Aziz Nesin hayranı Japon

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Üstat Aziz Nesin'e hayran bir Japon okuru varmış. Öyle bir hayranlık ki, Nesin'e adeta tapıyormuş, tüm kitaplarını hatmetmiş. Nesin'le tanışmak için Türkiye'ye gelmiş; ünlü yazarın ayaklarına kapanacak, öylesine bir hayranlık. "Siz çok büyük bir yazarsınız, olağanüstüsünüz" diyor da başka bir şey demiyormuş. Japon okur, Nesin'le tanışmanın gururuyla bir hafta geçirmiş Türkiye'de. Ama dönüş sırasındaki tavrı gelişteki tavrıyla taban tabana zıt. Tanıştığında ünlü yazara adeta taparcasına davranan Japon konuk, giderken öylesine lakayt ki anlatılır gibi değil. Vedalaşırken Nesin'in elini sıkmaya bile gerek duymamış Japon, el sallayarak, "Aziz, haydi görüşürüz" diyerek uzaklaşmış. "Bir hafta önce Nesin'e tapıyordun adeta, ne oldu da bir haftada böyle değiştin" diye sormuşlar. Japon gayet sakin yanıtlamış: "Ben Aziz Nesin'i gözümde büyütmüşüm, adam gördüklerini yazmış sadece…"

Mardin'de geçen hafta yaşananları herhalde biliyorsunuzdur. Vali Bey, "işi olduğu için" (her neyse o sıradaki önemli işi) masa tenisi karşılaşması bitmeden salondan ayrılmak durumunda kalınca, kupa vermeden de gitmek olmayacağına göre final maçını yapmakta olan taraflardan birini birinci ilan edip kupasını vermiş. Ama oyunu, tahmin edeceğiniz gibi, birinci ilan edilen değil de, ikinci ilan edilen kazanmamış mı…

"Ben Aziz Nesin'i gözümde büyütmüşüm, adam gördüklerini yazmış sadece…"

Merhum Sakıp Sabancı ölüm yıldönümünde Sabancı Center'da törenle anıldı. İşadamları, siyasetçiler ve magazin gazeteciliği diliyle söylersek "cemiyet hayatının önde gelen isimleri"nin katıldığı gecede Sabancı'nın en sevdiği şarkılardan oluşan bir konser verildi. Konuklar salona gelirken "kırmızı halı"da yürürcesine magazin gazetecilerinin "bir dakika bakar mısınız", "bir fotoğraf alabilir miyiz" uyarılarıyla kameralara poz vermek için duraklayarak ve tabii ki poz vererek geçtiler. Yalnızca bir-iki davetli, foto muhabirleri ve kameramanlara "siz ne istediğinizin farkında mısınız" dercesine hiç yüz vermeden yürümeyi tercih etti. Gidilen bir konserdi konser olmasına ama, yine de bir ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen bir konserdi.

 "Ben Aziz Nesin'i gözümde büyütmüşüm, adam gördüklerini yazmış sadece…"

Yozgat'ta altı kişilik bir asansöre dokuz kişi bindi önce. Asansör "oflaya poflaya" birinci kata çıktı, orada iki kişi daha binince asansör "isyan etti" ve halatın kopması yüzünden tüm hızıyla yere çakıldı. Sonuç, bir ölü, birkaç yaralı.

"Ben Aziz Nesin'i gözümde büyütmüşüm, adam gördüklerini yazmış sadece…"

Anayasa'da köklü değişiklikler yapılmaya çalışılıyor. Bir sürü madde var; kimileri tüm maddeleri benimsiyor, kimileri bazı maddeleri. Ama bir madde var ki, gerçekten "olağanüstü". Hani şu parti kapatma davalarında Meclis'in ön iznini zorunlu kılan madde var ya, işte o. Gazetelerin internet sayfalarındaki haberlere okuyucu yorumları vardır. Parti kapatmayı bir anlamda Meclis kararına bırakan bu madde için bir vatandaş şu yorumu yapmıştı: "Benim boşanma davama da babam baksın…" Örnekleri çoğaltabiliriz değil mi… Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu bir futbolcuya ceza vermeyi düşündüğünde kulübünden izin alsın örneğin. Hırsızlık gibi, dolandırıcılık gibi "küçük" suçlar için aileden onay almak da pekala söz konusu olabilir. Böylece mahkemelerin yükünün de hafifleyeceği de kesin.

Ne diyor Nesin hayranı Japon… "Ben Aziz Nesin'i gözümde büyütmüşüm, adam gördüklerini yazmış sadece…" Sizce haksız mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar