Balo gelir hoş gelir

Ne de sıkıcı bir sektör lojistik, şöyle doğru dürüst bir BALO’su bile yok diyenlere duyurulur; artık sektörümüzün bir BALO’su var. Ama bu, öyle bildiğiniz balolardan değil. Haberdar olanlar anladılar ne demek istediğimi şüphesiz, demiryolu ile başta Anadolu’dan olmak üzere, tüm Türkiye’den Avrupa’ya yapılacak olan taşımalara ilişkin proje olan Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonu’ndan söz ediyorum.

Benim de hep gurur duyarak Yönetim Kurulu Üyesi olduğumu her fırsatta dile getirdiğim, bana göre sektörün en kritik ve önemli sivil toplumu olan UTİKAD’ın da hem ortağı, hem de Yönetim Kurulu’nda yer aldığı, Ülke’miz için önem arz eden bu projeyi, öncelikle kendi web sitesindeki satırlarından bir tanıyalım :

“Ülkemizin taşıma türlerine göre payları incelendiğinde; kullanım sıralamasının deniz, kara, hava ve tren şeklinde olduğu ve demiryolu taşımacılığının %1 oranlarında en son sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Gelişmiş ülkelerin taşımacılık literatürlerine bakıldığında, kabul edilebilir taşıma türleri sıralamasının deniz, tren, kara ve hava şeklinde olduğundan yola çıkılarak, BALO projesi, 2006-2010 yılları arasında yapılan çeşitli araştırma ve çalışma sonuçları doğrultusunda geliştirilmiştir. Demiryolu taşımacılığının diğer taşıma modellerine göre ekonomik, güvenli, çevreci olması nedeni ve Avrupa Birliğinin bu yöndeki yaptırımları dikkate alınarak, yapılan bu araştırmaların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bakanlığın, TCDD'nin, akademik çevre ve taşımacılık sektöründeki sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği BALO projesi; Türk ticaret hayatının en üst düzey temsilcisi olan TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğü ve katılımında 90 farklı Ticaret ve/veya Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesi ve UTİKAD’ın da katılımı ile 92 ortaklı bir yapı olarak Aralık 2011'de şirketleşmiştir.”

Peki şimdi merak ediyoruz; BALO’nun hedefleri neler, yani diğer bir deyişle Ülke’mize nasıl bir katkı sağlayabilecek. BALO'nun birincil önceliği tarifeli blok tren taşımaları organize ederek, Anadolu'dan Avrupa, İskandinavya ve devamında Pakistan treni ile bağlantı sağlayarak, Orta Asya ve Uzak Doğuya demiryolu ile yük taşıma faaliyetlerini başlatmaktır. Yıllardan beri demiryolu taşımacılığına verilmeye çalışılan önemle, hem hayatımıza giren yeşil lojistik kavramını, hem de bununla ilintili olarak karbon salınımını azaltmayı da hedeflemektedir BALO. Operasyonun işleyişinde, yüklerin Anadolu’dan demiryolu ile toplanarak, Marmara Denizini Bandırma-Tekirdağ arasında tren ferisi ile geçilen yeni bir rota oluşturulması ve Avrupa’ya, Anadolu’daki on farklı noktadan tarifeli blok tren seferlerinin başlatılması hedefler arasında. Bunu yaparken de 45’ PW HC konteynerlerin taşımalarda kullanılacak olması hacim açısından da bir avantaj teşkil ediyor. BALO, ilk aşamada Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Bursa, Eskişehir, Kütahya, Düzce, Konya, Ankara, Kayseri, Samsun, Gaziantep, Edirne, İstanbul illerinden yük toplaması gerçekleştirirken kısa bir süre sonra bu illerin sayısının artması da bekleniliyor.

Toplama noktalarından ihracat malları Bandırma Limanı''na getirilecek ve Bandırma''dan tren feribotları ile Tekirdağ Limanı''na ulaştırılacak. Blok trenler Tekirdağ ile Muratlı arasında TCDD tarafından yeni yapılan 32 kilometrelik bağlantı yolu ile uluslararası demiryolu şebekesine bağlanacak. Kapıkule Sınır Kapısı''ndan çıkış yaparak güzergah üzerindeki hiçbir ülkede geçiş belgesine ihtiyaç duymaksızın Avrupa’daki çeşitli lojistik köylere ulaştırılacak. Başlangıçta haftalık karşılıklı birer blok tren seferi olarak düzenlenen ancak 2014 yılı için haftalık karşılıklı 5 ek sefere çıkması planlanan ilk blok tren Tekirdağ''dan Münih’e 4 gün gibi kısa bir sürede ulaştı ve gelecek için de ümit verdi.

Kara tren gelmez mola şarkısından, tren gelir hoş gelire geçeceğimiz günler yakın olsa gerek. Hoş geldin BALO.