Azınlıklar 'sosyal medya'da neler yaşıyor?
Bugün sosyal medya hem bilgi edinme hem iletişim hem de kendini ifade etmek için en popüler araç. Farklı kesimlerden farklı amaçlarla birçok insan sosyal medya aracılığıyla haberleşiyor, sosyal ve toplumsal karşılaşmalar yaşıyor. Türkiye’de gayrimüslim azınlıklar da bu kesimlerden bir tanesi. Gayrimüslim azınlıklar sosyal medyayı ne kadar ve nasıl kullanıyor? Azınlıkların toplumla bütünleşmesinde sosyal medyanın rolü nedir? Azınlıklar bu alanda kendilerini ifade ederlerken ne gibi engellerle karşılaşıyor? Türkiye’de sosyal medyada ayrımcılık ve nefret söylemine karşı yasal yaptırımlar yeterli mi?
'Sosyal Medya ve Azınlıklar Projesi' bu sorulara cevap arıyor. Proje, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında AB ve Türkiye Cumhuriyeti finansmanıyla hayata geçiriliyor.
Projenin yürütücüsü Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı. Projenin iki ortağı var. Bunlardan birisi Yunan Avrupa ve Dış Politikalar Kuruluşu ELIAMEP, bir diğeri de Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi. ELIAMEP, proje kapsamında Yunanistan'daki Hristiyan olmayan azınlıklarla benzer çerçevede araştırma yapacak. Bilgi Üniversitesi ise AB standartları ile karşılaştırmalı olarak Türkiye'de sosyal medyadaki yasal düzenlemeleri değerlendirecek. Ayrıca bu kapsamda bir konferans düzenlenecek. Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Ulaş Karan son iki-üç sene içinde azınlık mensuplarının sosyal medyayı daha fazla kullanmaya başladığını ve görünür olmaya başladıklarında ise nefret söyleminin arttığını söylüyor. Bilgi Üniversitesi'nin hedefi bu konudaki hukuki durumu araştırmak, boşluğu dolduracak çözümleri masaya yatırmak.
İlk kez bir cemaat vakfı AB projesinden faydalanıyor
"Bir cemaat vakfı ilk defa Türkiye'de bir AB projesinden faydalanıyor" diyen Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Laki Vingas proje ile ilgili şu yorumları yapıyor: "Sosyal medyayı zarar vermek için fayda sağlamak için kullanmamız gerekir. Facebook ve Twitter kullanıcı sayısı Türkiye'de çok fazla. Bu sayı toplumda ciddi etkiler yaratabilecek düzeyde. Bizim de azınlıklar olarak daha fazla tanınmaya ihtiyacımız var. Sosyal medya azınlıkların topluma katılımını, kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırıyor, fakat aynı zamanda zorlukları de beraberinde getiriyor" diyor.
Sosyal medyanın azınlıklar tarafından nicel ve nitelik olarak nasıl kullanıldığını, karşılaşılan ayrımcılık ve nefret söylemi örneklerini ve mevcut yasal düzenlemeleri inceleyecek projenin genel amaçları şöyle:
• Sosyal medyada ifade özgürlüğünü teşvik etmek,
• Ayrımcılık ve nefret söylemine karşı yasal düzenleme önermek,
• Gayrimüslim azınlıkların sosyal ve toplumsal katılımında sosyal medyanın rolünü vurgulamak ve bu bağlamda azınlıkların eşit vatandaş konumlarını artırmak. Proje kapsamında azınlık mensuplarına bir anket yapılacak ve bu çalışmalar KONDA tarafından yürütülecek.
Projenin bütçesi 151 bin euro
Sivil Toplum Diyaloğu programı kapdamında desteklenen projenin bütçesi 151 bin euro. Türkiye ve AB tarafından ortak finanse edilen program, Türkiye ve AB üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının, ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişi ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform. Programın medya ayağında gerçekleşecek 16 projeye toplam 2.1 milyon euro bütçe ayrılıyor. AB üyeliğinin hem Türkiye hem de AB’ye kazandıracakları konusunda kamuoyunun bilinçlendirilmesinde etkin rol oynayan medyanın yanı sıra, programın siyasi kriterler bölümü altında desteklenen 39 farklı projesi var. Toplam 4.9 milyon euro ile destelenecek bu projeler insan hakları, ayrımcılıkla mücadele; demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konulara yoğunlaşıyor.