Bağ-Kur'lular nasıl emekli olacak?
Bağ-Kur'dan emeklilikte, SSK'da olduğu gibi sigorta başlangıç tarihinin bir önemi bulunmamaktadır. Bağ-Kur'dan emeklilikte asıl önemli olan normal emeklilik için 01.06.2002 tarihi, kısmi aylıktan ise 01.10.1999 gününden önceki prim ödeme gün sayısıdır. Bağ-Kur'lular iki yöntem ile emekli olabilmektedirler. Birinci yöntem kadınların 20 ve erkeklerin 25 tam yıl prim ödemesi ile ortaya çıkan tam aylık ile emeklilik, ikincisi de 15 tam yıl ile kısmi aylık alarak emekli olmaktır. Emeklilikte kademeli geçişi düzenleyen 4447 sayılı Kanunun Anayasa mahkemesince iptal edilmesinden sonra 23.05.2002 tarih ve 4759 sayılı Kanunla yeni bir düzenleme yapıldı. Daha önce 08.09.1999 tarihi emeklilikte milat olarak belirlenmişti. Ancak, 4759 sayılı Kanunla, milat 23.05.2002 olarak yeniden belirlenmiş bulunmaktadır. İlk defa, 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olanların yaşlılık aylığından yararlanabilmeleri için kademeli bir geçiş süreci öngörülmüştür. Bağ-Kur'dan emeklilik İlk defa 08.09.1999 tarihinden önce Bağ-Kur'lu olanların emekliliği 08.09.1999 tarihinde yayınlanan 4447 Sayılı Kanun gereğince, 01.10.1999 tarihi itibariyle erkekler için 23 ve kadınlar için 18 yıldan fazla süre prim ödemiş olan esnaf ve serbest meslek sahipleri ve tarım işletmesi sahipleri (Bağ-Kur'lular) YAŞ'a tabi değildirler ve bunlardan hala çalışmaya devam edenler var ise diledikleri zaman emekli olabilirler. Bunların dışında kalanlar ise aşağıdaki tabloda belirtildiği gibi emekli olacaklardır. 23.05.2002 tarihini takip eden aybaşı (01.06.2002) itibarıyla, kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl prim ödemiş olanlar ile prim ödeme sürelerinin dolmasına kalan süre emekli olunacak yaşın belirlenmesinde önem taşımaktadır. İlk Defa 08.09.1999 Tarihinden Önce Sigortalı Olanların Tam Yaşlılık Aylığından Yararlanmaları Bağ-Kur'lular için 01.06.2002 itibariyle; Prim ödemeleri gereken süre Emekli Olacakları YAŞ Kadınların 20 yılı tamamlamasına kalan süre Erkeklerin 25 yılı tamamlamasına kalan süre Erkek Kadın Erkek Kadın 2 yıl veya daha az 2 yıl veya daha az 25 20 44 40 2 yıldan fazla-3 yıl ve daha az 2 yıldan fazla- 3 yıl 6 ay ve daha az 25 20 45 41 3 yıldan fazla-4 yıl ve daha az 3 yıl 6 aydan fazla-5 yıl ve daha az 25 20 46 42 4 yıldan fazla-5 yıl ve daha az 5 yıldan fazla-6 yıl 6 ay ve daha az 25 20 47 43 5 yıldan fazla-6 yıl ve daha az 6 yıl 6 aydan fazla-8 yıl ve daha az 25 20 48 44 6 yıldan fazla-7 yıl ve daha az 8 yıldan fazla-9 yıl 6 ay ve daha az 25 20 49 45 7 yıldan fazla-8 yıl ve daha az 9 yıl 6 aydan fazla-11 yıl ve daha az 25 20 50 46 8 yıldan fazla-9 yıl ve daha az 11 yıldan fazla-12 yıl 6 ay ve daha az 25 20 51 47 9 yıldan fazla-10 yıl ve daha az 12 yıl 6 aydan fazla-14 yıl ve daha az 25 20 52 48 10 yıldan fazla-11 yıl ve daha az 14 yıldan fazla-15 yıl 6 ay ve daha az 25 20 53 49 11 yıldan fazla-12 yıl ve daha az 15 yıl 6 aydan fazla-17 yıl ve daha az 25 20 54 50 12 yıldan fazla-13 yıl ve daha az 17 yıldan fazla-18 yıl 6 ay ve daha az 25 20 55 51 13 yıldan fazla-14 yıl ve daha az 18 yıl 6 aydan fazla-20 yıl ve daha az 25 20 56 52 14 yıldan fazla-15 yıl ve daha az 20 yıldan fazla-21 yıl 6 ay ve daha az 25 20 57 53 15 yıldan fazla-16 yıl ve daha az 21 yıl 6 aydan fazla-22 yıl 25 20 58 54 16 yıldan fazla-17 yıl 22 yıldan fazla 25 20 60 55 17 yıldan fazla 20 58 İlk Defa 08.09.1999 Tarihinden Önce Sigortalı Olanların Kısmi Yaşlılık Aylığından Yararlanmaları 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlardan, Kanunun yürürlük tarihini takip eden aybaşından (01.10.1999) itibaren kısmi aylık bağlanması için 15 tam yıl hizmet süresini ve kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmalarına 2 tam yıl ve daha az süre kalanlara, Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre kısmi yaşlılık aylığı bağlanacaktır. 