Babacan istifa etti, partisinden ne beklemeli?

Ali Babacan dün yaptığı açıklamayla Ak parti’den istife itti. Açıklamada Ak parti’den ayrılma gerekçesi ve yeni kurulacak partinin ilkeleri de yer aldı.

Ali Babacan dün "Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadığını" belirterek kurucuları arasında yer aldığı, 14 yıl MKYK üyeliği yaptığı, 13 kez bakanlık görevinde bulunduğu Ak Parti'den istifa etti. Bundan sonra da “Hepimizin amacı ülkemizin itibarını yükseltmek, halkımızın refah ve mutluluğunu artırmak, Türkiye’yi hak ettiği güzel geleceğe ulaştırmaktır. İnsan hakları, özgürlükler, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü vazgeçilmez ilkemizdir. Siyasete girdiğimden bu yana bunlar için canla başla çalıştım. Allah izin verdiği sürece de bundan sonra çalışmaya devam edeceğim. Türkiye’nin geleceği için yepyeni bir gelecek  vizyonuna ihtiyaç vardır ” diyerek parti kuracağı konusuna da açıklık getirdi.

Babacan, AK Parti'den ayrılma nedenini ise, “Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım” sözleriyle ortaya koydu.

Ali Babacan’ın parti kuracağı, kendisini 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteklediği bir süredir Ankara kulislerinde yer alıyordu. Parti kurucuları arasında görmek istediği, siyasiler, bazı eski bürokratlar ve işadamlarıyla 8-10 kişilik gruplarla bir araya gelip görüş alışverişinde bulunduğu da haberleşiyordu.

Bu nedenle o toplantılara katılan bazı kişilerle, parti yapısı üzerine konuşulanların neler olduğu konusunda görüşüp, kulis bilgileri aldım:

* Yeni kurulacak parti ANAP benzeri dört eğilimin yer aldığı bir parti mi olacak? Soruma aldığım yanıt şu oldu: "ANAP’a bütün gruplar  kendi siyasal kimliklerini koruyarak katılmışlardı. Burada da kuruluşta farklı siyasal kimlikli kişiler yer alacaklar. Ama bu dönemde farklı çevrelerden insanların bir potada erimesine ihtiyaç var. Çok zor bir dönemden geçildiği için toplantılarda bu öne çıkıyor. Yeni bir siyasal yapı oluşturulması konusunda  farklı gruplardan gelenler hemen ortak görüşe varıyorlar."

* Yeni bir siyasal kimlikle yeni bir Anayasaya ihtiyaç olduğu görüşü toplantılarda ağır basan konu  olarak öne çıkıyor.

* Kulislerde ekonominin önemli sorun olduğunun altı çiziliyor. Ülkemizin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatılmasının gerekli olduğu, hızla değişen dünyadaki gelişmeleri izleyen, kadrolara ihtiyaç olduğu da toplantılarda ortaya konuluyor. Bu konuda çok sayıda toplumsal sorumluluk hisseden siyaset dışındaki kişilerin, yeni siyasal yapıda yer almasının çalışmasının yapılması gerektiğine inanılıyor. Bunun için geniş bir istişare mekanizması oluşturulması için, sürekli toplantılar yapılıyor.

* Toplantılara katılanlar tarafından, sorunların çözümü için geniş bir kadroya danışılarak ortak akıl sağlanması gerektiğinin de altı çiziliyor. Yapılacak bütün çalışmaların, atılacak adımların halkın refahını yükseltmeye dönük olması; ileri demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan hakları ve özgürlükleri gözetmesini gerek şart olarak görmesi gerektiği belirtiliyor.

Medya’da partinin adı konusunda  “Özgürlük ve refah”, “Özgürlük ve Adalet” gibi isimlerin ortaya atılmasından sonra, “Özgürlük ve Hukuk” ismi de öne çıktı.

Bakalım Babacan, parti adını, kurucularını ve parti programını ne zaman açıklayacak? Toplantılardan siyasal kulislere parti yapısıyla ilgili yansıyanlar ne oranda gerçekleşecek?