Babaannenizin akıllı telefonu
Cep telefonları çok hızlı girdi hayatımıza. Önceleri biraz daha üst sınıfın pahalı hobisi iken, artık gelir grubundan bağımsız olarak herkes cep telefonu taşıyor. Ani ve hızlı bir değişim yaşadık.
Benzer bir değişim birkaç senedir yaşanmaya devam ediyor. Tüketiciler yine gelirlerinin gücü ile doğru orantılı olmaksızın, akıllı telefonları tercih etmeye başladılar. Geldiğimiz mobil çağda artık yalnızca haberleşme yeterli gelmiyor, mesajlaşmak, sosyal ağları kullanmak, fotoğraf ve konum paylaşmak gibi daha elzem işlerimizi halletmek için akıllı telefonlara ihtiyacımız var. İçlerinde bulunan diğer binlerce yetenek ve yazılımın ise aslında pek önemi yok.
Dikkat ettiyseniz telefonlar ve işletim sistemleri gittikçe gelişirken aynı zamanda da kullanımları gittikçe karmaşıklaşıyor. Artık eski veya zıt tabirle akılsız telefonları bulmak daha zor. Akıllı telefonları kullanmak da herkesin harcı değil. Yurt dışında sıklıkla gördüğümüz “senior phones” yani yaşlı telefonlarını halen marketlerde bulamıyorsunuz.
Bir süre önce bu sıkıntıdan bahsederken, Turkcell CIO’su İlker Kuruöz meselenin üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Nihayet ilk yaşlı telefonlarını, kendi markaları olan T40 ve T50 ile birlikte sundular. Anroid arabiriminin bu kadar güzel bir şekilde özelleştirilebiliyor olması sayesinde, büyükbaba ve büyükanneleriniz gözlüklerini bile takmadan kolayca kullanabilecekleri bir arabirim oluşturmayı başarmışlar. Burada önemli olan yalnızca arama ve aranma değil, aynı zamanda akıllı telefonların dilediğiniz fonksiyonlarına kolayca ulaşabilme ve gereksiz fonksiyonları kapatabilme. Yeni arabirim sayesinde bunu yapabiliyorsunuz. Telefonun temel işlevlerini ön plana çıkarırken, aynı zamanda ihtiyaç duyabileceği basit uygulamaları da kolay erişilebilir hale getirebiliyorsunuz.
T40 ve T50’nin bu versiyonları iyi bir başlangıç ancak yeterli değil. Hem yaşlılar hem de engellilere özel cihazların daha çeşitli olarak çıkmasına ihtiyacımız var.