymaya çalışıyor. Yapılan iş doğru, ilk sonuçlar da fayda sağlayacağını gösteriyor. Gönül ister ki bu çabaların sonuçları, taşımacılıkta gittikçe artan bir rekabet gücü sağlasın ve taşıma bedelleri nedeniyle rekabetçi olamayan ihracatçılarımız hedef pazarlarına rahatlıkla girebilsinler.
Dileriz BALO, uluslararası piyasalarda ihracatçılarımızın ayaklarına basılmadan dans edebilmelerine olanak sağlar.