BAE ile olan altın ticareti iyice kabak tadı verdi!
Dış ticarette adeta çığır açıyoruz. Bir ülkeye, aynı gümrük tarife istatistik pozisyonuna sahip aynı tanımlı bir malı hem satıp hem de alma konusunda öyle görünüyor ki rakibimiz yok.
Altın ticaretinden ve daha önce de dile getirdiğimiz Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığımız ihracat ve ithalattan söz ediyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçen hafta sonu açıkladığı veriler gösteriyor ki, ilk dört aydaki eğilim mayısta da sürdü. Türkiye Birleşik Arap Emirlikleri'ne külçe altın satıyor, yine bu ülkeden külçe altın alıyor. Öyle az buz da değil bu ticaret. Örneğin mayıs ayında 507.6 milyon dolarlık satış yapmışız, aldığımız altının değeri ise 521.4 milyon dolar olmuş.
Beş ayın toplamındaki tutara bakalım. İhracatımız 2 milyar 744 milyon dolar, ithalatımız 2 milyar 401 milyon dolar. Yani Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığımız her 100 dolarlık altın ihracatına karşılık bu ülkeden 87.5 dolarlık da ithalat gerçekleştirmişiz.
Miktar olarak ise beş ayda 68.7 ton altın ihraç etmiş, buna karşılık 63.6 ton altın ithalatı yapmışız.
İzahı zor bir durum
Birleşik Arap Emirlikleri'ne altın ihracatını kim ya da kimler yapıyor, ithalatı kim ya da kimler gerçekleştiriyor, bilemeyiz. Ama ortada bir tuhaflık olduğu tartışma gerektirmeyecek kadar açık.
2012 yılında bir İran gerçeği yaşadık. Bir yılda bu ülkeye 6.5 milyar dolarlık altın ihraç ettik ya da öyle göründük. Ama İran'dan altın ithalatı yoktu ve ihraç edilmiş gibi gösterilen altın da bir ödeme aracıydı.
Oysa bu kez karşılıklı normal bir ticaret görüntüsü altında, anlaşılması güç bir durum yaşıyoruz.
Aynı gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan bazı mallar hem ihraç, hem ithal edilebilir kuşkusuz. Örneğin aynı özelliklere sahip otomobil, örneğin beyaz eşya, örneğin demir-çelik.
Ama bu kez konu, standardı tüm dünyada neredeyse aynı olan altın... Tamam, altında bir ayar farklılığı var. Birleşik Arap Emirlikleri ile olan ticaret bu ayar farklılığından mı kaynaklanıyor, o da belli değil.
Varsayalım ki öyle... Biz daha düşük ayarlı altını alıp daha yüksek ayarlı altın mı ihraç ediyoruz? Belki... Çünkü ithalattaki birim fiyat, ihracattakinin bir miktar altında oluşuyor.
Ne var ki, Birleşik Arap Emirlikleri de altın üreticisi bir ülke değil ki... Bu ülke de bize böyle yüklü miktarda altını bir şekilde başka ülkelerden temin edip satıyor. Aynı bizim ihracatımızın ithalata dayanıyor olması gibi...
Üç maymunu oynamamak gerek
Birleşik Arap Emirlikleri ile olan altın ticareti karşısında kimse kulağının üstüne yatmamalı. Ortada çok tuhaf bir durum var. Öyle üç beş dolarlık bir ticaretten söz etmiyoruz. Her ay milyon dolarlar dönüyor.
Biz gerçek anlamda bu ihracatı ve ithalatı yapıyorsak, bunun bir izahı olmalı. Yok eğer gerçek anlamda bir ihracat ve ithalat söz konusu değilse, bu kayıtlara nasıl geçiyor ve bundan kimler nasıl bir çıkar sağlıyor, bunun da izahı olmalı.