Bakın para kendini nasıl koruyor?

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Piyasa mekanizması, insan vücudunun çalışma şekliyle şaşılacak derecede bir benzerlik taşır. Kalbi çepeçevre saran koroner damarlar zaman içinde tıkanırlar. Bu durumda devreye hemen vücudun kendini tamir etme mekanizması girer. Vücut, tıkanan damarlarını telafi etmek için ince ince kılcal damarlar üretir. Tabiatın bu eşsiz by-pass mekanizması, kalpteki tıkalı bir bölgeyi hayati tehlike yaratmayacak yeterlilikte beslemeyi başarır. Ancak zaman ister. İşte bu nedenle doğal by-pass mekanizması gençlerin ani ölümlerinde hiçbir işe yaramaz. Hızla artmış bir oynaklık ve belirsizlik kazanmış bir ekonomik iklim, piyasalarda kendine benzer bir by-pass mekanizmasını oluşturmaya çalışır. Eylül 2008’de riskler ve volatilite tıkalı damarla benzer nitelikte bir risk unsuru olarak zirvelerindedir. Genç ölümünde tıbbın çaresiz kalması gibi, piyasaların kendilerini koruması da mümkün olamamıştır. Zaman çaresizliği çağırmıştır bu kez. 

Alfa, Beta, Sharp oranları portföylerin toplam risklerini ortaya koyan finansa özel terimlerdir. Sharp oranı, yatırımcının portföyü taşırken aldığı toplam riske karşılık risksiz faiz oranının üstünde talep edebileceği ekstra getirisidir. 2008 krizinin nedenleri arasında yer alan kontrolsüz ve denetimsiz artmış türev enstrümanlar, Smart Beta uygulamasının önemini artırdı. Sistem, özellikle riskleri sistem dışına itilmiş, abartılmış portföylerle halının altına süpürülmüş tozlardan arınmak istiyordu. Geleneksel yöntemlerdeki endeks hesaplaması, piyasa değeri ağırlıklandırılmış bir hesaplamaydı.

Zaman içinde, endekslerin konu olduğu belirli enstrümanların piyasa değerleri yükseldikçe, pastanın bir diğer grubuda hızla değerini kaybediyordu. Böylece aşırı uçlar oluşturularak, piyasanın gerçek riskleri ortaya konulamıyordu. Smart Beta çalışmaları ilk olarak 2005 yılında filizlendirilmişti. Bu yıllarda defter değeri, temettü, satışlar, nakit akımı gibi parametreler bir arada kullanarak oluşturulan endeksler Smart Beta'nın ilk çalışmalarıydı. 2007 Ağustos küresel sistemik krizi yatırımcıların radikalleştirmişti. Riskler, mutlak kontrol altında tutulmalı ve getiriler el verdiğince maksimize edilmeliydi. Hem Smart Beta masraflarını büyük ölçüde azaltıyor olacaktı. İlk deneyimlerin tercihi likit olamayan gayrimenkul ya da altyapı hizmetleri gibi alanlara kayarak, portföyler için ideal bir risk paylaşımı olabilmişti. Zaman içinde yaygınlaşan Smart Beta'nın günümüzdeki uygulamasını ve gelenek yöntemlerden farklılıklarını tablo çok güzel özetliyor. 

Türkiye’de artan gerginlik, yatırım ortamındaki belirsizlik yarasını kaşıyor. Bu durumun risk primine yansımakta gecikmiyor. Kredi temerrüt takası (CDS) ve TL/USD, yukarı yönde çok sert hareketlere konu oluyor. Yatırımcının iştahı birden kesiliyor. TÜFE’ye göre düzeltilmiş reel kazanç, yıldan yıla en yüksek USD’da yaşanıyor. DTH’lar artıyor. Riski kontrol altında tutmak, portföyü çeşitlendirmek, her şeye ve her koşula rağmen az ya da çok kazanabilmek Smart Beta gibi bir dönüşümü çağırıyor. Para ve su; kendi yolunu bulan iki şey. Birkez daha tarihi sorguluyor. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar