Balık hafızalı olmanın faturası çok ağır olabilir!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Geride bıraktığımız hafta genelinde finansal piyasalarımızda yaşanan eğilimlere bakanlar, olumsuzlukların etkisini yitirmeye başladığını düşünebilir! Olumsuz seviyeler açısından yeni rekorlar kırılmamış ve yatay dalgalı eğilimlerin belirleyici olmasını, olası seçenekler arasında en iyisi olarak görebilir! Gerçekleri fiyatlama yeteneğinin tümü ile tüketilmiş olmasını, bu tuhaflığın sebebi olarak görmekten kaçınabilir! Evet, işlem hacimleri ve fiyat oynaklıkları geriliyor; fakat bu durum kesinlikle en kötünün geride kalmış olabileceği anlamına gelmiyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamalar, para otoritesi tarafından gelen yönlendirmelerin abartılması, artan erken seçim olasılığı ve küresel düzeydeki büyüyen tehlikelerin görmezden gelinmesi türünden eğilimler sonuç üzerinde belirleyici hale getirilmiş olabilir! Fakat bu yapaylığın kalıcı olabilmesi pek olası görünmüyor. 

Temmuz ayı enflasyonunun beklenen düzeyde gerçekleşmesi ve yıllık rakamın yüzde 6,80 seviyesine gerilemesi, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Haziran ayı sınai üretim rakamının yüzde 2,4 oranında artması kulağa hoş geliyor; çaresizlik bataklığında çırpınanlara moral veriyor. Bu verilerin ne oranda gerçekçi olduğu, son eğilimlerin kalıcı olup olamayacağı hiç sorgulanmıyor!

Türk Lirasındaki anormal sayılabilecek değer kaybı ile enflasyon arasındaki ilişki irdelenmiyor; ihracat ve turizm gelirlerinin çift haneli oranlarda gerilediği bir ortamda, sınai üretimin azalmak yerine artmasının tuhaflığı hiç dile getirilmiyor. Para otoritesi tarafından sadeleştirileceği açıklanan uygulamalar konusunda farklı beklentilerin devreye sokulması kafa karıştırıyor; sermaye piyasaları sıkılaşma olmayacağı ve döviz ise olacağı varsayımına göre yönlendiriliyor! Artan erken seçim olasılığı ve sosyal gerginlikte yaşanan sert yükseliş, hiç hesaba katılmıyor! Ayrıca yapılacak bir erken seçimde sandıktan çıkacak sonucun değişmeyeceği varsayımı ise tutarlı görünmüyor; her şey anormal bir hızla farklılaşırken sandıktan çıkan sonucun değişmemesi akla yakın durmuyor.Küresel düzeydeki kısmen birbirinden bağımsız olumsuzlukların sonbaharda randevulaşarak, riskten kaçınma eğilimini yıkıcı hale getirebileceği görmezden geliniyor! Çin, Rusya ve Brezilya başta olmak üzere gelişenlerdeki büyüyen kırılganlık ile bunların emtia fiyatları ve küresel ticaret hacmi üzerindeki olumsuz etkileri büyümeye devam ediyor. Bu durum başta Yunanistan olmak üzere Euro bölgesini çok olumsuz şekilde etkileyebilir; evdeki hesapların tutmasını engelleyerek söz konusu bölgenin parasında sert değer kayıplarına yol açabilir. ABD Merkez Bankasının faizleri yükselteceği yönündeki beklentiler ve hazırlıklar, tüm eğilimlerin olumsuz yönde kontrolden çıkmasının sebeplerinden biri olabilir. 

Ayrıca dolar faizi yükseltilmez ise, olumsuz eğilimlerin güç kaybedebileceği varsayımı kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Eğer bugün olduğu gibi riskten kaçınma eğilimi güçleniyor ise, küresel düzeyde makroekonomik beklentilerin olumsuzlaşması ve içine düşülen kısır döngünün etki alanını genişletmesi olasılığı oldukça yüksektir; bu süreçte doların kısa vadede diğer paralara karşı güçlenmesi, emtia ve sermaye piyasalarının olumsuz baskılar altında iyice bunalması sürpriz değildir. Bu durumda ABD Merkez Bankasının daha da gerileyecek enflasyon nedeniyle faiz yükselişini ötelemesi normaldir; bu eylemsizlik sonuçtur ve riskten kaçınma eğiliminin sebeplerini ortadan kaldıramaz, tam aksine beslemeye devam eder. 2015 yılı genelinde yaşananlar, ifade etmeye çalıştığımız tehlikenin kanıtı niteliğindedir. 

İçinde bulunduğumuz koşullarda sormak gerekiyor: Gerçekleri ağırlaşmış sorunları nedeniyle fiyatlayamayan ve herkesin gördüğünü inkar eden piyasalara, onları yönlendirmeye çalışan etkili ve yetkili kesimlere ne kadar güvenebilirsiniz? Kredi değerlendirme şirketleri veya kendini kurtarmaya çalışan bazı profesyoneller kısmen pozisyon aldıktan sonra ‘’kral çıplak’’ demeye başlar ise neler yaşanabilir? Sebebi ne olur ise olsun, balık hafızalı olmanın ve balığın baştan kokacağını unutmanın bedeli çok ağır olabilir!

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar