Babacan "Ekonomi yolunda" diyor ( Ucuz dövizi ve cari açığı &#

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sayın Babacan, yılın belli dönemlerinde iktisatçılarla, gazetelerde ekonomi sayfalarında yazanlarla toplantılar yapıyor. Bu toplantılarda ekonomideki gelişmeler hakkında bilgi veriyor. Toplantıya katılanların görüşlerini dinliyor.

Önceki gün İstanbul'da yapılan toplantıda Sayın Babacan , toplantıya katılanlara ekonominin yolunda olduğunu anlattı.

Geçen hafta TÜSİAD'cılar ile yaptığı toplantıda ikinci kriz (dip) tehlikesinden söz etmiş, "İkinci dip tehlikesine karşı hazırlık yapıyoruz" demişti. İkinci dip derken neden sözettiği konusuna açıklık getirdi.

Sayın Babacan'a göre,"Gelişmiş ekonomiler krizden çıkmaya çalışıyorlar ama, büyük zafiyet içindeler. Zafiyet büyük ölçüde , bu ülkelerdeki yönetimlerin güçsüzlüğünden kaynaklanıyor. Ülkelerin yönetimleri ya parlamentolarda güçsüz. Ya halk desteğine sahip değil. Ve ya oy endişesi ile radikal kararlar alamıyorlar.

Bugüne kadar krizden çıkma çabasında ülkeler değişik tedbirler aldı. Piyasaya büyük ölçüde para akıtıldı. Faizler sıfıra indirildi. Şimdi bu ülkelerin "krizden çıkış politikaları uygulamaya başlamaları gerekiyor." Ne tür politikalar uygulayacakları belli değil.

Krizden çıkış için uygulanacak politikaların uzun vadede ekonomileri nasıl etkileyeceğini tahmin etmek çok güç. Bugün için iyi olduğuna inanılan politikalar uzun dönemde ters sonuçlar doğurabilir.

Ekonomileri harekete geçirmek için genelde her ülkede bankalara para akıtılıyor. Bankaların bu para ile tüketiciyi, üreticiyi, yatırımcıyı kredilendirmesi bekleniyor. Bu paralar ekonomide beklenen olumlu sonuçları ortaya çıkaramaz ise, kredileri kullananlar paraları geri ödeyemez ise, banka sistemi ciddi sorunlarla karşılaşabilir.

Sayın Babacan bütün bunların dikkate alınarak, olası bir ikinci dipe hazırlıklı olmak gerektiğini ifade ediyor.

Bu yıl ekonomimiz en az yüzde 6.8 oranında büyüyecek. Enflasyon yüzde 8.6 oranında,işsizlik yüzde 11.7 oranında seyrediyor. Merkezi yönetim bütçe açığı milli gelirin yüzde 4.0'ü, AB tanımlı borç stoğumuz milli gelirin yüzde 42.3'ü oranında.

Sayın Babacan'a göre bu göstergeler bir çok Batı ülkelerinin göstergelerine göre iyi ve de ekonominin gücünü gösteriyor.

Sayın Babacan ikinci dip derken Türkiye'de içeriden kaynaklanan nedenlere dayalı ve sadece Türkiye'yi etkileyecek bir dip'den söz etmediğini Türkiye dışında olası bir küresel dip riski için uyarıda bulunduğunu söylüyor.

Sayın Babacan bir çok ülkenin hatta bazı Batılı ülkeler ile Çin'in bile milli parasının bizim Türk Lirası'ndan daha fazla değer kazandığını, bunun büyük ölçüde doların değer kaybından kaynaklandığını söylüyor. Cari açık konusuna değinmek istemiyor. Bu iki sorunu önemli görmüyor.

Halbuki Türkiye'de ekonominin içinde olanların ve ekonomi ile yakından ilgilenenlerin uzun süredir üzerinde önemle durdukları konular:

Ucuz dövizin ithalatı coşturması,ihracatı kösteklemesi, ucuz dövize dayalı girdilerin sanayide üretimin yapısını bozmasıdır. Sıcak para girişine dayalı olarak cari açığın (döviz açığının) büyümesi sorun olarak görülmektedir.

Anlaşıldığı kadarı ile hükümet (1) Bugünkü ekonomik yapıda çarkların işleyişinde ucuz döviz ve cari açığın büyük rolü olduğunu görüyor. Dövizi pahalılandırmak ve cari açığı kapatmak istemiyor.

(2) Dövizi pahalılandırmanın enflasyonu azdırmasından, cari açığı küçültmenin büyümeyi yavaşlatmasından korkuluyor.

Açık anlatım ile ucuz döviz politikası ve büyük cari açık gidebildiği yere kadar gidecek. Hele hele seçim öncesi Hükümet bu iki hassas konuda bir şeyler yapmayı hiç mi hiç düşünmüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018