Bakanlar dolar yükselirken faiz artışını ağıza almadan görüş bildiriyorlar

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Doların son yükselişi konusunda Başbakan'dan başlayarak ilgili bakanların ne değerlendirmeler yaptıklarını araştırdım. Şaşırdığım 2016'dan bu yana doların her yükselişi sırasında hep benzer demeçler vermişler. Bugünde benzer söylemler içerisindeler. Ağıza almadıkları tek konu dolara fren için faiz artışı gerektiği...

Söylemlerinde ortak yer alan unsurlar içersinde, yükselişin geçici ve spekülatif olduğu, zamanla geri döneceği, yükselişte dış etmenlerin ABD ve AB’deki gelişmeler ile Ortadoğu’udaki çatışmaların etkisinin gözden ırak tutulmaması gibi konular yer alıyor. Bütün demeçler bende piyasaları yatıştırmak için itfaiyecilik yaptıkları düşüncesini hakim kıldı.

Hiçbir bakan, dünya uygulamalarına bakıp bizim de faiz artırmak zoruda olduğumuz konusunu tartışma ortakmına taşımıyor. Böyle bir öneriye ilk ve şiddetli karşı çıkacak kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu bildikleri için bu konuya girmekten kaçınıyorlar. Farklı söylemlerle yükselişin nedenlerini tam izah etmeden, zamanla geri döneceğini belirtmekle yetiniyorlar.

Ekonomik bilgisini ve değerlendirmelerini önemsediğim ve yer yer yazılarımda övdüğüm Mehmet Şimşek’in doların yükselişi karşısında piyasaları yatıştırmak için itfaiyecilik anlamı taşıyan 2016 yılındaki bir değerlendirmesi ile dün üç ayrı yerde yaptığı konuşmalarla yatıştırıcı tutumunu bir konuşmasından alıntılayarak aktaracağım.

Önce 21 Kasım 2016’da doların yükselişini değerlendirirken söyledikleri:

“Doların yükselişinde Türkiye’deki günü birlik hareketler sadece Türkiye kaynaklı değil. Dolar şu anda küresel yükselişte. Amerika’nın yeni başkanı ben artık dışarda benim şirketlerimin tuttuğu paraya izin vermeyeceğim.Amerika’ya getirsinler diyor. İkincisi Ortadoğu’ya trilyonlarca dolar harcadık. O parayı Amerika’ya yatırım için geri getirmemiz lazım diyor. Bunun sonucunda bizim gibi ülkelere etkisi olumsuz oluyor. Dolar yükseliyor.”

Gelelim dünkü değerlendirmesine: “Son dönemde ciddi dalgalanmalar var. Bunları iyi anlamak ve sakin şekilde paniklemeden resmi doğru okumak çok önemli. ABD ve AB ile yaşanan sorunlar geçicidir. Bugün piyasalardaki kargaşa, ABD’deki dava bunların hepsi geçici. Türkiye iddia edildiği gibi ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya değil. Kamu harcamasının faize ve dövize duyarlılığı azalmış durumda. Harcama kısıtlamasına gidiyoruz. Vergi politikalarıyla bunu destekliyoruz. Bankacılık sektörü makul düzeyde karlı. Sermaye biriktirmeye devam ediyor. Şoklara karşı bir yıla kadar aslında özel sektör de hazırlıklı. Türkiye kapsayıcı bir büyüme içerisinde. Türkiye’de yatırımlar aslında makul düzeyde. Ama maalesef bunların önemli kısmı inşaata gidiyor. Türkiye’nin cari açık sorunu var, ama yönetilebilir düzeyde.”

Görüldüğü gibi Şimşek de dövizin yükselişine önlem olarak başka gelişmekte olan ülkelerde faiz artışıyla fren konusuna değinmiyor. Piyasaları yatıştırıcı, düzelmeyi, dövize freni zamana bırakıcı demeçler veriyor....

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar