Bağımsız denetime yeni format
YILMAZ SEZER - Güncel Group YKB
Yeni Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2012 yılı ile birlikte yeni bir anlam kazanan bağımsız denetimde farklı düzenlemeler yapılmaya devam ediliyor. Yeni Ticaret Kanunu’dan önce Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK), Banka Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) tabi şirketlerin bağımsız denetim yaptırmaları zorunlu iken, hiçbir zorunluluk bulunmamasına rağmen ihtiyari olarak “Özel Amaçlı Bağımsız Denetim” yaptıran firmalar da bulunmaktaydı. Söz konusu ihtiyari denetimi yaptıran firmaların bağımsız denetim usul ve esasları, diğer denetim esasları ile aynı olarak gerçekleştirilmekte fakat denetim sonuçları herhangi bir kuruma bildirilmemekteydi.
Yeni Ticaret Kanunu'ndan sonra SPK’ya, BDDK’ya ve EPDK’ya tabi şirketlerin bağımsız denetime tabi olma zorunlulukları devam ederken, bunların dışında belirli ölçütlere (Personel sayısı, ciro ve aktif büyüklüğü) göre şirketlere bağımsız denetim zorunluluğu getirildi. Yani bağımsız denetim kabuk değiştirdi. Tabi bu zorunluluk dışında kalanlar yine istedikleri takdirde özel amaçlı bağımsız denetim yaptırabilmektedirler. Buna yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak ihtiyari olarak yapılan bağımsız denetimin usul ve esasları aynı olmasına rağmen, rapor sonuçlarının bildirilmesi gereken bir kurum bulunmamaktaydı. Yani ne Ticaret Kanunu hükümlerinde ne SPK, BDDK ve EPDK’nın kuruluş kanunlarında ve ne de yeni Ticaret Kanunu ile kurulan (Kamu Gözetim ve Denetim Kurumu'nun (KGK) kuruluş kanunun da zorunluluk olmaksızın yapılan bağımsız denetimlerin sonuçlarının nereye bildirileceği belirtilmemiştir.
KGK kuruluş kanunundan aldığı yetkiye dayanarak, bir açık olarak gördüğü bu konuda da yasal düzenleme yaparak, konunun tarafı ve muhatabı olduğunu resmî anlamda açıkladı. KGK bu konuda yasal bir düzenleme yapma gerekçesini “Kurumun denetim ve gözetim yetkisinin bağımsız denetim faaliyetlerinin genelini kapsadığı, ister özel bir mevzuat uyarınca isterse ihtiyari olarak yapılan denetimlerinde kuruma verilen yetkiye istinaden yapıldığı ve kurum tarafından güvence sağladığı, denetimlerde birlik ve güvenin sağlanılmasının gerekliliği” olarak belirtilmiştir.
Bu amaçla KGK Yönetim Kurulu tarafından özel amaçlı bağımsız denetimlere ait sözleşme ve raporların KGK’ya bildirilmesine ilişkin 10/08/2018 tarihli ve (03/145) sayılı Karar alınmıştır. Bu karara istinaden ilgili mevzuatında yer alan özel hükümler uyarınca veya ihtiyari olarak yaptırılan tüm bağımsız denetim sözleşmeleri ile bu sözleşmeler uyarınca hazırlanan denetim raporlarının da KGK kapsamında olduğu kamuoyuna duyurulurken, şirketlerin 01/01/2013 sonra başlayan hesap dönemlerinin denetimlerine ilişkin olarak yukarıda belirtilen kapsamda imzalanan bağımsız denetim sözleşmeleri ile denetim raporlarının KGK’ya bildirilmesi istemiştir.
Alınan kararda geçmişe yönelik bu bildirimin en geç 14.12.2018 tarihine kadar yapılması istenilmiş olup, aksine uygulamaların idari yaptırımlara neden olacağı belirtilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüm bağımsız denetim faaliyetlerinin KGK’ya tabi olduğu açıklanılmış olup, bildirim zorunluğu getirilmiştir.
Uygulamada birliğin sağlanılması, kamuoyuna denetim güvencesinin verilmesi ve bize göre herşeyden önemlisi haksız rekabetin önlenmesi açısından yerinde bir karar olarak değerlendirilmektedir. Ancak karar uygulamasını 5 yıl geriye götürerek uygulanmanın zorlandığını ve gereksiz hukuki ihtilaflara neden olacağını söylemek de yanlış olmayacaktır. KGK keşke böyle basit bir kararı alıp uygulamak için 5 yıl gibi uzun bir süre beklemeseydi.