15 tam yıl prim ödeme süresi ile kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurma koşulunu, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından (01.10.1999 günü) itibaren, - 2 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 51, erkeklere 56 yaşını, - 4 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 52, erkeklere 56 yaşını, - 6 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 53, erkeklere 57 yaşını, - 8 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 54, erkeklere 57 yaşını, - 10 tam yıldan fazla süre içinde yerine getiren, kadınlara 56, erkeklere 58 yaşını, Doldurmaları ve talepte bulunmaları halinde, yaşlılık aylığı bağlanacağı ifade edilmiştir. İlk defa 08.09.1999- reformun yürürlük tarihi arasında Bağ-Kur'lu olanların emekliliği İlk Defa 08.09.1999 ve sosyal güvenlik reformunun yürürlük tarihi arasında Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması halinde emekli olabilecektir. Ayrıca, kadın ise 60 erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanabileceklerdir. İlk defa reformun yürürlük tarihinden sonra Bağ-Kur'lu olacakların emekliliği İlk defa sosyal güvenlik reformunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalı olacaklar için emeklilik yaşı 2036 yılına kadar Kadın ise 58, erkek ise 60 yaş olarak uygulanacaktır. Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün mal�llük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacak. İlk defa sosyal güvenlik reformunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalı olacaklar için emeklilik yaşı 2036 yılından itibaren kademeli olarak artarak, 2044 yılında erkek sigortalılar için 65'e ve 2048 yılında da kadın sigortalılar için 65'e ulaşacaktır. Yıllar itibarıyla erkek sigortalılar için emeklilik yaşları aşağıdaki gibi artarak; 1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61, 2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62, 3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63, 4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64, 5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65, 6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65, 7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65, olarak uygulanacaktır. Bağ-Kur sigortalıları, yukarıda yer alan yaş hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün mal�llük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilecekler. Kıdem tazminatında neler değişecek? Sosyal güvenlik reformu olarak bilinen 5510 sayılı Kanunla ilgili tartışmalar sürerken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önemli bir adım atarak istihdam paketi içinde kıdem tazminatı fonunu hayata geçirmek üzere yasal düzenlemelere başladı. . Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Başbakanlık'a gönderdiği tasarıya göre, mevcut kıdem tazminatı uygulaması sona erdirilip, Kıdem Tazminatı Fonu kurulacak. Mevcut Sistemde Kıdem Tazminatı: Bir işyerinde çalışan işçilerin işten ayrılmaları durumunda hangi hallerde kıdem tazminatı alabilecekleri 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; a) İşveren tarafından 4857 sayılı İş kanunun 25. Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, b) İşçi tarafından 4857 sayılı İş kanunun 24. Maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, c) Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, d) İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, e) Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda, f) İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde, g) Sosyal Sigorta Yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, İşçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. İşçi, işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında (halen 2087,92 YTL tavan tutar vardır) kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Yeni sistem: Kıdem tazminatı fonu Kıdem tazminatı fonu tasarısı 1954 yılından beri sosyal taraflarca tartışılıyor. Ancak bugüne kadar bir çözüm yolu bulunamadı. Bugün gelinen noktada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarı Başbakanlık'ta değerlendiriliyor. Güvenlik Reformu'nun içeriğinde kıdem tazminatına ilişkin bir hüküm yok. Kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemelerin 'İstihdam Paketi' kapsamında farklı bir yasa ile yapılması düşünülmektedir. Bir çok kişi tasarıyı görmeden sadece duyumlar ve gazete haberleriyle yada eski tasarıya göre yorum yapmaktadır. Bu da tasarıya karşı olumsuz düşünceler doğmasına neden olmakta ve bu konuda sağlıklı karar verilmesini engellemektedir. Öncelikle güncel tasarının kamuoyuna açıklanması ve tasarıya ilişkin olarak sosyal tarafların görüşlerinin alınması gereklidir. İşletmelerin ekonomik kriz dönemlerinde mali yapılarının bozulması sonucu ödeme güçlüğüne düştükleri, bunun sonucunda da işçilerin emeğinin ve sadakatinin karşılığı olan kıdem tazminatından mahrum kaldıkları görülmektedir. Yine, uzun yıllar çalıştığı bir işyerinden herhangi bir nedenle istifa eden işçi kıdem tazminatı hakkından mahrum kalmaktadır. Esasen getirilmesi düşünülen bu düzenleme ile bu işçilerin hakları korunmakta ve güvence altına alınmaktadır. Özellikle temizlik, güvenlik ve yemek gibi hizmetler sektöründe başta devlet hastaneleri ve belediyeler olmak üzere kamuya taşeronluk hizmeti veren işyerlerinde çalışanların kıdem tazminatı açısından sorun yaşadıkları görülmektedir. İşverenler ihale maliyetlerine kıdem tazminatı yükünü ekleyememekte, işçiler ise uzun süreli çalışmalarına rağmen taşeron firmaların değişikliğinden dolayı mağdur olmakta ve kıdem tazminatı hakkından mahrum kalabilmektedir. Kıdem Tazminatı Fonu Tasarısına Göre "Kıdem Tazminatına Hak kazanma" Söz konusu Kanun kapsamına giren işçiler, a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde, b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde, c) Adına en az 5 (veya 10 yıl) Fona prim ödenen işçinin isteği halinde, d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanacaklar. Yaşlılık, emeklilik aylığı almakta iken çalışmaya başlamakla aylığı kesilen ve 506 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin 1 inci ve 2 inci fıkralarına göre yeniden hesaplanacak aylık bağlanması için talepte bulunan ve hizmet akdini fesheden işçiye, daha önce tazminat aldığı tarihten sonra fona prim ödenen süreler için de kıdem tazminatı ödenecek. Haklarında Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenenler için sadece malullük aylığı şartlarının gerçekleşmesi veya ölüm halinde kıdem tazminatı ödenecek. Sistem Nasıl İşleyecek Her ay işçinin bireysel fondaki hesabına, ücretin belirlenecek oranında prim yatırılması, işçinin de işten ayrıldığında bireysel fonda biriken parayı nemasıyla birlikte alması sağlanacaktır. Böylece hem işçiler mağdur edilmeyecek, hem de işverenler üzerindeki kıdem tazminatı yükü kaldırılacaktır. Taslağa göre, kıdem tazminatı yerine getirilen sistemde, Kıdem tazminatlarının değerlendirileceği bireysel emeklilik şirketini işveren ve fonda biriken paralan değerlendirecek olan yatırım fonlarını ise İşçi belirleyecek. Kıdem tazminatlarına herhangi bir vergi ya da benzeri kesinti uygulanmayacak. İşveren her ay işçinin aylık ücretinin yüzde 3'ü oranında bir tutarı bireysel fona aktaracak. Bu yüzde 3'lük oranın düşük kaldığını düşünüyorum. Bu nedenle, (Yüzde 2 işveren, yüzde 1 işçi, yüzde 1 devlet) olarak uygulanan işsizlik sigortası priminin Yüzde 2 olan işveren payının yüzde 0.5'a düşürülerek, kalan yüzde 1,5'luk kısmının bireysel fona aktarılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Zira, işsizlik sigortası fonunda yaklaşık 32 milyar YTL birikmiş olup, bu tutar fonun işlevini yürütebilmesi için oldukça yüksektir. Böylece her ay işçinin aylık ücretinin yüzde 4,5 oranındaki tutarı bireysel fona aktarılabilecektir. Örneğin: 5 yıl süreyle asgari ücretle çalışan işçiye 5 * 608,40.-YTL=)3.042.-YTL kıdem tazminatı ödenmekte ve bundan sadece damga vergisi kesilmektedir. Yeni sisteme göreyse, işçinin bireysel fon hesabına her ay 18,25 YTL olmak üzere 5 yıllık süre sonuna ancak 1.095.-YTL yatmış olacaktır. Bu tutarın nemasıyla birlikte yaklaşık 2000 YTL tutarına ulaşacaktır. Bu durumda işçiler yaklaşık 1/3 oranında kayıpla karşılaşacaklardır. Yine aynı örneği ele aldığımızda, yüzde 3 yerine önerimiz olan yüzde 4,5 üzerinden hesaplama yapıldığında aylık 27,38 YTL olmak üzere 5 yılda 1.642.-YTL civarında bir tutar birikecek ve nemasıyla birlikte 3.000 YTL'nin üzerine ulaşacaktır. İşçilerde herhangi bir hak kaybına uğramayacaktır. Tasarıda İşçiyi Bekleyen Tehlikeler İşçilerin geçmişteki haklarının mutlaka korunması gereklidir. Yine, taslakta yer alan tazminatı alabilmek için 10 yıl beklenmesi gerekliliği, oldukça uzun bir süre olup beş yıla indirilmesi halinde tepkiler azalacaktır. Kadın işçiler için evlenme halinde bir yıl içinde işten ayrılanlarla, askerlik halinde 10 yıl bekleme süresi aranmaması da tasarıya konulmalıdır. Ayrıca, işverenin kıdem tazminatı fonu kesintilerini işçinin bireysel hesabına yatırmasının takibi düzenlenmediği gibi, yatırmamasının herhangi bir müeyyidesi de yoktur. Bu da, işçilerin mağduriyetini doğurabilecektir. Yine önemli bir tehlike de kayıtdışı çalışanlar için geçerli. Kayıtdışı çalışanlar da adlarına herhangi bir kesinti olmayacağından dolayı fondan kıdem tazminatı alamayacak.